Sabah karşıdaki cama bakarak uyandığımda aklımda sadece babamın beni terk etmesi geliyordu. Hiç kimsenin gelmemesini, saatlerce oturup camdan dışarıya bakıp bunu düşünmek istiyordum. Çok mu hata yapmıştım? İzi almıştım ama almazsam o an abimi ardından babamı öldürürdü. Rowan'a da zarar verirdi. Elimle bir yandan karnıma masaj yapıyordum. Atılan tekmeler hala karnımı ağrıtıyordu. Özellikle Lucius'un attığı tekme. Kapı açıldı. Hızla içeri gelen Promfrey başıma geldi.
Promfrey : Diana. Uyanmışsın. Nasılsın? Karnın hala ağrıyor mu?
Başımı salladım. Bütün gün konuşmamak istiyordum.
Promfrey : Çok mu sert tekme attılar?
Başımı salladım. O sırada içeri Profesör McGonnagal girdi. Yanıma gelip eliyle ağzını kapattı.
McGonnagal : Diana. İyi misin? Rowan seni çok merak etti.
Ona döndüm. İyi ama Rowan bu sefer gerçekten ailesini bulmuş ve bakanlıkta onunla uğraşıyorlardı? Nasıl? Der gibi baktım.
McGonnagal : Bir yerin ağrıyor mu?
Promfrey : Karnına 2 güçlü tekme atmışlar.
McGonnagal yeniden eliyle ağzını kapattı.
McGonnagal : Çok ağrıyor mu?
Başımla onayladım.
McGonnagal : Konuşmayacak mısın?
Cevap vermeden cama bakmaya döndüm. Cama bakmamın sebebi camın şamarcı söğüte bakıyor olmasıydı. McGonnagal elimi tuttu.
McGonnagal : Elin acıyor mu?
Başımı salladım. Cama bakmayı sürdürdüm.
Promfrey : Ben o sargıyı değiştireyim.
McGonnagal elimi bıraktı. Promfrey sargıyı açıp elime baktı. Mosmordu ve kan akıyordu. McGonnagal yeniden elini ağzına attı.
McGonnagal : Ne yaptılar sana?
Diğer elimle kendimi gösterdim.
McGonnagal : Kendin mi yaptın? Ama neden?
Sessiz kaldım. Dilimle dudağımı yaladım. McGonnagal bunu fark etmişti.
McGonnagal : Dudağın mı kuruyor susuz musun?
Başımı iki yana salladım.
McGonnagal : Herneyse. Eminim ki iyileşip yeniden karşımızda dimdik duracaksın. Eminim.
Dimdik mi? İyileşmem tamam da babam beni terk etmişken dimdik durabilir miydim?
McGonnagal : Ben en iyisi döneyim. Geçmiş olsun Diana.
Yanağımı sevip alnımdan öptü. Gülümseyip çıktı.
Promfrey : Konuşmamaya yeminli misin?
Yüzüne boş boş baktım.
Promfrey : Peki benim yemeğe inmem lazım. Sana hemen getireyim.
Promfrey hızla gitti ve döndü. Elindeki tepside pankek ve çay vardı. Midem bulanıyordu ve yemek istemiyordum. Başımı geri çekip iki yana salladım.
Promfrey : Yemen lazım. Hadi!
Bana bakmayı sürdürdü. Yalnız kalmam için bir lokma olsun yemem lazımdı. Pankeke çatalı batırıp küçük bir ısırık aldım.
Promfrey : Güzel. Geldiğimde tabak boş olsun. Yemek yenmiş olarak tabi.
Promfrey belindeki önlüğünü yeniden bağladı ve çıktı. Tepsiyi başucuma koyarken tık tık sesi duydum. Arkamı döndüğümde abimin camda bana bakıp gülümsediğini gördüm. Hemen ona gidip camı açmak istedim. Hızla hareket edince karnıma şiddetli bir ağrı girdi ve olduğum gibi yere çöktüm. Abim panikle cama vuruyordu. Yerden yavaşça kalktım. Yavaş yavaş elim karnımda-yaşlı teyze gibi - cama gittim. Camı açıp geri çekildim. Abim hızla içeri atladı.
Barty : Diana! İyi misin?
Kendimi ona yaslayıp inledim. Hızla beni kollarıyla sardı.
Barty : Yatağına dönüyorsun
Beni kucağına alıp yatağıma bıraktı. Kendisi de yanıma geçti ve saçımı okşamaya başladı.
Barty : İyi misin? Ağrın geçti mi?
Başımı salladım. Tepsideki yemeklere baktı.
Barty : Ziyafet ha?
Başımı iki yana salladım ve başımla "sen ye" diye işaret ettim.
Barty : Aç değilim. Ev cinim...ya da çoğul konuşayım ev cinimiz Winky bana bakıyor. Merak etme. Ama sen neden yemiyorsun?
Midemi gösterdim.
Barty : Lucius'a o tekmeyi ödeteceğim. Miden mi ağrıyor veya bulanıyor?
Başımı salladım.
Barty : Ah. Neyse. Yine de yiyeceksin.
Oturup benide oturttu. Önüne tepsiyi koyup çatalı eline aldı. Minik pankeklerden birini çatala batırıp ağzıma getirdi. Elini itip başımı geri çektim.
Barty : Hayır yiyeceksin!
Arkamı döndüm.
Barty : Sen şimdi görürsün.
Tepsiyi alıp başucuna koydu ve beni düz çevirip üstüme çıktı. İki elimi tek eliyle tuttu ve başımın üstünde bastırdı. Ağzıma pankeki götürdü.
Barty : Ye.
Başımı iki yana salladım. Diliyle dudağını yaladı. O sırada ayak sesleri duyulmaya başladı. Hızla çatalı bırakıp üstümden indi. Etrafa bakınmaya başladı. Kapı açılınca yatağın altına kaydı. Önüme tepsiyi elime çatalı alıp gelenin gözükmesini bekledim. Gelen kişi inanır mısınız babamdı. Önüme gelip durdu. Bir süre bakıştık. Ardından yavaşça yanıma yaklaştı.
Snape : Yemeğini yiyorsundur umarım?
Başımla onayladım.
Snape : Yesene o zaman?
Yürüyüp karşıdaki sandalyeye oturup bacak bacak üstüne atıp ellerini birbirine kenetledi ve ciddi bir ifadeyle beni izlemeye koyuldu. Bu seni önemsiyorum demek miydi? Önümdeki tabağa baktıkça midem bulanıyordu.
Snape : Eeeeee? Ye hadi.
Yutkunup küçük bir parça ısırdım. Midem bulanarak çiğnedim ve zorla yuttum. Babam beni alkışladı.
Snape : Güzel. Devam et.
Ona baktım. Pis pis sırıtıyordu. Sinirli bir bakış atıp önüme döndüm. Midem her an boşalabilirdi. Boşaldıda. Promfrey'in önlem olarak koyduğu kovayı hızla yerden kaptım ve başımı içine gömüp yediğim 2 lokma pankeki kustum. Babam yerinden fırlamıştı. Kovayı alıp sihirle temizledi. Ağzımı peçeteye sildim.
Diana : Yiyemiyorum..... Karnım ağrıyor ve bulanıyor.
Bana öfkeyle baktı.
Snape : İyileşmek istiyorsan yiyeceksin. 1000 kere kussan bile.
Diana : Hayır yemeyeceğim.
Snape : Hadi ya!
Arkamı döndüm. Beni terk etmişken nasıl hiç bir şey dememiş gibi davranıyordu? Kovayı yeniden yere koydu. Beni düz çevirip yeniden önüme tepsiyi koydu.
Snape : Ye.
Diana : Kusuyorum.... Görmüyor musun?
Snape : Bu bir hakaret mi?
Sustum.
Snape : Abin kaçtı demek ha? Benden korkuyor ve kıskanıyor olmalı? Sonuçta karşına ilk gelen bendim.
Abim hızla saklandığı yerden çıkıp kıyafetini düzeltti. Dimdik durdu.
Barty : Ondan sonra da ben.
Yanıma yaklaşıp kollarıyla beni sardı. Babamın pis pis sırıtması artmıştı.
Snape : Neden kendini bana bana gösterdin ki Barty?
Barty : Aranmıyorum.
Snape : Ama Hogwarts'a izinsiz girdin.
Abimin kaşları çatıldı.
Snape : Yemek bitene kadar buradayım. İstersen yatağın altına dön.
Barty : Hayır.
Ben sağ elime odaklanmıştım. Kandan dolayı kırmızı olmuştu. Yani kanıyordu. Abim elimi görüp hemen tuttu. Babamda o tutunca fark etti ve yerinden fırladı.
Snape : Ben hallederim.
Elimi tuttu.
Barty : Hayır. Ben hallederim.
Abim geri çekti. Canım yanıyordu.
Snape : Senden daha yakınım!
Barty : Onu reddeden sen değil misin?
Babam duraksadı.
Snape : Öyle olmasa da onun Profesörüyüm.
Elimi yeniden kendine çekti.
Barty : Ben yapacağım!
Snape : Asla izin vermem!
Barty : Kardeşimi rahat bırak! Onu üzüp bir şey olmamış gibi davranamazsın!
Kavga etmeye başlamışlardı. Kolum ikisi arasında gidip gelirken sonunda dayanamayıp çığlık attım. İkisinin bakışı bana döndü. Sonra birlikte tuttukları elime. İyice kan olmuştu ve acıyordu.
Barty : Özür dilerim.
Snape : Bende senden.
Barty : Sana demedim!
Snape : İyi!
Diana : Bırakın ben yaparım.
Snape : Asla sen yapamazsın.
Barty : Olmaz burada ben varım.
İkisi bakıştı.
Snape : Pekala.....
Barty : Birlikte.
Abim sargımı açıp elimi tuttu. Babamsa sulu bir bezle kanlı elimi temizledi. Elime merhem sürüp sargıladı. Sıkıca bağladıktan sonda abim yanıma uzandı. Aynı anda babam da yanıma yatmaya çalıştı.
Barty : Ne yapıyorsun?
Snape : Asıl sen ne yapıyorsun?
Barty : Kardeşimin yanına uzanıyorum. Bana ihtiyacı var.
İkisi aynı anda iki yanıma yattılar. Ortada sıkışıp kalırken abim beni kendine döndürmeye çalışıyordu. Aynı şekilde babamda kendi tarafına çekiyordu. Yine beni paylaşamazlarken kapı açıldı. Babam hemen abimi yorganın altına gizledi. Beni kendine döndürüp başımı göğsüne koydu. Geri çekmeye çalıştığımda engelledi ve gözümü kapattı.
Promfrey : Oh! Profesör Snape? Siz neden Diana'nın yanındasınız?
Snape : Barıştık. Bana ihtiyacı vardı.
Promfrey : Anladım. Anladım. Ben sizi bırakayım.
Promfrey çıktı. Abim yavaşça başını yeniden dışarı çıkardı. Babamın gözlerine baktım. Simsiyah gözlerine. Yanımdan hızla kalktı.
Snape : Barty'nin yakalanmaması için yaptım.
Odadan çıktı. Çıkar çıkmaz hıçkırdım ve abime sarılıp ağlamaya başladım.
Barty : Şşşs! Geçti sakin ol. Ben varım. Şşşşş!
Saçımı sevip beni göğsüne bastırdı.
Barty : Hadi kapa gözünü uyu. Eminim ki gün geçtikçe sinirleri yatışıyor. Dinlen. Çok yoruldun.
Gözümü kapattım. Biraz daha hıçkırdım ve sonunda uyudum.
Bir kaç saat sonra elimin altındaki bir kağıtla uyandım.Gece yarısı seni ilk götürdüğüm kuleye gel.
Abin
![](https://img.wattpad.com/cover/281818051-288-k400066.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...