Doğum Günü

643 45 6
                                    

Asasını sallayıp bir pasta getirdi
Snape : Aralık 11 (benim doğum günüm. Eved ben Diana'yım jdndndj) Diana Snape'in doğum günü.
Barty : Diana Snape değil. Diana Crouch Snape.
Babam şakasına abimin başının ortasına tokatı çaktı.
Snape : Senin babanın çocuğu mu? Niye Crouch alsın?
Barty : Kardeşimse aynı zamanda bir Crouch.
Diana : Hayatımın en iyi günü......
Önüme baktım. Pasta çikolatalıydı ve üstünde İyi ki Doğdun Kızım parantez içinde prenses yazıyordu. Anlaşılan kapışmış ve pastayı bu şekilde almışlardı.
Barty ve Snape : İyi ki doğdun Diana! İyi ki doğdun Diana! İyi ki doğdun! İyi ki doğdun! İyi ki doğdun Diana!
Snape : Hadi bir dilek tutup üfle.
Gözümden mutluluk yaşı akarken muma eğildim.
Diana (içinden) : Seçim yapmak zorunda kalmayayım.
Üfledim. Şuandan itibaren 12 yaşındaydım. Babam ve abim beni alkışladılar. Abim göz yaşını sildi. Artık hıçkırdığımda babamın pelerininin içine saklandım. Babam bana sarıldı. Ardından diğer tarafına abim geçti ve o da babama sarıldı. Babam bana doğru geri kaçtı.
Snape : Sen niye bana sarılıyorsun?!
Barty : Çok duygusal bir an. Ehüğ. Üvey babam değil misin? Ehüğ.
Snape : Offff.
Babam ikimizin saçına elini koydu.
Snape : Saman yığınına dokunuyorum ona göre.
Bir süre öyle kaldık. Ardından pastayı kesip yemeye başladık. Babam ve abim kendine şarap aldı. Abim bardağı ağzına kadar doldurdu ve tek dikişte bitirdi. Babam ise azıcık aldı ve minik bir yudum içti.
Snape : Bu sana kötü örnek oluyor diyeyim.
Barty : Yooo.
Bir bardak daha doldurdu ve bir yudum aldı. Gülüp hemen önüne koyduğu bardağı kaptım ve bir yudum şarap içtim. Tadı değişik gelmişti. Babam sinirle bardağı elimden aldı.
Snape : Barty! Kızıma ne yaptın!
Barty : Ben yapmadım. Kahvemden sonra şarabımı çaldı. Sırada ne var Prenses?
Diana : Bilmiyorum. Çıkar illaki.
Abim bu bardağıda bitirip kendini geri attı. Babam ona sinirle baktı.
Snape : Sarhoş olacak.
Barty : Hayır! Hayır! Ben sarhoşken kontrollüyümdür.
Snape : Yaaa ne demezsin.
Gülümsedim. Meyve suyundan bir yudum aldım. Abim hızla ayağa fırladı ve görünmez bir kadınla dans etmeye ve mırıldanmaya başladı.
Snape : Dedim ben.
Barty : Şşşş! Dansımı bölmeyin!
Snape : Seninle dans eden yokki!
Barty : Hadi ya!
Yanıma gelip beni havaya kaldırdı. Ardından bir elini belime atıp, elimi omzuna koydu. Diğer eliyle elimi tuttu ve dans etmeye başladı. Odanın içinde dönüp durduk.
Snape : Dua et ki kardeşsiniz.
Abim beni etrafımda döndürdü ve sonra yere eğdi.
Barty : Diana iyi bir dansçı kavalyeyi hak etmiyor mu?
Snape : Evet ama. Senin gibi bir saman yığını da değil.
Biraz daha döndük ve ardından kendini yine yastığa bıraktı. Bende gidip babamın yanına oturdum. Başımı dizine koyup saçlarımla oynamasına izin verdim.
Snape : Uykun mu geldi?
Başımı salladım.
Snape : Peki. Saman yığını! Kalk hadi şamarcı söğütüne dön.
Abim çoktan uyumuştu.
Snape : Offff. Ne yapayım ben?
Eline aldığı bir bardak suyu başından aşağı döktü.
Snape : Uyan! Saman balyası.
Abim kendine geldi. Kaşlarını çattı.
Barty : Hani Saman yığınıydım?
Snape : Artık saman balyasısın. Hadi şamarcı söğütüne dön.
Abim oflayarak kalktı ve asasını sallayıp her şeyi temizledi. Sessizce hastane kanadına gittik. Abim camdan atlayıp sallana sallana şamarcı söğütün altındaki odasına döndü. Babam beni yatağıma yatırdıktan sonra başucuma oturdu. Alnımı severken elini cebine atıp küçük bir kutu çıkardı.
Snape : İyi ki doğdun kızım.
Diana : Teşekkürler. Baba.
Hediyeyi alıp açtım. Kırmızı zümrütten bir kolye. Hemen boynuma taktım.
Diana : Nasıl durdu?
Snape : Harika!
Camdan ses geldi. Abim gülümseyerek cama tutunmaya çalışıyordu. Babam sinirle camı açtı.
Snape : Diana ile olduğumumu hissediyorsun sen?
Barty : Ben onu her an hissediyorum.
İçeriye atladı. Kollarıyla içeriye bir şey çekti. Tam 2 metre boyunda mavi bir ayıcık.
Snape : Yok artık! Barty hani abartmayacaktın?
Diana : Bu çok güzelllll!
Hızla koşup ayıcığın üstüne atladım. Fazlasıyla büyüktü. Ayıcıktan ayrılıp yan yana duran abim ve babama koştum. İkisine aynı anda sarıldım. Abim beni kollarıyla sardı ve başını başıma eğdi.
Snape : Pfffff! Barty!  Hadi artık. Diana'nın uyuması gerekli. Herkes dağılsın.

Bir yılan sürünerek abimin odasından içeri girdi. Yatakta uyuyan abime iyice yaklaştıktan sonra aniden öne atılıp abimi ısırdı. Abim bir çığlık atıp asasını aldı. Yılana doğrulttu. Gözlerinde korku okunuyordu. Yılan yeniden ileri atıldı. Abim bir çığlık daha attı ve yerimden sıçradım.

Etrafıma bakındım. Ardından saate baktım. Saat 5. Yerimden fırlayıp pencereye gittim. Şamarcı söğüt sakindi. Pencere yere çok yüksek değildi. Sarmaşıklar ile tırmanılabiliyordu. Yere atlar atlamaz ayaklandım ve koşarak şamarcı söğütün altına gittim. Şamarcı söğüt beni fark etmeden hızla merdivenlere ulaştım. Merdivenlerden atlayarak indim ve hızla abimin odasına daldım. Oda dağınıktı. Kenarda küçük bir mutfak vardı. Ocak, fırın ve tezgahtan oluşuyordu. Tezgahta 2 şişe şarap vardı. 2 koltuk ve 1 yatak. Koltukların üstünde kıyafetler vardı. Yerin altında olmasına rağmen gayet temizdi. Yatakta yatan abime ilerledim. Yanlış bir şeyler vardı...... Yastık düzdü ama abim tersti. Doğrusu ters yatmıştı. Üstündeki yorganı açıp her yerine baktım. Bileğine, boynuna, karnına. Neyseki iz yoktu. Derin bir nefes aldım. Abimin üstünü yeniden örterken uyandı. Beni görür görmez yerinden sıçradı. Bende geri çekildim.
Barty : Diana? Ne yapıyorsun burada? Yatakta olman gerekli. Hangi yatak olduğu fark etmez.
Gülümseyip beni yatağına çekti. Üstüne yıkıldığımda ayakkabılarımı çıkarttı ve beni yorganın altına soktu. Konuşmama izin vermeden işaret parmağını dudağıma koydu ve beni susturdu. Kısa süre sonra gözüm kapandı.

Snape : KALKIN! KAFAYI MI YEDİNİZ! DİANA'YI ARIYORLAR! KALK! ÇABUK!
Abim yerinden sıçradı ama ben kalkmak istemedim. Yatak sıcakcıktı.
Abime sıkıca sarıldım. Abim gülümseyerek babama baktı. Babamsa ayakucuma gelip bileğimi yakaladı. Geriye doğru çekmesiyle abimden ayrıldım. Doğrulup oturdum. Babam kollarını bağlamış bana bakıyordu.
Snape : Aranıyorsun küçük hanım. Kalk bakalım!
Zorla ayağa kaldırıldım. Abim bana el salladı ve uyumaya döndü. Hastane kanadına kapıdan girdim.
Snape : Dışarı hava almaya çıkmış.
Promfrey : Diana!
Promfrey hızla her yerime bakmaya başladı.
Promfrey : Ohhhh. Neyseki iyisin. Fazlasıyla iyi. Yani artık hastane kanadından çıkabilirsin.
Gülümsedim. Ardından 2 metre ayıcığımıda peşimden sürükleyerek uzun süre sonra odama döndüm.

Kapıyı açıp içeri girer girmez Lara bana döndü. Gözlerini kocaman açıp ayıcığımı ve beni süzdü. Ayağa kalkıp yanıma geldi.
Lara : Neler oldu?
Diana : Uzun hikaye herkese tek tek anlatmak istemiyorum. O yüzden ortak salondan bizimkileri bulacağım. Sende gel.
Başıyla onayladı.
Ayıcığımı yatağımın önüne bıraktım. Üstümü değiştirip Lara ile yemek salonuna indik. Rowan gülümsüyordu. Çevresinde ise herkes vardı. Lara ile geldiğimizi gördüğü anda gülüşü soldu unuttuğu bir şeyi hatırlamış gibi ayağa fırladı. Yanıma gelip sıkıca bana sarıldı.
Rowan : Özür dilerim! Özür dilerim! Seni tamamen unuttum. Ailem ortaya çıkınca seni tamamen unuttum.
Diana : Önemli değil. İkimizde ailelerimizi bulduk.
Rowan : Senin ailen?
Diana : Artık Diana Prinz değilim.
Elimi uzattım.
Diana : Ben artık 12 yaşında Diana Crouch Snape'im.

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin