Bakanlığa Giriş

229 14 1
                                    

İskeleye kadar koştum ve ucuna gelince durdum. İkisine döndüm.
Diana : Yaklaşmayın! Yoksa aşağı atlarım! Göl bulanık! Bulamazsınız beni!
Snape : Diana. Meleğim lütfen sakin ol.
Diana : Bana meleğim deme!
Snape : Tamam ne diyim?
Diana : Git buradan.
Snape : Olmaz.
Barty : Gidersek. Sadece burada oturacak mısın?
Snape : Gitmiyoruz Barty.
Barty : Eğer o isterse gideceğiz.
Diana : Ne yapacağımdan sanane!
Abim başını küçük bir çocuk gibi yana yatırdı.
Barty : Ama ben sana kötü davranmıyorum. Sen bana bağırıyorsun.
Diana : Umrumda değil!
Babam bir kaç adım attı. Uca kadar ilerledim. Artık sadece yarım adım vardı.
Snape : Diana. Lütfen bunu yapma. Yüzme bilmiyorsun.
Diana : Öğrenmek istediğim zaman neden küçümsedin o zaman!
Snape : Küçümsemedim. Sadece ilerde dedim.
Diana : Hayır! Küçümsedin!
Bir ayağımı geriye uzattım.
Diana : Hadi farklı bir yolla öğrenelim...
Diğer ayağımla kendimi en geriye ittim ve suya düştüm. Peşimden iki kişi daha atladı. Her yer çok bulanıktı. Kendimi bıraktım. Sadece suyun güzelliğine baktım. Gittikçe etraf kararıyordu. Dibe gidiyordum. İki gölge vardı. Biri bana yaklaşırken uzaklaşmak için çırpındım. Ama hareket edemedim. Babamdı. Beni tuttu ama geri itip eline çimdik attım. Ciğerim çoktan yanıyordu. Babam yüzümü tuttu. Elini ittim ve zorla beni kendine yaklaştırdı. Başını iki yana salladı. Çok mutsuzdu. Beni çekmeye çalıştı. İzin vermedim. Ciğerim gitmek üzereydi. Büyük bir acı içindeydim. Abimin çığlığını duydum.
Barty : DİANA! NE İSTEDİĞİNİ BİLİYORUM! SANA YALVARIYORUM! YÜZEYE ÇIK! SENİ ÇOK SEVİYORUM! BABAN DA SEVİYOR! SENSİZ NE YAPARIZ! HADİ DİANA!
Bir kez daha düşündüm. Babam biraz ilerimde abimi dinliyordu.
Barty : LÜTFEN DİANA... BENİM İÇİN ÇIK! BABAN İÇİN...
Hızla öne atıldım. Babam beni kaptığı gibi hızla yüzeye yüzdü. Ciğerim gittikçe yanıyordu. Son nefes derken soğuk rüzgar yüzüme çarptı ve yüzeye, hatta havaya çıktım. Derin bir nefes aldım ve geri düşerken babama sarıldım. Başımı omzuna koydum ve ince ince ağladım.
Snape : Şşş. Geçti bebeğim. Geçti. Ağlama.
Arkamda abimi hissettim. Bana belimden sarıldı.
Barty : Bir daha sakın yapma. Tamam mı?
Sesi ağlamaklı çıkmıştı. Hiç bir şey demedim. Sadece babama sarılıp ağladım...

Saçım kurulanırken bende uzanıp biraz makineden buhar aldım. Babam saçımı kuruttu ve vücudumu silmeye devam etti. Tişörtümü çıkardı ve yenisini giydirdi. Pantolonumu çıkarıp şortumu giydirdi ve üstümü örttü.
Snape : Bende duşa gireceğim. Tamam mı?
Başımı salladım. Gözlerimden hala yaşlar düşüyordu. Hem acıdan.... Hem de aslında ölümden bir kedi gibi korkuyor olmamdan...

Babamdan duştan çıktı ve arkama yattı. Belimden sarıldı. Maskeyi yüzümden çıkardı ve boynumu nazikçe öptü.
Snape : Bir de sen duş almak ister misin?
Başımı salladım. Ardından duşa girdim. Ilık su beni oldukça yumuşatıyordu. Üstümü giyinip çıktım. Babam yatakta beni bekliyordu. Gidip yeniden yanına uzandım ve saçlarımla oynamasına izin verdim.
Barty : Ah. Benden sonra duşa girip erken çıkmak?
Snape : Keyif duşu almasaydın. Sen şarkı mı söylüyordun bu arada?
Barty : Ah evet.
Abim dramatik bir şekilde elini alnına koydu ve geriye doğru yattı.
Barty : Hayatımın aşkı Andrew geri döndüğü zaman ona söylemek için çok romantik bir aşk şarkısı yazdım.
Snape : Ahh...

2 gün sonra
Bu defa babama haber verecektim. Artık bakanlığa sızma vaktiydi.  Kapıyı çaldım.
Snape : Gir.
İçeri girdim.
Diana : Sana bir şey yapmak istediğimi söyleyip yapsam olur mu? Çünkü biliyorsun...
Snape : Geç otur.
Karşısındaki sandalyeye geçtim.
Snape : Bu defa ne?
Diana : Bakanlığa gidip birini bulmam gerekli.
Snape : Bakanlık? Bakanlık çok büyük. Orada kaybolabilirsin.
Diana : Hayır. Yardım alıp çıkarım.
Snape : Fazla güvenli görünmüyor. Bakanlık aşırı büyük ve orada her tür insan var.
Diana : Belki Theseus Scamander'ı bulurum ilk önce? O bana yardım eder?
Snape : Theseus ne?
Diana : Newt Scamander'ın abisi.
Snape : Onu nerede bulacağını biliyor musun?
Diana : Hayır ama eminim isimle beni ona götürürler.
Snape : Aklımda bir plan var. Ama önce abinle konuşmam gerekiyor. Burada bekle.
Babam çıktı.

Az sonra peşinde abim ile geri döndü.
Barty : Bakanlıkta ne işin var?
Diana : Birini bulacağım.
Barty : Pekala. Seninle gelmemin bir sakıncası var mı?
Diana : Bilmiyorum. Lord'a sormam gerekli.
Snape : O halde sor. Çıkalım Barty.
Odadan çıktılar. Zihnimden Voldemort diye geçirdim. Önümdeki sandalyeye cisimlendi.  Kırmızı gözlerini üzerime dikti.
Voldemort : Evet Kara Melek? Dinliyorum.
Diana : Bakanlığa abim ile gitmemin sakıncası var mı?
Voldemort : Kimle konuştuğunu bilmeyecek. Sadece yanında durabilir.
Diana : Peki.
Voldemort : Kitap?
Diana : Son 70 sayfa. Bitmek üzere. Bir kez LightBlast'ı kullandım. Böcürt üzerinde.
Voldemort : Böcürtler çok dayanıksız canlılar. Büyünün Light olmasına rağmen ölmüştür. Bitir ve bana haber ver.
Voldemort kayboldu. Kapıya gittim. Kapıyı açtım. Abim ve babam hala konuşuyordu.
Diana : Yanımda duracak ve işime karışmayacaksan olur. Kimle görüştüğümü bilmeyeceksin.
Barty : Pekala... Senin için bakanlığa giderim.
Diana : Ne?
Snape : Babası bakanlıkta çalışıyor. Kimlik belirttiği anda birisi ona haber verebilir. Abin bunu istemiyor. Sahte bir kimlik ile girebiliriz.
Barty : Beni gördükleri an tanırlar.
Diana : Peki.... İstemesem bile.... Neden Lucius ile gitmiyorum? Sonuçta Vaftiz babam?
Snape : Olabilir. Ama onu sevmiyorsun. Orada çıldırmana izin veremem.
Boğazımda bir acı hissettim ve cebimden ilacımı çıkarıp sıktım.
Snape : Ne zaman gidiyorsunuz?
Diana : Yarın derslerden sonra.

Derslerden sonra üstümü giyinip abimle arazi dışına çıktık. Abim bana sarıldı ve karaltıya dönüştü. Havada ilerlemeye başladık.

Bir ara sokağa indik. Abim beni bıraktı ve kıyafetini düzeltti.
Barty : Hadi gidelim.
Elimi tuttu ve bir telefon odasına girdik. Abim belli bir numarayı tuşladı.
Ses : Sihir Bakanlığına hoş geldiniz. Kim olduğunuzu ve ne için geldiğinizi açıklar mısınız?
Barty : Bartemius Crouch Junior ve Diana Snape. Eeee .... Theseus Scamander ile görüşmeye geldik.
Bir kaç ses sonra oda aşağı inmeye başladı.
Barty : Babam gelmezse çok iyi olur. Umarım haberciler bilmiyordur.

İçerisi aşırı kalabalıktı. Abim elimi tuttu ve ortaya gittik.
Barty : Evet. Aradığın kişiyi nasıl bulacaksın?
Diana : Yalnız arasam daha iyi. Peşimde büyü izi bırakırım.
Barty : Pekala. Bende eski ofisime gideyim.
Diana : Ofisin mi var?
Barty : Babamın verdiği küçük bir oda. Bir kaç eşyayı alıp çıkacağım. Dikkat et meleğim.
Alnımı öptü ve asansörlere ilerledi. Öylece kalmışken ilerdeki bir kadına ilerledim.
Diana : Afedersiniz hanımefendi. Dolores Umbridge'i nerede bulabilirim? Onunla bir randevum vardı.
Kadın : Dolores Umbridge. Tabi. 3.asansör ile eksi üçüncü katta odasını bulabilirsin. Odasında yoksa çalışanlara sorabilirsin.
Diana : Anladım. Teşekkürler.
Oradan ayrıldım ve üçüncü asansöre bindim. Eksi üçe bastım. Bir kaç kişi daha bindi. Birisi gözlerini üzerime dikti. Ardından cebinden bir kağıt çıkardı.
Crouch : Olamaz. Siz...
Diana : Ben ne?
Crouch : Sen... Sen Diana'sın değil mi?
Elimi asama attım.
Diana : Kimsin!
Crouch : Benimle odama gelebilir misin? Çok önemli. Lütfen. Senin üvey babanım.
Diana : Kimsin...
Crouch : Bartemius Crouch Senior. Abin seni buldu mu? Eğer bulmadıysa.... Benimle gelmen gerekli. Burada ne yapıyorsun?
Anlaşılan bu abimin babasıydı...

Yeni kitabım Klon Cehennemine de göz atarsanız sevinirim :)
Kitap umarım tutar çünkü büyük planlarım var

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin