İçimde ikiye ayrılmıştım. Bir tarafım bir kaç dakika önce Lara'yı benden öncü tutmasını kabul etmiyor, bir tarafım ise baba sevgisi ile onu affetmemi söylüyordu. Hangi tarafı seçeceğimi bilmiyordum. Öylece kaldım. Profesör merhemi alıp çantama koydu. Ardından geri çekilip bana baktı.
Snape : Ne düşünüyorsunuz?
Diana : İçimde 2'ye ayrıldım. Bir tarafım baba sevgisi ile yanıyor. Bıraksam affedecek. Ama...
Snape : Ama?.....
Diana : Diğer tarafım biraz önce bana yaptıklarını kabul etmiyor.
Ağlamaya başladım. Gözüm kapalı kaldı. Sol tarafı zaten göremiyordum. O gözümü kaybetmiştim. Öylece durup ağladım. Profesör bana dokunmadı. Yakınıma bir sandalye çekip oturdu.
Snape : Diana.... Gerçekten biraz olsun disipline olman için bunları yapıyorum. Benim içimde ikiye ayrılmış durumda. Bir o bir öteki yer alıyor. Davranışım sürekli değişiyor.
Elleriyle elimi tutmaya çalışınca yaşlı gözlerle ona baktım.
Diana : En büyük düşmanıma iyi davranıp bana kötü davranarak mı disipline ediyorsun? Bu mu disiplin? Bana göre bu eziyet.
Snape :.......
Elimi çekip ayağa kalkıp çıkışa ilerledim. Peşimden geldi ve beni geri döndürüp aniden sarıldı. İstemiyordum. Nefretle kavrulan tarafım, sevgiyle dolu tarafımı bastırıyordu. Onu itmeye çalıştım. Sarılmasına izin vermeyecektim. Eli başıma gidip başımı omzuna koymayı denedi. Kurtulmak için kıvranıyordum. İçimdeki alevler fazlasıyla büyümüştü. Onu daha sert itmeye çalıştım. Beni kendine daha çok bastırdı ve başını omzuma koydu. İçimdeki aleve su döküldüğünü hissettim. Kıvranmadım. Beni sarmasına izin verdim. Ardından hıçkırarak kucağına atladım. Beni kucağına alıp oturdu. Başımı omzuna gömdüm. Saçımı okşadı.
Snape : Sadece 1 ay.... Söz veriyorum sonrasında her şey iyi olacak.
Öylece durup ona sarıldım. Sevgiyle dolu tarafım kazanmıştı. Bir süre öyle kaldık.
Snape : Pazar günü küçük bir sürpriz yapacağım. İster misin?
Diana : Sana sarılmayı isterim...
Snape : Bolca sarılırsın.
Derin bir nefes alıp bir kez daha hıçkırdım. Göz yaşlarım düşmeye devam ediyordu.
Diana : Abimi nasıl görebilirim?
Snape : Yoldadır. Yedi yirmi dört seni izliyor.
Kapı açıldı. Başımı çevirip baktım. Abimdi. Kollarını iki yana açıp bekledi. Ağlamıştı. Göz altları mordu. Babamın kucağından inip abime koştum. Kucağına atladım. Sıkıca sarıldık. Öylece durduk. Abim ağlıyordu. Bende ağlıyordum.
Snape : Kim izliyor?
Barty : Remus....
Abim bir sandalyeye geçti.
Diana : Uyumuyor musun?
Barty : Uyuyorum. Ama sandalyede.
Diana : Ben gece uyursam sende uyu. Bir şey olmaz ki?
Snape : Uyurken kalp atışlarını dinliyor.
Barty : Şimdi gerçekten dinleyeceğim.
Abim kulağını kalbimin üstüne koyup gözünü kapattı.
Barty : Duyuyorum...
Snape : Kimin için atıyor bari?
Barty : Bunun cevabını hepimiz biliyoruz.McGonnagal'ın dersine gitmeden önce kızlar tuvaletine girip kendimi toparladım. Yüzümü yıkayıp derse gittim.
Onun dışında değişik hiç bir şey yaşanmadı. Ancak çarşamba günü tam bir felaketti.
Çarşamba
Sabah yine aynı şekilde uyandım ve kapıyı açıp Gilderoy'u görmeyi bekledim. Ancak Gilderoy yoktu. Koridora çıkıp etrafa baktım. Geç mi kalmıştı?
Gilderoy : Haaayya!
Gilderoy aniden yandaki odadan asasını doğrultarak çıktı.
Gilderoy : Hahahah! Gelmeyeceğimi falan mı düşündün yoksa? Yanıldın küçük şeytan.
Hiç bir tepki vermedim.
Gilderoy : Eee? Transa falan mı girdin? İyi misin?
Diana : Yemeğe gidelim demeniz gerekliydi. Macera yaşamam yasak değil miydi?
Gilderoy : Ah! Peki. Yürü hadi gidelim.
Ben önde Gilderoy arkada yemeğe indik. Gilderoy yemek boyu çevremdekilere korkmamalarını söylüyordu. Bir kısmı olayı bile bilmiyordu. Sakince yemeğimi yedim ve sonra dersime gittim. Gilderoy bana "gözüm üstüne" hareketini yapıp gitti. Takmadım. En iyisi buydu. Ders sonu yine gelip beni aldı. İşte kaos büyük salona geçmemiz ile başladı.
Lara : İşte bana saldıran kişi! Yakalayın!
Lara ve arkasında bir sürü son sınıf Slytherin öğrencisi vardı.
Gilderoy : Hey neler oluyor?
Öğrenciler bana doğru koşmaya başlamıştı. Gilderoy korkarak kenara çekildi. Bana gelmelerine izin verdim. Birincisi üzerime atlar atlamaz yere eğildim ve onun yere yığılmasını sağladım. Öteki gözüme yumruk atacakken koluna kolumu indirip engelledim. Ayağına çelme takıp düşürmemle peşinde koşan biri de ona takılıp yere düştü. Kenara çekildim. Bir başkası gelip bana tekme savurmayı denedi. Kolumla engelledim ve bende bir tekme savurdum. Geri çekilerek kurtulmuştu.
Diana : Profesör! Bir şeyler yapmanız gerekmiyor mu?
Gilderoy : Öğrenci saldırısından bahsetmediler yani hayır!
Diana : Bu saldırabilirim mi demek?
Gilderoy : Eee yani kendini savunmak için evet.
Diana : Güzel.
Havada dönerek bir tekme atarak çocuğu yere devirdim ve bende bana koşanların üstüne koşmaya başladım. Önüme çıkan ilk kişinin altından kayıp kayarken bileğini tuttum ve yere düşürdüm. Önceki düşürdüklerim ayağa kalkıyordu. Büyük hasar vermem gerekliydi. Biri asasını çıkarmıştı. Hedefim oydu. Ona doğru hızla koştum. Yolda birisi saçımı çekti. Tısladım. Saçımı tutan kolu tutup sertçe çevirdim ve dizime vurdum. Bir "çat" sesi çıktı ve çocuk kolunu tutarak yerde kıvranmaya başladı. Diğerinin tam gözünün üstüne tekmemi indirdim. Çocuk gözünü tutarak bağırdı ve geri kaçtı. Ötekinin tam kasığına vurarak etkisiz hale getirdim.
Gözlem Odası
Barty : Ayyy acımıştır ya. AMA NEYSE İŞTE BÖYLE DİANA! KİM SANA ÖĞRETTİ! TABİ Kİ BEN!
Sese Snape içeri girer.
Snape : Ne oluyor?
Barty : Diana adam pataklıyor!
Snape : Ne?
Snape ekrandan Diana'ya bakar.
Snape : Bunu durdurmalıyız! Koş!
Snape oğlunu kapar ve büyük salona fırlar.Diana
Kişi sayısı çok az kalmıştı. Hızla asası olan çocuğa koştum ve asasını havada kapıp attım.
Üç kişi üstüme gelmeye başlamıştı. Hazırdım. Onlar üstüme çullandı. Biri ayağımı tutmuştu. Diğer ayağımla yüzüne iyi bir darbe alarak geri çekildi. Biri kolumu tutmuştu. Tırnaklarımı bu günler için uzatmıştım. Diğer elimi yüzüne atıp yanağını boydan boya çizdim. Çığlık atıp geri çekildi. Kalan şaşkınlıkla bakarken onun sırtından atlayıp yere yapıştırdım. Yere ayak bastığım anda birisi üstüme atladı ve yere yığıldım. O kişi üstüme oturmuştu. Hızla yüzümü yumruklamaya başladı. Burnumun kanadığını dudağımın patladığını hissettim. Vurmaya devam ediyordu ve çenem ağrıyordu. Elimi arkadan atıp çocuğun saçını geriye doğru tutup çektim. O geri çekilirken bende öne fırladım ve onu yere yapıştırıp gözüne sert bir yumruk indirip tek hamlede işini bitirdim. Ayağa kalktım. Birisi bana çelme takıp yere düşürdü. Düz yatıp kim olduğuna baktım. Lara ve bir çocuk.
Lara : Kimmiş güçsüz?....
Bunu dedikten sonra ayağıyla yüzüme sert bir tekme yedim. Burnumdan gelen "çıt" sesi ile kırıldığını anladım ve daha çok kan akmaya başladı. Yüzüme akıyordu. Yanağımdan akan sıcak kanı hissediyordum.
Lara : Cevap?....
Büyük bir kahkaha patlattım. Lara 'ya gülerek baktım.
Diana : Beni yenmek için kaç adam gerektiğine bak Lara. Hepsi yerde. Biri benim düşürdüğüm ama ayaklanmış yanında. Bakalım sana kaç kişi lazım?
Bunu dedikten sonra çocuğun kasığına tekmemi indirdim ve ayağa fırladım. Lara geriledi. Üstüm kan olmuştu. Tüm her yerim kandı. Lara'nın üstüne atlayıp onu yere düşürdüm ve üstüne oturdum.
Lara : Ne? Hayır! Özür dilerim! Lütfen yapma! Yüzümde iz kalsın istemiyorum!
Diana : YA BENİM ALDIĞIM İZLER LARA! SENİN YÜZÜNDEN ALDIĞIM İZLER?!
Ayağa kalktım. Ağzıma bolca kan dolmuştu. Onları tükürdüm. Ardından Lara'nın karnına sert bir tekme indirdim. İnleyerek kaldı.
Diana : Dua et Draco üzülür.
Karnına bir başka tekme ile babasının bana yaptığını yapacaktım. O sırada birisi beni belimden tutup havaya kaldırdı ve uzaklaştırdı.
Snape : Bu kadar yeter!
Öfkem tepemdeydi artık. Canıma tak etmişti....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Snape'in Kızı
FantasySize baba diyebilir miyim? Profesör dondu. Bana döndü. Gözü yaşlı gülümsedi. Tabi ki öyle diyeceksin. Diana 11 yaşına geldiğinde Hogwarts'tan kabul mektubunu alır. Küçüklükten beri aradığı babasının Snape olduğunu düşünmektedir. Aynı zamanda bir k...