Andrew Clark
Andrew bacımız bu şekilde görünüyor. (hayal gücünüze göre dövmeyi düşünmeyebilirsiniz benim dünyamda dövmesi yok)Odamda üstümü değiştirip yeniden aynı odaya gittim. Bu defa büyük bir yuvarlak masa vardı. Etrafında 7 sandalye vardı. Masada Andrew, Dolohov, Bellatrix, Narcissa, Voldemort ve hiç tahmin bile edemeyeceğim biri vardı. Abim..... Bir yerde oturmuş bir şey bekliyor gibiydi.
Diana : Abi?
Bana döndü. Gülümseyerek ayağa fırladı. Bana doğru ilerledi. Bende ona doğru koştum. Kucağına atlayıp sıkıca sarıldım. Masadakiler bizi takmıyor gibiydi.
Diana : Nasıl buraya geldin? Seni zorla mı getirdiler? Bir şey yapmadılar değil mi?
Barty : Hayır. Sabah 7 gibi zıpladığımı hissettim. Rüya sandım. Ancak sonradan kaçırıldığımı ve Andrew'ın babam kadar güçlü olduğunu fark ettim.
Diana : Babam ortaya çıktı mı?
Barty : Kaybolmadı ki?
Diana : Zihnini temizlemişler anlaşılan. O gerçek babam değil. Tuhaf davranışlar sezdin mi?
Barty : Aslında evet. Son zamanlarda dersleri iyi anlatamıyordu. Ve sürekli odasındaydı. Yanına hep bir şişe gezdiriyor ve benimle sohbetten kaçıyor.
Diana : O Lucius. Babam nerede ama? Belki buradadır? Bir gece ararım.
Barty : Dikkat et. Hadi şimdi yemek yiyelim. Sonra sana bir elbise alacakmışız. Ah neyseki abin nasıl mükemmel bir kadın olacağını sana öğretmek için hazır.
Gülümsedim. Abimin yanağına bir öpücük verdim. Masaya gidip oturduk. Yanımda Voldemort vardı. Abimin yanında ise Andrew. Herkes sakince yemeğini yiyordu. O sırada abim çatalına batırdığı zeytini bana uzattı. Gülümsedim ve zeytini kaptım. Bende abime bir parça peynir uzattım. O da peyniri kaptı. Kıkırdadık.Yemek bitince biraz daha masada kalıp konuştuk. Voldemort odasına gitti. Narcissa da aynı şekilde kendi odasına gitti. Dolohov ve Bellatrix'in zindanlarda işi vardı. Andrew ise bizi bekliyordu. Abimle neler olduğunu konuştuk. Uzun süre.
Barty : Artık gidebiliriz.
Ayağa kalktık ve kapının önünde bizi bekleyen araca bindik. Bizi şehir merkezine götürdü. Büyük bir elbise dükkanına girdik. Etrafta pek çok elbise vardı. Andrew ve abim iki tarafa gitti. Bende gözüme güzel görünen elbiselere bakmaya başladım. Çok fazla elbise vardı. Hepsi ayrı güzeldi ve seçmesi zordu. Bir süre sonra Andrew ve abim 3 elbise ile geri döndü.
Andrew'ın seçtikleri :
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...