Minik duyuru. Blast takımına Andrew'ı da ekleme kararı aldım. İyi okumalar :>
Diana : Ne? Ne istiyorsun?
Hermione ellerimi tuttu.
Hermione : Biliyorum. Aramız çok açık ama... Bana bir iyilik yapmalısın. Çok önemli bir şey.
Diana : Ne istiyorsun?
Hermione : Bana yardım edecek misin?
Diana : Ah. Sana söyledim. Ne istiyorsun?
Hermione : Bana biraz cinperi tozu gerekli. Ve alev mantarı tozu. Eğer tozunu bulamazsan alev mantarını toza çeviririm.
Diana : Bunlar ne için gerekli?
Hermione : Lütfen. Sadece bunları getir.
Diana : Aslında hayır... Sanırım fazla açık bir yerdeyiz. Dersten sonra 2.kattaki kızlar tuvaletine gel.
Hermione : Ah. Peki. Ron ve Harry de gelebilir mi?
Diana : Üçünüz bir şeyler karıştırıyorsunuz. Onu anladım. Ve istediklerinden anladığım kadarıyla bir iksir yapmaya çalışıyorsun. Daha hızlı yapmanı sağlarım. Ama sonra konuşuruz. Derse gitmem gerek.Remus'un dersine gittiğimde öğretmenler masasında abim bekliyordu. Bana el salladı. Karşılık verip Draco'nun yanına gittim.
Draco : Vayy. Hala buradasın.
Diana : Kötü şaka!
Başına küçük bir şaplak indirdim. Draco saçlarını düzeltti.
Draco : Eskisi gibi oldu mu?
Diana : Evet.
Remus : Evet sınıf. Bugün sizlerle Böcürtleri işleyeceğiz. Böcürtler sizin en büyük korkunuza dönüşürler. Ondan kurtulmak için iyi anılarınızı düşünün. Cesur olduğunuz anları. Hazır olduğunuz zaman asanızı sallayın ve "Riddikulus" diyin. Hadi tekrar edelim. Riddikulus!
Sınıf : Riddikulus!
Draco : Saçma.
Diana : Draco!
Karnına dirseğimi indirdim. Bana kötü bir bakış attı ancak umursamadım.
Remus : Evet Barty. Neden bize örnek olmuyorsun?
Barty : Eğitim yıllarımı fazla geride bıraktım. Belki.... Hm... Bayan Malfoy bize örnek olabilir.
Lara : Ben mi?
Remus : Çok iyi! Evet. Bayan Malfoy. Hadi öne gelin.
Lara öne çıktı. Karşısındaki dolabın yanına abim geçti.
Barty : Bırakıyorum. 3...2...1...
Abim dolabı açar açmaz bir şey öne fırladı. Gittikçe şekil aldı ve bir tarantulaya dönüştü. Abim bir çığlık atıp kendini masanın altına attı. Lara öylece tarantulaya bakıyordu.
Remus : Hadi Bayan Malfoy. Odaklanın. Cesur olun! Hazır olduğunuz an Riddikulus diyin!
Lara gözünü kapattı. Yavaşça arkaya doğru düşerken Draco öne fırladı ve onu tuttu. Bütün öğrenciler geri çekildi. Çünkü böcürt maske takmış bir ölüm yiyene dönüşmüştü. Draco da öylece dondu. Remus önlerine geçti. Böcürt dolunaya dönüştü. Sebebini galiba tek ben bilecektim.
Remus : Riddikulus!
Böcürt hızla dönerek dolaba daldı. Remus yeniden Draco'ya döndü. Yanına diz çöktü. Masadan accio büyüsü ile eline çağırdığı şişeden bileğine bir şey döktü ve onu Lara'ya koklattı. Lara uyandı ve abisine sarıldı.
Remus : Siz dinlenin. Sıradaki? Masanın altından çıkabilirsin Barty.
Abim yavaşça masanın altından çıktı.
Barty : Eee? Sırada.... Bence Bayan Crouch bunu halleder.
Remus : Bayan Crouch?
Barty : Diana?
Remus : Anladım. Gelin Bayan Crouch.
Abime öfkeli bir bakış attım. Bel çantamı arkamdaki sıraya bıraktım ve dolabın önüne geçtim. Dolap hareketlendi. Kapı yavaşça açıldı. Momo göründü. Yavaşça ortaya çıktı ve önümde durdu.
Barty : Ah hayır...
Bana doğru geldi. Geriye çekilirken pelerinime takıldım ve yere düştüm. Geriye gitmeye devam ettim. Ona doğru bir tekme attım. Boynu uzamaya başladı ve öne doğru eğildi. Tam yüzüme doğru.
Remus : Hadi Diana! Yen onu!
Asamı sıkıca tuttum. Ne yapacağımı bilmiyordum. Aklıma gelen tek bir şey vardı. O da yemekte okuduğum kitaptaki LightBlast büyüsü. Bir savunma büyüsüydü. Hiç düşünmeden asamı önümde dümdüz şekilde salladım.
Diana : LIGHTBLAST!
Bir ışık dalgası çıktı ve momoya çarptı. Momo çığlıklar atarak geriledi. Yere düştü ve boş bir poşet gibi bir şeye dönüştü.
Remus : Onu öldürdün... Nasıl yaptın?Yemekten sonra kendimi odama attım. Kitabı açıp hızla okudum. Kapağını uzun süre çırptım. Sonunda kitabın adı göründü. Kitap aşırı eskiydi. Kapağın üstünde Blast yazıyordu. Kitabın içini okumaya devam ettim. Kitabın sonuna baktım. 1000 sayfa. Ve içinde 10 farklı büyüyü anlatan 100 sayfa. Büyüler sırayla LightBlast
FireBlast
WaterBlast
AirBlast
NatureBlast
DeadBlast
LifeBlast
IceBlast
StoneBlast
ve SpaceBlast'tı.Birincisi ışık ile savunma sağlıyordu. İkincisi alev kontrolü sağlıyordu ve alev çıkarmak içindi. Üçüncü su çıkarma ve kontrolü için. Dördüncü ile hava olayları yapabiliyordunuz. Beşinci sarmaşık, çiçek doğada ne varsa rasgele bir yerde büyütmeniz içindi. Altıncı gönderilen kişiyi acı içinde öldürüyordu. Yedinci ile birine sağlık verebiliyordunuz. Sekizinci buz yapmak ve kontrol içindi. Dokuzuncu ile büyük kayalar çıkarabilirdi. Aynı zamanda önüne ne gelirse taşa çeviriyordu. Sonuncu ise bir karadelik açıp içine her şeyi çekiyordu.
Kitaba dalmışken kapım çalındı.
Diana : Gir!
Abim içeri girdi.
Barty : Diana. İyi misin?
Diana : İyiyim.
Barty : Çok korktun sanırım. O büyüyü... Nasıl yaptın?
Diana : Bilmiyorum. Asamı öylesine ileri salladım.
Barty : Pekala.... Kitabın yeni sanırım. Bu kadar kitapkurdu bir kardeşim olacağını bilmezdim.
Yanıma oturdu. Kitabı kapatıp ona yaslandım. Alnımı öptü.
Diana : Gitmem lazım. Biri ile buluşacağım.
Barty : Sevgilin varsa öldü bil.
Diana : Hayır abi! Kızlar tuvaletine erkekler giremez.İçeride volta atarak Hermione ve diğerlerini beklemeye başladım. Yanıma Melez Prens'in kitabını ve Blast kitabını almıştım. Sonunda kapı açıldı. İçeri Hermione girdi. Kapıyı kapattı ve ortaya Harry ile Ron çıktı. Harry görünmezlik pelerinini alıp katladı.
Hermione : Evet. Artık başlayalım.
Diana : Anlatın. Neyin peşindesiniz?
Hermione : Bundan bahsetmeyeceğim. Yaptığımız şey çok özlü iksir. Bu kadarını bil yeter.
Çantamdan Melez Prens'in kitabını çıkarıp içinden çok özlü iksir tarifini buldum. Yere oturup okumaya başladım. Diğerleri de karşıma boncuk gibi dizildiler.
Diana : Çok özlü iksir... Hmmm... Evet. Hala cinperi ve alev mantarı tozuna ihtiyacımız var. Ama otuz günde yapacağınız iksiri on beş günde yapmanız için ıhlamur kökü, galsam otu ve ışık çiçeğinin taç yapraklarını verebilirim. Ve tarifi de.
Hermione : Pekala. Öyle olsun. Bizden istediğin bir şey var mı?
Diana : Hmmm... Hayır yok. Şimdilik...
Onlara bakıp pis bir şekilde sırıttım. Diana : Yarın yeniden aynı saatte buraya gelin. Tarifi ve malzemeleri alabilirsiniz.Fazla eşyalarımı odama bıraktım ve ilk iş babamın odasına gittim. Kapıyı çalmadan açtım. Babam, daha doğrusu Lucius masada oturmuş gazete okuyordu.
Lucius : Sana kapı çalmayı... Vay vay vay. Diana. Seni görmek ne güzel?
Diana : Seninle işim yok. Bir kaç şey alıp çıkacağım.
Raflara ilerledim. Lucius önüme çıktı.
Lucius : Baban bunu onaylıyor mu? Ha?
Diana : Şimdi bir mektup yazarım.
Masadan bir kağıda hızla mektup yazdım.Selam Baba,
Odandan bir kaç iksir malzemesi almam sorun olmaz değil mi? Lucius iznin olmadan almama izin vermedi. Lütfen hemen cevap yaz.
Sevgiler
DianaUzun süredir kafeste duran baykuşuma ilerledim.
Diana : Nasılsın küçük dostum. Yaşıyorsun. Bir mektup götürür müsün? Söz veriyorum akşam yemeğimin yarısı senin.
Crumb neşeli bir çığlık attı ve elimden mektubu alıp dışarı çıkmak için pencerenin önüne uçtu. Camı açıp gidişini izledim. Ardından odadan çıkmak için kapıya yöneldim. Lucius kolumu tuttu.
Lucius : Neden bu kadar erken gidiyorsun? Lord'un mesajı var.
Lucius geriye çekildi ve acı çekiyormuş gibi kıvranmaya başladı. Ağzını açar açmaz siyah bir duman yükseldi. Duman Voldemort'un başının şeklini aldı.
Voldemort : Kitabı hemen oku Diana. Okuduğun zaman dikkatini çekerse Lucius'a söyle. Bu çok önemli.
Duman kayboldu. Lucius yavaşça başını aşağı indirdi. Masadan biraz su alıp içti.
Lucius : Bu kadar. Çıkabilirsin.
![](https://img.wattpad.com/cover/281818051-288-k400066.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasiaSize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...