1 ay sonra sanki hiç bırakmamışım gibi dönüyorum :>
Sabah ilk gördüğüm masa başında iksir yapan babam ve koltukta bacak bacak üstüne atmış gazete okuyan abimi gördüm. Üstümde ince bir çarşaf vardı. Başımda ise ıslak bez.
Diana : Baba?
Babam bana baktı. Abimde gazeteden başını kaldırıp baktı.
Snape : Ne?
Diana : Üşüyorum...
Snape : Ne yapayım?
Diana : Daha sıcak tutacak bir şeyler ver.
Snape : Hayır. Ateşin daha da artar.
Abim gülerek gazeteyi bırakıp yanıma geçti. Çarşafı ikiye katlayıp üstümü örttü ve yanıma uzandı.
Snape : Barty ateşi çıkacak.
Barty : Ama üşüyor.
Snape : Üşümüyor! Öyle hissediyor. Kalk!
Babam başımıza gelip zorla abimi kaldırdı. Çarşafı tek kat yapıp örttü. İnleyerek doğruldum. Çarşafa iyice sarındım.
Snape : Barty! Benimle gel!
İkisi çıktı. Durduk yere ne olmuştu? 3 dakika sonra içeri geldiler. Eskisi gibi işlerine döndüler. Babam sonunda iksiri bitirip başıma geldi.
Snape : İç.
Verdiği iksiri biraz kokladım. Kötü kokuyordu. Burnumu tutup bir kaç yudum aldım. Geri şişeyi bırakıp babama döndüm.
Diana : Bu neydi?
Snape : İyileşmen için. Uyu.
Beni sürekli uyutuyorlardı.
Diana : Hayır.
Babam bana döndü.
Snape : Ne demek hayır? İyileşmek istiyorsan uyuyacaksın.
Diana : Uykum yok.
Snape : Uyku sıvısı.....
Diana : İstemiyorum.
Snape : Diana!
Diana : Abi!
Snape : Abini bana karşı kullanma!
Barty : Ne?
Diana : Uyumak istemiyorum.
Barty : Ne yapabilirim?
Abim neden şimdi böyle yapıyordu?
Diana : Niye ikiniz böylesiniz?
Barty : Nasılız?
Diana : Bana karşı soğuk? Özellikle sen. 5 dakika önce sorun yoktu. Her ne olduysa dışarıda konuştuğunuzdan sonra oldu.
Barty : Hiç bir şey olmadı.
Snape : Ya da sebebini sen biliyorsun?
Diana : Anlatamam..... Gerçekten.
Snape : Bu saçma sözü 1000. Kez duyduk. Şimdi uyu. Yoksa zorlayacağım.
Sustum. Yavaşça onlara arkamı dönüp hıçkırıklarımı yuttum. Çarşafı başıma kadar çekip gözümü kapadım.Ertesi gün zorlukla derslere girmek için erkenden kalktım. Babam beni uyandırıp gitmişti. Abimse koltukta uyuyordu. Üstümü giyinip boynuma bel çantamı taktım. Abimin başına gidip alnına bir öpücük verdim. Yavaşça odadan çıkıp yemek masasına gittim. Kimse ortada yoktu. Babam beni fazla erken kaldırmıştı. Sessizce yemeğimi yiyip bahçeye çıktım. Hava aşırı soğuktu.
Snape : Diana! Çabuk içeri! Bir de üşüteceksin!
Geri döndüm. Babamın karşısında durdum.
Diana : Neden böyle yapıyorsunuz?
Bana küçümser gibi baktı.
Snape : Nedenini bildiğini 1000 kez söyledim.
Diana : Ama...... Yapamam.
Snape : Neden?
Diana : Bunu da açıklayamam....
Snape : Yaa?
Kolumdan tutup beni bir yere sürükledi. İksir sınıfına. Sabah ders olmadığı için tamamen boştu. Babam beni öfkeyle bir sandalyeye oturttu. Rafları hızla karıştırıp bir şişe aldı. Başıma gelip hepsini içirdi. Ne içirdiği hakkında bilgim yoktu.
Snape : Sana görev olarak ne verdiler!
Midem bulanıyor, başım ağrıyıp dönüyordu.
Diana : Midem!...
Snape : Kusmadan önce konuş!
Ses: SAKIN KONUŞMA!
Snape : Cevap ver!
Diana : Dumbledore! Dumbledore'u öldürmem istendi!
Midemdeki herşeyi çıkarırken babam saçımdan tutup başımı getirdiği kovaya gömdü. Herşey gidince rahatladım. Kendimi geriye attım. Zor nefes alıyordum.
Ses : 3 'ÜNDEN BİRİ! SEÇ! O KİŞİ ÖLECEK!
Diana : H-hayır!
Snape : Ne hayırı!?
Ses : SEÇ DEDİM SANA!
Yanmaya başladığımı hissettim. Yere dizlerim çökünce gözümü açtım. Bir ateş üçgeninin ortasındaydım. Üçgenin dışı yanıyordu. Üç köşede abim, kardeşim ve babam vardı.
Ses : Birisi dışarı çıkacak SEÇ!
Diana : Hayır!
Ses : Seçeceksin! Yoksa ben seçerim!
Yaptığın hatanın bedeli olacak. Sonraki yaptığın her hatanın da bedeli bu olacak.
Diana : HAYIR! HAYIR! HAYIR!
Ses : Hangisi! 3 saniye! Yoksa ben seçerim!
Diana : Hayır!
Ses : 3......
Ses : 2......
Diana : Lütfen.....
Ses : 1.......
Saat tiktakları kulağıma çınladı. Ses yankılı gelmeye başladı.
Ses : Evet...... O kişi kardeşin Rowan Taylor..
Diana : Hayır!Babamın korkan yüzünü gördüm. Hızla yerimden fırladım. Ama babam kolumu tuttu.
Diana : BIRAK BENİ! HAYIR! ROWANI KAYBETMEYECEĞİM HAYIR! HAYIR! ONU KURTARACAĞIM HAYIR!
Snape : Ne diyorsun? Rowan derste! Bir şey olamaz...
Barty : MCGONNAGAL! MCGONNAGAL'IN GRYFFİNDORLULARA OLAN DERSİNİ ÖLÜM YİYENLER BASTI!
Babam yavaşça bana döndü. Çığlık atıp babamdan kurtuldum. Hızla McGonnagal'ın sınıfına gittim. Peşimden babam ve abim geldi. Sınıf dağınıktı. Herkes oradaydı ve tam bir fiyasko vardı.
Diana : ROWAN! ROWAN NEREDE!
Snape : Diana!Yeniden ateşi hissettim. Yine ateş üçgenindeydim. Voldemort yürüdü ve Rowan'ın karşısında durdu. Eliyle onu geri itti. Rowan ateş içinde kaybolurken sesler uğuldamaya başladı.
Snape : Diana! Aç gözünü! Yanıyor resmen!
Gözümü açtım.
Diana : Rowan? ROWAN NERDE!
Snape : O........ Öldürülmüş.......
Kendimi bıraktım.Gryffindor kulesine çıktım. Bana özeldi bu. İçeri girdiğim an Rowan'ın eşyalarını toplayan bir yandan ağlayan annesi ve babası ile karşılaştım. Annesi bana doğru kolunu açtığı sırada gidip ona sarıldım. Gözümden yaşlar boşanıyordu. Kızının ölümüne benim sebep olduğunu bilmiyordu.
Mrs. Taylor : Diana...... Sakın çok üzülüp kendini harcama.
Bana elindeki bilekliği verdi.
Mrs. Taylor : Rowan'ın şans bilekliği. Sende kalsın.
Bana sıkıca birkez daha sarıldı. Babası elini uzattı. El sıkıştık. Bu el sıkışma hem bir tanışma, hem teselli, hem veda sıkışmasıydı.
Onlar çıkınca Hermione bana sarıldı. İkimiz hıçkırarak yere çöktük. İkizler bile suskundu. Amelia bir köşede elindeki mendille göz yaşını silerek yüzünü gizliyordu. Cenaze yarındı.
Dumbledore : Diana. Biraz konuşabilir miyiz?
Diana : Hı hı.
Dumbledore'un odasına geçtik. Babam da oradaydı.
Dumbledore : Beni öldürmeni isteyeceklerini biliyordum.
Diana : Rowan boşuna öldü.....
Dumbledore : Bunun için üzgünüz. Üstünde büyük bir yük var. Farkındayım. Ancak şuan zihnini baban kontrol ediyor. Onlar bakamazken senden bir şey isteyeceğim. Beni öldürmelerini istedikleri tarihi öğrendiğin an onlara fark ettirmeden bana söyle. Bu çok önemli.
Diana : Katiliniz olacağımı biliyorsunuz. O zaman neden böyle davranıyorsunuz?
Dumbledore : Ahaha. Kendine katil olabilecek kadar güveniyor musun? Hayır sen katil olamazsın.
Başımı öne eğdim.
Dumbledore : Bu kadardı Diana. Gidebilirsin.
Odadan yavaşça çıkıp derin nefes aldım. Peşimden babam çıktı. Bana baktı. Derin bir nefes aldı. Kollarını iki yana açtı. Biraz durdum. Sarılmalı mıydım? Her şeyin sorumlusu bendim. O sadece kızının katil olacağını inanamamıştı. Yavaşça sarıldım. O da beni yavaşça sardı.
Snape : Gel.... Mezarlığa gidip Rowan'ın mezarını kazalım. Ailesine söyledim. Memnun olacaklar.Mezarlıkta abim elinde 2 kürekle bekliyordu. Beni görünce kürekleri bıraktı. Babam gibi kollarını iki yana açtı. Yavaşça sarıldım. Başıma bir öpücük kondurdu.
Küreklerden birini alıp işaretli yerden kazmaya başladım. Babamda benimle birlikte kazdı. Yeterince kazdıktan sonra mezarın başında durdum. Babam yanıma gelip beni pelerininin altına aldı. Abim arkamdan gelip başımı bir kez daha öptü. Kollarımı babama doğru uzatıp kucağına çıktım. O da beni kucağına aldı. Okula geri döndük.Babam beni odasına götürüp yatağına yorganın altına soktu. Dışarısı yeterince soğuktu ve donmuştum. Babam yanıma uzandı. Yavaş yavaş saçımı okşadı.
Snape : Daha iyi misin?
Başımı iki yana salladım. Abim elinde 3 bardak sıcak çikolata ile döndü. Başucumdaki sandalyeye oturup bize sıcak çikolata verdi. Biraz olsun ısınmıştım. Bitirip yorganın altına iyice sokuldum. Isınıp dinlenecektim. Çünkü yarın buz gibi soğuyup çok yorulacaktım......Ehm.... Biliyorum 1 ay sonra gelip pat diye birini öldürdüm........ CANIM SIKILDI BEN NAPİM?
![](https://img.wattpad.com/cover/281818051-288-k400066.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...