Sabah abimin inleme sesi ile gözümü açtım.
Barty : Sırtım! İnsan öz abisini kovar mı be?
Bir kaç ses ve banyonun kapısı açılıp kapandı. Doğruldum. Kanepe dağınık bir yatak görünümünde duruyordu. Umursamadım. Ayağa kalkıp üstümü giyindim. Abim banyodan çıkarken onu ittim. İçeri girecekken kolumu tuttu. Yüzüme daha önce onda hiç görmediğim bir öfkeyle baktı.
Barty : Ne oluyor?
Diana : Ne olduğunu gayet iyi biliyorsun.
Kolumu kurtarıp içeri girdim ve kapıyı kitledim. Aynanın önüne gidip sol gözüme göz damlası damlatıp göz bandımı taktım. Elimi yarama koyup tısladım. Hala kötüydü. Okula dönemezdim. Günlük kimdeydi bulmam gerekliydi. Banyodan çıktım ve gidip yatağımı düzelttim. Abim koltuğa yatmıştı ve elindeki bir şeyi havaya atıp tutuyordu. Ona baktım. Elindeki şey şişeydi.
Diana : Neden onu Bellatrix'ten çaldın?
Barty : Abine ne kolay hırsız damgası vuruyorsun öyle.
Diana : Umrumda değil.
Barty : Yaaa. Ben çalmadım. Bellatrix sana vermem için verdi.
Elimi uzattım.
Diana : Ver o zaman.
Abim bana nah çekti. (ayıp ayıp~yazar)
Barty : Artık benim.
Diana : Ver dedim sana!
Barty : Emir mi bu? Ben senin emir vereceğin bir adam değilim.
Başka bir şey demeden abimin üstüne atladım ve şişeyi kapmak için koluna uzandım. Abim kolunu yapabildiği kadar geriye uzattı.
Barty : Benim dedim!
Diana : Onu ilk ben kaptım!
Barty : Ama ben sahiplendim!
Biraz daha ileri atılıp şişeyi almaya çalıştım. Artık sol tarafım acımaya başlamıştı.
Diana : VER DEDİM!
Barty : ASLA!
Kendimi ileri attım ve abimin elindeki şişeyi kapıp yere yapıştım. Hızla ayağa fırladım. Çünkü abim ayağa kalkmıştı ve üzerime geliyordu. Beni yakamdan tutup yatağa fırlattı.
Barty : Çok kötü bir davranış Diana. Şişemi geri ver.
Diana : O benim!
Şişeyi sıkıca tuttum. Abim üzerime atladı ve ellerimi tek eliyle başımın üstüne yapıştırdı. Ellerimi serbest bırakmadım ve şişeyi almasını engelledim. Abim tüm gücüyle şişeyi kendine çekiyordu.
Diana : Bırak beni!
Barty : Şişemi almadan bırakmıyorum!(otur o şişeye ok? ~yazar)
Kapışmaya devam ettik. Sonunda öfkem iyice yükseldi ve hiç düşünmeden diz kapağım ile abimin kasığına vurdum. Abim çığlık atıp kasığını tutarak yana devrildi.
Barty : Ahhh! Doğmayan çocuklarım halaları tarafından katledildi.
Diana : Hak ettin!
Barty : Bu da yapılmaz ama.
Ayağa kalktım. Birisi yeniden beni ensemden yakaladı ve yatağa çekti.
Diana : YETEEER!
Elimi yumruk yaptım. Artık yetmişti. Bunca şeyden sonra abim iyi bir dayağı hak ediyordu. Abimin yüzüne yumruğumu indirmek üzereyken elimi tuttu ve kolumu arkama kıvırdı. Beni yere diz çökmeye zorladı.
Barty : Noldu? Bir şey yapamıyor musun? Çok kolay düştün?
Elimdeki şişe alındı. Kolumu kurtarmak için kıvranmak istiyordum ama o zaman canım yanıyordu.
Barty : Hareket edersen kolun kopar.
Diana : Bırak o zaman kolumu!
Barty : Dersini aldın mı?
Diana : Kurtulunca ben sana bir ders vereceğim.
Abim dizime bir çelme taktı ve beni yana devirdi. Tam kıvırdığı kolumun üstüne. Büyük bir alev hissettim kolumda ve çığlık attım.
Barty : Bu kadar mı gücün?
Diana : A-abi. Gerçekten kolum yanıyor.
Barty : Canın acıdığı zaman bebek gibi mızırdanmayı kes.
Diana : SENİN YERİNE DE DOLOHOV FALAN MI GEÇTİ?! KOLUM KOPACAK ÇOK KÖTÜ ACIYOR! BANA BÖYLE DAVRANMAZDIN!
Barty : Sende bana böyle davranmazdın.
Kolum gittikçe daha çok yanıyordu. Kendimi karın üstü yatmak için devirdim. Abim bunu fırsat bilip üstüme oturdu.
Diana : YETER! AL ŞİŞE SENİN OLSUN! KAFANA AVADA YEDİĞİN ZAMAN ÖTEKİ TARAFTA GÖRÜŞÜRÜZ!
Barty : Umarım.
Büyük bir çığlık daha attım. Abim elini ağzıma kapattı.
Barty : Oyun bozanlık etmek yok!
Diana : No oyono! Bono rosmon oldormoyo colosoyorson! (Ne oyunu! Beni resmen öldürmeye çalışıyorsun!)
Barty : Efendim? Ağzını açarsam çığlık atıp bağıracak mısın?
Başımı iki yana salladım. Abim ağzımı açar açmaz en tiz sesimle bir çığlık attım. Abim yeniden ağzımı kapattı.
Barty : Yalancı.
Yeniden kıvranmaya çalıştım. O sırada kapı sertçe açıldı ve abim üstümden çekildi. Baktığım zaman babam abimi karşı duvara yapıştırmıştı.
Snape : Kafayı mı yedin sen?
Barty : Oyun oynuyorduk baba. Kendini nasıl savunacağını öğretiyordum.
Snape : Kolunu geriye kıvırıp çığlık attırarak mı? Üstüne oturmanı saymıyorum bile.
Abim ayağa kalktı ve gidip kendini kanepeye bıraktı.
Barty : Ne istersen de.
Kendimi yatağa attım ve geriye çekildim.
Snape : İyi misin?
Diana :........
Snape : Cevap?
Diana :.......
Snape : Peki.... İşine devam edebilirsin Barty.
Abimin gözü hırsla parladı ve üstüme atıldı. Yatağın kenarına gelir gelmez ayağımla bir kez daha kasığına tekme attım. Babam geri kaçtı.
Barty : Ah! İkinci kez doğmayan çocuklarım öldü!
Snape : Bence hiç doğamayacaklar.
Kolum ağrıyordu ve sol tarafım acıyordu. Öfkem zaten tepemdeydi ve üzgündüm. Sonunda patladım.
Diana : İKİNİZDE DIŞARI!
Elimle kapıyı gösterdim.
Snape : Efendim? Babana nasıl bağırıyorsun?
Barty : Aynısını bana da yaptı.
Gözümden yaşlar düşmeye başlamıştı.
Diana : DIŞARI DEDİM!
Snape : Bak bak bak...
Babam üstüme doğru gelmeye başlayınca ayağımı ona doğrulttum.
Diana : Yaklaşma! Yoksa babam demem abime attığım tekmenin aynısını sana atarım!
Babam başını sağa yatırdı. Sonra aniden ayağımı çekip beni kendine çarptırdı. Ardından iki kolumdan tutup havaya attı ve sertçe yatağa düştüm. Kolum artık iyice ağrıyordu.
Snape : Denesene?
Ayağımı geriye çektim ve babama vuracakken babam beni bileğimden tuttu ve ters çevirdi. Saçımı kavrayıp geri çekti ve çenesini başıma yasladı.
Snape : Bir daha sakın bana saldırma. Yoksa bununla kalmam.
Elimi başına atıp onu itmeyi deneyecekken elimi tuttu ve yatağa yapıştırıp üstüme çıktı.
Snape : Ne dedim ben az önce?
Artık iyice bıkmıştım. Çığlık atıp bağırdım ve hızla çırpınmaya başladım. Babam eliyle ağzımı kapattı.
Snape : Sessiz ol. Gerçi diğerleri dışarı gitti. Andrew uyuyor. Kimse seni duyamaz.
Elini ağzımdan çekti.
Diana : Yeter artık! İkinizde 1 saattir bana saldırıyorsunuz!
Snape : Ama sen bize uzun zamandır zarar veriyorsun?
Dondum.
Diana : Ben size bilerek vermiyorum!
Snape : Duygularınla baş edemeyecek, birisi ona bağırdığı zaman karşı çıkmayıp ağlayacak, birisi onu zora soktuğu zaman illaki birini arayacak kadar safsın. Biz de bu yüzden zarar görüyoruz. Senin duygularını kontrol edemeyip bir anıya aşık olman, sana sesimizi yükselttiğimiz zaman anında ağlayan, sadece başın sıkıştığı zaman bize gelen birisin. Biz bu yüzden zarar görüyoruz.
Gözümden iki yaş düştü.
Barty : Ve gerçekler ile geldiğimiz zaman mükemmel peri masalından uyanman gerektiğini fark edip bunun için de ağlayan birisin.
İkisine baktım. Ardından kıvranmaya devam ettim.
Diana : Gidin buradan! İstemiyorum ikinizi de!
Snape : Biz seni çok mu istiyoruz?
Ona bakıp kaldım.
Barty : Biz sana bağlı değiliz Diana. Sende bize bağlı değilsin. Ama öyle davranıyorsun.
Diana : YETER ARTIK! YETER! YETER! YETER!
Snape : Noldu? Gerçekler çok mu kırıcı?
Babamı geri ittim ve ayağa fırladım.
Diana : İkinizden de nefret ediyorum.
Snape : Ah canım biz de senden nefret ediyoruz.
Diana : Ne?
Barty : Noldu? Bize bağlı olduğunu gösterdin. Ama biz senle hep kalamayız.
Diana : SUSUN! İKİNİZ DE SUSUN!
Snape : Aaa ağlayacak galiba.
Barty : Ağlıyor bile.
Abim ve babam bir kahkaha attı. Kendimi göz yaşları içinde banyoya atıp kapıyı kitledim.
Snape : İşte kaçtı! Ahahahahah!
Barty : Sadece çok güçsüz ahahahaha! Ona bağırınca nasıl kaçtı gördün mü? Ahahahhaa!
Kulaklarımı kapattım. Kahkaha sesleri kulağımda yankılanıyordu.
Diana : YETER! YETER! YETER! YETER! YETER!Diana : YETER! YETER! YETER!
Barty : Lan?
Andrew : Diana?
Büyük bir sarsıntı hissettim. Ama susmayacaktım. Abim ve babam hala kahkaha atıyordu.
Diana : YETEER! SUSUN ARTIK! NOLUR SUSUN! YETER!
Snape : Diana gözünü aç! Uyuyorsun bizi duyamazsın. Neden susalım?
Gözümü açtım. Babam karşımdaydı. Beni kollarımın altından tutmuş sarsıyordu. Arkasında abim ve Andrew vardı. Kendimi babamın elinden kurtarmaya çalıştım.
Diana : BIRAK BENİ YETER ARTIK! BANYOYA NASIL GİRDİNİZ?
Andrew : Normal insanlar kapıdan girer. (zeki jojuk~yazar)
Abim hızlı ve küçük bir alkış yaptı.
Snape : Diana sabah saat 12. Dün gece abini kanepeye yatırdın ve şimdi bağırarak uyandın. Gene birini falan mı katlettim? Ne gördün bu defa?
Diana : Ama... Ha-hayır! Hayır! Hayır! Hayır! Hayır!
Geriye doğru kaçtım ve kulaklarımı kapattım. Babam bana doğru atıldı ve beni sardı.
Diana : Hayır! Hayır! Hayır!...Diana : Hayır... Hayır.... Hayır...
Uzun süredir hayır diyordum. Babam beni kucağına almış yatakta oturuyordu. Andrew da yatağa uzanmıştı ve abim kahve yapmakla meşguldü.
Diana : Hayır... Hayır... Hayır...
Snape : Tam yarım saattir hayır diyor. Transa girdi sanırım. Baksana gözleri şişti ve kızardı. İyice kendini bıraktı.
Babam beni yan tarafına bıraktı. Abimin verdiği kahveden bir yudum aldı. Abim başıma geldi ve kahveyi bana uzattı.
Barty : Belki kahve içer?
Diana : Hayır... Hayır......
Dondum. Gözümden iki yaş daha düştü.
Snape : Dianacım... Sakinleştin mi?
Yavaşça doğruldum.
Snape : Al kahve iç.
Babam ağzıma kahvesini soktu ve bir yudum aldırdı. Şekerli ve sıcak...
Diana : Ama...
Andrew : Sakın 1 saat ama diyeceğim deme şuradan aşağı atlarım.
Diana : Ama abim bana saldırdı. Sonra babam geldi aynısını yaptı. Bana hakaret ettiniz ve bana güçsüz olduğumu söyleyip güldünüz. Ben kendimi banyoya kitledim ama...
Barty : Hepsi rüyaydı. Sabah ben kalkıp biraz homurdandım. Sen yerinden fırladın. Günaydın dedim ama sen değişik sesler çıkarıp geri yattın. Biz oturup sohbet ederken çığlık atıp uyandın.
Andrew : Kısaca o bir kabustu.
Diana : Kabus?
Andrew : Evet. Korkunç rüya hani? (zeki jojuk zekasını kullanmaya devam ediyor ~yazar)
Bir kez daha onlara baktım. Babamın elindeki kahveden bir yudum daha içtim ve kendimi yatağın ayak ucuna attım. Serin ve ferahtı.
Diana : Kahvaltımı buraya istiyorum. Gelmezse akşam yemeği ayağıma gelene kadar uyanmam.
Barty : Bak şuna. Emredersiniz.
Abim eğilip yanağımı öptü.
Diana : Hıh! Emrederim!
![](https://img.wattpad.com/cover/281818051-288-k400066.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...