Kayıp Snape'in Kızı

Büyük Ceza

Remus : Ne?
Diana : Ben...
Snape : Konuşma!
Yere bakmaya devam ettim.
Dumbledore : Diana. Sana bunları kim öğretti?
Diana : Ben....
Snape : "BEN" DİYE BİR CÜMLEYE BAŞLADIYSA SORUNUZ YANITSIZ KALACAK CEVAP İSE "BEN SÖYLEYEMEM" OLACAKTIR.
McGonnagal : Bu nasıl olabilir? Bakanlık bunu nasıl görmez?
Dumbledore : Bakanlık işe bakmıyor ama bu lanetin yasak olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Bir toplantı yapalım. Acilen odamda!
Cama bir baykuş geldi. Crumb. Camı tıklattı. Babam camı açıp kuşu yakaladı ve dolabın üstüne duran kafese tıktı. Ayağa kalktım. Remus arkama geçti ve asasını bana doğrulttu. Dumbledore'un odasına gittik.

Odaya girer girmez beni bir sandalyeye oturttular. Herkes bana bakıyordu. Dumbledore masasına geçti. Herkesin arkasına bir sandalye belirdi ve herkes teker teker oturdu.
Dumbledore : Konumuz belli. Herkes fikrini teker teker söyleyebilir.
McGonnagal söz aldı.
McGonnagal : Bu cezasız kalmamalı. Benim düşüncem bu ve bakanlık nasıl bunu görmedi anlamış değilim.
Gilderoy konuştu.
Gilderoy : Belki onu sürgün etmeliyiz? Eğer böyle şeyler yapabileceğini düşünüyorsa Durmstrang'e falan gidebilir?
Herkes ona baktı.
Gilderoy : Ah. Bunu düşünmüyorsanız eğer bu kötü cadının kara büyülerinden sizi koruyabilirim!
"kötü cadı" derken parmağıyla beni göstermişti. Gerçekten... Küçük düşürücü bir hareketti.
Dumbledore : Buna gerek kalacağını sanmam ama teşekkür ederiz Gilderoy.
Sprout : Belki disiplin?
McGonnagal : Ama en ağırı.
Dumbledore : Hmmm olabilir...
Snape : Ya da ağır işler verebiliriz. Ağır cezalar. Ek ödevler.
Dumbledore : Fena fikir değil.
Gilderoy : Ahahahhahaha! Bu küçük sinsi kötü ve kandırıkçı cadı bir şekilde bunları halledebilir ama.
Babam Gilderoy'a baktı.
Dumbledore : Hitap şeklimize dikkat edelim lütfen Gilderoy.
Gilderoy : Ah. Tabi ancak böyle küçük sinsi....
Snape : Yeter!
Babamın bu çıkışı beni şaşırtmıştı. Onlara yaşlı gözlerle bakmaya devam ettim.
Dumbledore : Sesimizi yükseltmeyelim.
Flitwick : İllaki bir disiplin verilmeli. Ben bunun düşüncesindeyim.
Hooch : Aktivitelerini kısıtlayabiliriz. Quiddicht, arkadaşları ile görüşmesi gibi şeyleri iyice kısıtlarız. Başına birini dikebiliriz.
Dumbledore : Fena değil. Söyleyecekleriniz bu kadar mı? Barty? Neden hiç konuşmadın? Bir cümle olsun söyle.
Barty : Şey ben.... Sadece şaşkınım bu kadar. Ama evet. Bir disiplin gerekli.
Abim yutkundu.
Dumbledore : O halde kararımızın ortak olacağı bir şekli açıklıyorum. İtirazı olan itiraz edebilir.
Gilderoy : Ah. Dediğim gibi bu küçük....
Snape : Sana yeterli olduğunu söylemiştim!
Babam ileri doğru fırlamıştı.
Dumbledore : Hey Hey hey! Gilderoy seni uyardım ve seni de Snape. Sessizlik! Karar : Diana bütün derslerden ekstra sınav, ekstra ödev alacak. Sosyal aktiviteleri kısıtlanacak. Boş zamanı olmayacak ve isteyen öğretmen ona işini verebilecek. Sınav kontrolü, oda temizliği her neyse. Bütün gün başında farklı bir profesör olacak. Ceza 1 ay sürecek. Onaylayanlar?
McGonnagal el kaldırdı. Ardından Flitwick ve Sprout. Bunu Hooch devam ettirdi. Ve Remus.
Dumbledore : Gilderoy onu sürgün etmeyeceğiz. Maalesef.
Gilderoy küsmüş gibi el kaldırdı. Bunu babam takip etti.
Dumbledore : Barty?
Abim ikilemde kalmış gibi elini kaldırdı. Biraz titriyordu.
Dumbledore : Karar verildi. Geldiğiniz için teşekkürler. Çıkabilirsiniz. Diana'nın cezası yarın başlıyor.
McGonnagal, Flitwick, Sprout, Hooch, Gilderoy ve Remus hemen çıktı. Babam abime işaret etti ve kalktılar. Abim titriyordu. Abim ve babam çıktı. Kapı kapandı ve anlamadığım gürültüler geldi.

Seslerin sebebi
Barty kapıdan çıkar çıkmaz ağlayarak kendini yere atar. Snape onu zorla tutar.
Snape : Barty!
Barty : Hayır Baba hayır! Ceza almasın nolur! Ben istemiyorum!
Snape : Malesef Barty. Bir şeyleri anlaması lazım.
Barty : O çıkana kadar buradayım.
Snape : Çıkar çıkmaz izlenmeye başlayacak. Bir şey yapamayız. Hadi gel seni odama götüreyim.
Snape Barty'nin kolunun altına girer ve kendi odasına götürür. Yatağına yatırır ve başına geçer.
Snape : Biraz olsun disipline olması için Barty. Sakinleş. İstersen bir duş al. Jakuzi falan yap. Ama ağlama.
Barty uzanıp babasına sarılır.
Snape : Peki. Sarılmak istiyorsan.
Snape de onu sarar.
Snape : Üzülmüyor değilim. Ama kızımın böyle olmasını hiç istemiyorum. 1 ay sonra ona kavuşmayı çok istiyorum. Yani.... Eğer neden yaptığımı anlar ve beni affederse....

Diana
Herkes çıktıktan sonra Dumbledore konuştu.
Dumbledore : Normalde Anka Kuşu konumuzdu. Evet. Başlayayım. Anka Kuşu efsanevi bir varlıktır. Anka Kuşu....

2 saat boyunca ben yere baktım ve Dumbledore bana Anka Kuşunu anlattı.
Dumbledore : Anka Kuşu zekidir. Göz yaşı her yarayı iyileştirir.
Diana : Hayır yapamaz. Her yarayı iyileştiremez.
Dumbledore : Nedir o yara?
Diana : Kalp yarası, kalp kırıklığı, hayal kırıklığı ve dahası....
Dumbledore : Çok doğru Diana. Çok doğru. Böyle şeyleri önemsiyor olman güzel. Bende ceza almanı istemezsim ancak yapmak zorundayız. En kötüsü azkabana gitmemen için.
Başımı salladım.
Dumbledore : Açsındır belki.
Dumbledore asasını salladı ve önüme kurabiye ve meyve suyu geldi.
Dumbledore : Ye lütfen. Kullanmadığım küçük odayı seni izlemeleri için bir gözlem odasına dönüştürmem gerekli. O sırada karnını doyur.
Dumbledore gidip odaya baktı ve asası ile eşyaları çıkarmaya başladı. Titreyerek bir kurabiye aldım. Ağzıma götürüp ısırdım. Göz yaşımın düşmesine izin verdim  ve  hıçkırdım. Bir ısırık daha aldım. Bir ısırık daha, bir ısırık daha....

Snape'in odası
Barty sonunda uyumuştur. Snape onu yatakta bırakıp ayağa kalkar. Barty'nin üstünü örter ve Dumbledore'un odasına döner.
Barty : Nereye?
Snape : Diana'ya son kez bakmalıyım. İstiyorsan gel. Ama ona dokunamaz, iyi şeyler diyemezsin.
Barty : Sadece kapıdan bakacağım...

Diana
Kapı açıldı ve babamla abim içeri girdi.
Dumbledore : Tam da gelmenizi bekliyordum.
Babam başıma geldi.
Snape : Sırlar Odasına inmeni yasaklıyorum.
Diana : Zaten inemeyeceğim?
Snape : Sadece 1 ay değil. Ben sana sonsuza kadar oraya inmeni yasaklıyorum!
Babam elini yine masaya vurdu.
Dumbledore : Severus biraz sakin ol.
Snape : Olamam. Beni duydun Diana. Bundan sonra bana Sırlar Odası ile geldiğini duyarsam veya oraya indiğini öğrenirsem benim için bitersin!
Dumbledore : Fazla büyük ve kırıcı konuşma Severus.
Snape : Bu saatten sonra nazik olsam nolur?! Nazik oldum. İşine karışmadım. Olanları gördük! Yasak lanetler, yerin altında gezmeler!
Babam bana hiç bu kadar bağırmamıştı. Yere bakıyor ve yanağımdan yaşların süzülmesine izin veriyordum. Anlıyordum ki benim için iğrenç bir dönem başlıyordu. Babam üstüme eğildi.
Snape : Yüzüme bak!
Yüzüne baktım. Gözleri öfkeden parlıyordu.
Snape : Bu saatten sonra başın sıkıştığı zaman "baba" diyerek yanıma gelme. Burası bir okul. Sen bir öğrencisin. Babanım diye buna da izin verirler mi sandın? Diğerlerinden hiç bir farkın yok! Bu saatten sonra benim için herhangi biri öğrenci neyse osun! Onlara göre ne özelliğin var? Hiç! Hiç bir şeye yaradığın yok! Beladan başka bir şey değilsin!
Sadece şaşkınlıkla ona bakarak kaldım.
Snape : Bana öyle bakma!
Elini sol yanağımda hissettiğimde büyük bir acı ile yere düştüm.
Dumbledore : SEVERUS BU KADAR YETER!
Snape : İŞİM BİTTİ ZATEN. Yürü Barty!
Abim yere bakıyordu. Kapıyı açıp koşarak çıktı. Büyük ihtimalle kulesine gidiyordu.
Yanağımı tutarak yere oturdum ve öylece kaldım. Babamın bana attığı 2.tokat. Onun elinden 2.kez acı çekişim. O an kendime bir söz verdim. Artık yalnızdım. Babam iyi olduğunu bana kanıtlayana kadar da onu affetmeyecektim. Ne kadar yalvarırsa yalvarsın. Asla! Hıçkırırken aklımdan geçenler şunlardı :
Ben yalnızım
Ben işe yaramazım
Ben belayım
Ben küçük sinsi kötü bir cadıyım
Ben Snapelerin yüz karasıyım
Ben yalnızım....