Amortentia

253 14 5
                                    

Kahkaha sesleri ile gözümü açtım.
Andrew : Barty yapma tamam yeter! Ahahahahhaha! Yapma!
Başımı kaldırıp abimlere baktım. Abim Andrew'ın üstüne çıkmış onu gıdıklıyordu. Hala giyinik değildi.
Andrew : Ahahhaha Diana! Diana yardım hahahahahhhaha ett!
Snape : Mhm. Önemseme Diana. Yat geri.
Babam beni tek hamleyle geri yatırdı. Tavana bakılı kaldım. Ardından ayağa kalktım ve kendimi banyoya attım. Vücudum kaşınıyordu. Üstümü çıkardığım zaman her tarafım kırmızıydı. Kapıyı araladım.
Diana : Baba. Bir gelir misin?
Babam arkasını döndü.
Snape : Noldu?
Abim de durmuştu.
Diana : Gel sadece.
Babam yerinden fırladı ve yanıma geldi. Kapıyı kapattı. Vücudumu görünce yaklaşıp dokundu.
Snape : Hm.... Alerji gibi. Galiba sebebi dün köpükleri durulamaman. Duş al. Düzelir belki. Ama şampuan kullanma. Sadece su.
Başımla onayladım. Suyu açıp ısınmasını bekledim. Babam çıktı. Suyun altına girdim. Öylece durdum. Çok rahattı. Elimle omzumu ovdum. Kızarıklık duruyordu. Ama hafif köpükler çıkıyordu. Bir süre sonra canım acıdı ve anında suyu kapattım. Hala yanıyordu. Hızla kurulandım. Biraz azalmıştı ama geçmemişti. Kapıyı araladım.
Diana :  Baba geçmiyor!
Babam yeniden içeri girdi. Omuzlarıma baktı.
Snape : Alerji oldu o zaman. İlaç getireyim. Sen çık ve yatağın içine geç. Sırt üstü yat.
Dediğini yaptım. Yorganı üstüme örtüp havluyu attım. Abim başıma geldi.
Barty : Keşke dün sana durulanmanı söyleseydim.
Diana : Elinde olan bir şey değildi.
Babam hemen döndü.
Snape : Sırt üstü uzan. Sırtına sürelim biraz beklesin ön tarafına süreriz.
Sırt üstü yattım. Yorgan geri çekildi. Sırtıma soğuk bir şey konduğu an tısladım. Babam eliyle onu yaydı. Her yere sürdükten sonra yanıma oturdu. Saçımı okşadı.
Barty : Biz okulu gezeceğiz.
Snape : Peki.
İkisi çıktı.
Snape : Aklıma bebekken güneşte yanman geldi.
Diana : Ne?
Snape : Anlatayım.
11 yıl önce
Agatha : Hoş geldin Severus.
Snape : Hoş buldum.
Snape içeri girdi.
Snape : Tatiliniz nasıldı?
Agatha : Güzeldi. Diana sudan çıkmak istemedi. Biraz yandı. Şuan her yeri kırmızı. Bir şeyler yapabilir misin?
Snape : Ah tabi. Meleğim nerde?
Agatha : Salonda.
Snape salona geçer. Yerde oyun oynayan Diana ona döner. Gülerek kollarını havaya kaldırır. Snape onu kucağına alır ve sırtına bakar.
Snape : Ovvv birisi fena yanmış. Hadi odamıza gidelim.
Snape yatak odasına çıktı. Diana'yı yatağa bıraktı ve çekmeceden bir şişe çıkardı. Diana'nın kıyafetlerini çıkarıp sırt üstü yatırdı. Diana çok sakindi.
Snape : Nasıl böyle sakinsin sen ya.
Snape Diana'ya bir öpücük verdi. Sırtına şişedeki ilaçtan döktü ve masaj yaparak sürmeye başladı.

Masaj iyi gelmişti. Uykumu da getirmişti...

Barty : Baba bu defa ciddiyim. Doğduğumdan beri bana bakıyorsun.
Snape : 3 yıl Azkaban?
Barty : Özellikle onu ekliyorum! Senin sayende biraz olsun temiz bir şeyler giydim orada!
Andrew : Evet. Beni aileme karşı en çok savunan kişiydiniz. Evden atıldım beni evinize aldınız ve tam 1 ay bana baktınız.
Barty : Evet! Tam da babam beni evden atmıştı benimle beraber baktın! Bu borcu ödememiz lazım. Lütfen izin ver.
Snape : Onlar borç değil. Siz evlatlarımsınız.
Andrew : Üvey Vaftiz babam mı?
Snape : Direkt baban! Bunlar kesinlike borç değil. Ayrıca ayrı eve taşınmak kolay değil. Ömrünüz boyunca borç ödeyecek, gençliğinizi eğlenerek değil çalışarak geçireceksiniz. İzin vermiyorum.
Barty : Sende her şeye öyle başlamadın mı!? Bize neden izin vermiyorsun?
Snape : Gençliğinizi böyle harcamayacaksınız. Nokta.
Barty : Baba tam  23 yıldır bana bakıyorsun. 23 YIL! 11 yaşımdan sonra Andrew ve bana! Yıllarca bize para döktün, peşimizden koştun!
Snape : Bunları yaparken borç diye düşündünüz mü?
Barty : Hayır.
Andrew : Hayır.
Snape : Şimdi de öyle düşünmeyin! Bitti.
Barty : Baba nolur. Sana daha fazla yük olmayalım. Zaten Diana var. Ona bakman gerekecek.
Snape : Ah evet. Ona da izin yok. İleride evini alıp borç için çalışmayacak. Kendi istekleri için çalışacak.
Barty : Ahh!
Andrew : Lütfen. Gerçekten biz kararımızı verdik. Yaza kadar var gücümüzle çalışıp o evi alacağız. Tek engel şuan sizsiniz.
Snape : Bana siz demeyi ne zaman bırakacaksın?
Andrew : Asla. Size saygı duyuyorum. Lütfen siz de bize duyun.
İç çekme sesi.
Snape : Pekala çocuklar. Sizi tutamam. Ne isterseniz yapın. Ama şunu unutmayın. Evim, evinizdir. Kapıma gelmeniz veya bana haber göndermeniz yeter. Sizi almaya bile gelirim. Başınız sıkışırsa her an buradayım.
Barty : Sonunda. Saol baba.
Andrew : Teşekkürler efen-
Snape : Bir daha bana baba yerine efendim dersen vazgeçerim.
Andrew : Ah tamam baba!
Snape : Şimdi sarılın.
Sesler.
Andrew : Akşam bir kutlama partisi mi versek?
Snape : İçkiliyse hayır. Diana kesin uyanır. Onun daha fazla içmesini istemiyorum.
Barty : Uyku sıvısı versek? Bir günlük.
Snape : Asla.
Andrew : Pekala. O zaman çok az içki. Ben gidip taze alayım.
Barty : Bende geliyorum! Daha çok planımız var!
Kapı kapandı. Yanıma biri geçti.
Snape : Aç gözünü hadi ajan.
Diana : Ama oha.
Snape : Babaya oha denmez. Sana kaç kez diyeceğim? Gözünü yukarı götürme.
Doğruldum. Üstüme yorganı tuttum. Babam yanımda gülerek yatıyordu.
Snape : Evet hanımefendi. Gelecekte kendine ev almak yok. Ölene kadar babanlasın.
Diana : Evlenirsem?
Snape : Kimle?
Sustum. Geri yatıp arkamı döndüm.
Snape : Bak Diana. Yine küsmeyelim. Tom gerçek...
Diana : Gerçek olabilir! Siz anlamıyorsunuz! Asla aşık olmadınız! Beni anlamazsınız!
Snape : Ne? Aşık oldum.
Diana : Annem mi?
Snape : Ah hayır ama annen beni seviyordu.
Diana : Ya sen?
Cevap vermedi.
Diana : Abim ve Andrew aşk yaşıyor. Ama bana izin yok? Neden?
Snape : O gerçek değil Diana.
Diana : Ama olabilir diyorum!
Snape : Kavga etmeyeceğim.
Diana : GECE NE YAPARSANIZ YAPIN!
Hızla üstümü giyindim ve kütüphaneye gittim.

Kitaplara bakınmaya başladım. Yeni bir tane lazımdı. Öylece bakındım. Ardından bir yere oturup başımı masaya koydum. Beni anlamıyorlardı. Taş kalplilerdi sanki. Sanki ben aptalmışım gibi çok korumacıydılar. Kütüphaneden çıktım ve yemek salonuna gittim. Artık acıkmıştım. Biraz atıştırıp odama döndüm. Kimse yoktu. Eşyalar gitmişti. Sonunda yalnızdım. Yatağıma oturdum. Kolyeyi açmak için havamda değildim. Onu alıp çekmeceme kaldırdım. Saatlerce düşündüm. Gece 12 olduğu zaman uzandım. Olduğum gibi. Arkamı dönüp gözlerimi kapattım.

Sabah yedi buçukta alarmı susturup kendimi banyoya attım. Gözüme damla damlattım. Biraz ilacımı sıktım ve çantamı hazırlayıp derse indim. İksir dersine.

Snape : Bugün Amortentia yani aşk iksiri yapacağız. Aşk iksiri ile istediğiniz kişiyi kendinize aşık edebilirsiniz. Amortentia tabii ki gerçek aşkı yaratamaz. Aşkı üretmek ya da taklit etmek imkansızdır. Bu iksir sadece üzerinde kullanılan kişide çok güçlü bir hayranlık ve takıntı yaratır. Şimdi tarife göre başlayalım.
Önceden yaptığım için kitaba bile bakmadım. Sadece gerekenleri yaptım ve oturup kazanımı izledim. Hazır olduğu zaman şişeye boşalttım ve masaya bıraktım.
Snape : Bayan Snape. Amortentia'dan ne kokusu aldığınızı söyler misiniz?
Diana : Susmayı tercih ederim.
Tüm sınıf şaşkınlık içinde bize döndü. Hiç bir şey demeden sırama döndüm. Babam Amortentiamı alıp yanıma geldi.
Snape : Koklayın ve cevap verin.
Burnuma Amortentiayı soktu. Tek çare cevap vermekti.
Diana : Yosun, Parşömen kağıt ve mürekkep...

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin