Anıların Derinlerinde

530 37 6
                                    

Cübbemin şapkasını takıp sessiz sessiz Slytherin ortak salonundan çıktım. Koridor sessiz ve boştu. Normal olarak. Küçük adımlarla ilerlemeye başladım. Zindanların önünden ilerledim. Köşeyi dönecekken konuşmalar duydum ve hızla en yakın taş sütunun arkasına geçtim. Yere eğilip dinlemeye başladım.
Snape : KENDİNİ TUTMAYI NE ZAMAN ÖĞRENECEKSİN MERAK EDİYORUM BARTY!
Barty : Zaten kontrollüyüm.
Snape : YAA? NE DEMEZSİN? GECE 2'DE KAÇAK OLARAK KULEYE ÇIKMAK?
Barty : Görünmezdim!
Babam göründü. Abim büyük ihtimalle görünmezdi. Aniden babamın pelerini çekişldi. Babam durup sinirle havaya elini salladı.
Snape : NE?!
Barty : Lütfen.........
Snape : Hayır! Uyanır seni görürse asla anlatmaz!
Barty : Bari bi sefer kapıdan baksam?
Snape : HAYIR! Barty. Yürü. Odaya dönüyoruz.
Babam hızla ilerledi. Gözden kaybolunca bendr hızla koşarak kapıya gittim. Kapı açıktı. Bahçeye ulaşır ulaşmaz kendimi karlı yere attım. Kar hala yağıyordu. Yüzüme düşen soğuk taneleri temizleyip yeniden ayağa kalktım. Yavaş yavaş gölün kenarına gelip donan yüzeye baktım. Kimi yerler donmuş kimi yerler normaldi. Mağara ise tam karşıdaydı. En kısa yoldan yürüyerek gidecektim. Yola koyuldum.......

Yaklaşık 30 dakikadır yürüyordum. Etraf sessizdi. Tam o sırada çimenlerden bir hışırtı duyuldu. O tarafa dönüp asamı çıkardım. Biraz daha sessiz şekilde devam ettim. Mağara için virajlı bir yoldan geçmek gerekti. O yola ulaşmayı başardım. En tepeye çıktım ve mağaraya göz attım. Karşımda maskeli biri ve sandalyeye bağlanmış birisi vardı.
Ses : ONDA BÜYÜYÜ KULLAN!
Kulaklarım güçlü bir çınlama ile dolduğu sırada maskeli adam kenara çekildi. Asamı uzattım. Neden bunu yapıyordum?
Ses : YAP ŞUNU!
Çınlama arttı.
Diana : Yapmayacağım!
Ses : ÖYLEYSE NEDEN BURADASIN!
Diana : Bilmiyorum.....
Ses : SEN EĞLENMEYECEKSEN BİZ EĞLENELİM HA?
Maskeli adam asasını bana doğrulttu. Bir şey söyledi. Son gördüğüm tavan oldu. Anılarım arasında hızla ilerledim. Kötü olanlara geliyorduk ki kendimi yol değişmeye zorladım. En derin anılara inmiştim.....

Yeniden gözümü açtığımda tavana bakıyordum. Beyaz bir tavana. Sol tarafımda pembe duvarlar vardı. Pembe bir halının üstündeydim. Sağ tarafımda hışırtı sesleri vardı. Doğruldum. Sağ tarafımda babam vardı. Sallanan sandalyede oturarak kucağındaki bebeği sallıyordu.
Diana : Baba?
Beni duymadı. Ayağa kalktım. Tam o sırada kapıdan bi kadın girdi. Omzuna gelen kıvırcık, sarı saçlı, mavi gözlü bi kadın. Babamın yanına gitti ve gülümseyerek bebeğe baktı.
Snape : İşlerin bitti mi Agatha?
Agatha : Evet. Yeni bitirdim.
Agatha..... Annem....
Diana : Anne?
Gerçekten çok güzeldi. Üstünde mavi bir elbise vardı.
Snape : Uyudu...
Agatha : Seni çok seviyor. Sen olmayınca uyumuyor. Resmini gösterince inanmıyor. Çok zeki.
Snape : Meleğim...
Agatha : Tıpkı sen.
Snape : Bana bu kadar benzeyeceğini sanmazdım. Ayağa kalkıp yanlarına gittim. Babamın kucağında uyuyan kendime baktım. Saçlarım daha çıkmamıştı. Ama yüzüm babama benziyordu. Anneme döndüm. Pürüzsüz cildi vardı. Beni babamdan aldı ve pembe beşiğe bıraktı.
Agatha : Seni yordum. Özür dilerim.
Snape : Önemli değil. Bir şey olursa haber gönder.
Agatha : Tamam.
Babam son kez beşikte yatan benim yanıma geldi. Alnıma küçücük bir öpücük bıraktı ve odadan çıktı.

Yeniden içe doğru çekildim ve hızla anıların arsında ilerledim. Aynısını yine yapacaktım. Kendimi gördüğüm ilk pembe duvarlı anıya attım.

Yine odamdaydım. Annem beni beşikten alıp odadan çıktı. Bende peşinden gittim. Aşağı salon olduğunu düşündüğüm yere geldik. İlk gördüğüm duvarda duran zümrüt takı seti oldu. Bileklik..... Oradaydı....
Babam koltukta oturuyor ve gazete okuyordu. Annemi gördü. Gazeteyi kapatıp ayağa kalktı ve beni kucağına aldı.
Agatha : Şimdiden teşekkürler Severus.
Snape : Önemli değil.
Annem odadan çıktı. Babam yere oturdu ve kenarda duran oyuncak sepetini önüne getirdi.
Snape : Bak burada neler varmış!
İçe çekildim  ama bu sefer kontrol bende değildi.
Benim duruşmaya çekildiğim yerdeydik. O anı yeniden mi yaşayacaktım? Hayır. Ortam kalabalıktı ve kenarda Dumbledore oturuyordu. Birisi onunla el sıkıştı ve oturdu. Ortadaki demirler hareketlendi ve hiç görmediğim biri ortaya çıktı.
Bartemius : SESSİZLİK! SEN! Igor Karkarof. Ölüm Yiyen olmakla suçlanıyorsun ve savunman yoksa azkaban'a atılacaksın!
İgor : Elimde isimler var!.......... Snape! Severus Snape!
Dumbledore : Severus Snape Karanlık Lord'un düşüşünde ve sonrasında tamamen saflarımıza katıldı!
Bartemius : Başka açıklaman yoksa azkaban'a.....
İgor! HAYIR! VAR! HATTA BU KİŞİ ALİCE VE FRANK LONGBOTTOM'IN ACI ÇEKEREK DELİRMESİNDE ROL OYNADI!
Bartemius : Bize onun adını ver!
Kalabalıktan abim ayağa kalktı.
İgor : BARTY CROUCH!....
Herkes şaşkın halde kalırken ben abime bakıyordum.
Diana : Abi?
İgor :..... JUNİOR!
Herkes abim~o döndüğü sırada abim ortaya atladı. Kalabalıktan birisi onu büyü ile kaçışını engelledi. Güvenlikten sorumlu kişiler abimi babasının karşısına getirdi.
Barty : MERHABA BABA!
Bartemius : Sen benim oğlum değilsin. Götürün onu!
Abim zorladı ancak onu götürdüler.
Diana : Hayır!

Gözlerimi soğuğa açtım. Sert zemine. Karnımda bir ağırlık vardı. Maskeli adamın ayağı. Ayakkabısında tek bir elmas vardı. Güldü ve karnıma tek bir tekme indirerek beni bayılttı.

Snape hızla Diana'nın başına gelip elini boynuna koydu. Bütün vücudu buz gibiydi. Rengi beyazdı ve eli karnının üstündeydi.
Barty : Adamı o öldürmüş olabilir mi? Güçten bayılmış?
Snape : Olabilir.
Snape pelerinini çıkarıp Diana'yı sardı. Isınması gerekti. Diana'nın pelerini ıslak zemine yattığı için ıslanmıştı. Onu çıkardı ve kenara attı. Barty cesedi mağaranın en dibine götürüp bıraktı. Snape'in yanına dönüp Diana'yı kucağına almak için hamle yaptı. Snape ona baktı.
Barty : Ben  taşırım.
Snape : Isınması için alev topu gerekli. Onu ben yapamıyorum. Hem taşıyıp hem büyü yapamazsın.
Barty başını salladı. Snape kızını kucağına alıp her tarafını iyice sardı. Barty asası ile bir alev topu yaratıp Diana 'nın yakınında tuttu.
Snape : Gidelim.

Gözümü ısı ve ışığa açtım. Sallanıyordum. Biri beni taşıyordu. Lucius olmaması için dua ediyordum.
Barty : Odanıza mı götürsek?
Snape : Hayır.
Barty : Belki kötü bir sonucu olduğu için bize anlatmıyordur.
Snape : Bilmiyorum Barty.
Babamın yüzünü gördüğüm an rahatladım. Beni odasına götürmesin ihtiyacım vardı. Eminim ki abim bana sarılıp uyuyacaktı.
Barty : O da istiyordur eminim. Nolur??
Snape : Ah. Peki.
Rahattım. Rahat olabilirdim. Kendimi yine bıraktım.

Soğuk, sıcak, sert ve yumuşağı aynı anda hissedebilir miydim? Üşüyordum ama ortam sıcaktı. Yumuşak bir yerde yatıyordum ama bir kenarım sertti. Gözümü açtım. Bana sarılıp gülümseyerek bakan abimi gördüm. Gülümsedi. Alnıma bir öpücük bıraktı. Yorgundum. Ona karşılık veremeden  öylece yüzüne baktım.
Barty : Sıkma kendini. Rahat bırak.
Babam başımda belirdi. Elini alnıma koydu.
Snape : Yanından kalkman gerekecek. Ateşi bu şekilde bile yükseliyor.
Babamın odasında, yatağında olduğumu fark ettim. Üstümde kısa kollu kıyafetim ve şort vardı. Abim bana sıkıca sarıldığı için sıcaktı.
Barty : Ama....
Snape : Barty. İyileşemeyecek.
Abim mutsuz şekilde kalktı ve başımdaki sandalyeye oturdu. Bana eğildi. Alnıma öpücük verip geri çekildi. Kahvesinden bir yudum aldı. Babam  başıma gelip elini karnıma koydu.
Snape : Yine mi tekme attılar?
Gözümü kapatıp açtım.
Snape : Evet demek?
Karnımı ovarak masaj yapmaya başladı.
Snape : Daha iyi mi?
Zorla başımı salladım.
Snape : Peki... O zaman dinlen hadi. Biz buradayız.
Kendimi konuşmaya zorladım.
Diana : O-o-orada olduğumu n-nasıl anladınız?
Snape : Kendini zorlama.
Barty : Aslında asıl soru  nasıl benim anılarıma indiğin?
Snape : Karanlık Lord. Ona çektirmek için seni kullandı. Ama bunu seninde gireceğini anlamadı. Abin seni anısında gördü ve kendini zorlayarak nerede olduğunu gördü. Şimdi bunları düşünme. Uyu.
Barty : Sonradan yanına yatarım Prenses.
Gözümü kapattım. Tek isteğim uyumaktı.

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin