Riddle'ın Çocukluk Aşkı

431 38 30
                                    

Yazarınız 2.kez korona pozitif ☠️

Koşarak Sırlar Odasına döndüm. Riddle volta atıyordu. Gözüm yaşlı, koşarak geldiğimi görünce durdu. Kollarını iki yana açtı. Bende kucağına zıplayıp kollarımı boynuna doladım. Riddle sendeledi ve yere düştü.
Tom : Diana! Noldu?
Çok kötü ağlıyordum. Konuşamıyordum bile. Başımı iki yana salladım sadece. O da beni sıkıca sardı. Eliyle saçımı okşadı. Beş dakika boyunca o pozisyonda sakinleşmemi bekledi.
Tom : Noldu?
Hıçkırarak cevapladım.
Diana : Ka-ka-kavga... Et-ettik. Ba-ba-ba-bana tok-tokat at-attı.
Tom : Şşş! Tamam geçti. Sakin ol. Geçti. Yok artık tamam mı? Sadece ben varım. Nereye vurdu.
Diana : S-Sol ya-ya-yanağıma.
Tom sol yanağıma yumuşak bir öpücük verdi.
Tom : Daha iyi mi?
Başımı salladım. Başımı boynuna gömdüm ve gözümü kapattım.

Bir süre sonra uyandım. Gözüm hala acıyordu. Başım zonkluyordu ve midem bulanıyordu. Yavaşça kalktım.
Tom : Diana. Ateşin var. Geri yatmalısın.
Diana : Midem...
Emekleyerek suya gittim. Kenarında durup kustum. Riddle yanıma geldi ve diz çöktü.
Tom : Su etkisini göstermeye başladı.
Midemdeki her şeyi boşalttım. Kendimi geriye doğru atarken Riddle beni tuttu. Kucağına alıp heykelin altına götürdü ve duvara yasladı.
Tom : En iyisi sana birinin bakması. Abini bulacağım.
Diana : Nasıl? Dur!
Tom : Sadece bana güven Diana. Ve rüyalarına geldiğim zaman benimle konuş tamam mı?
Diana : Tamam.
Riddle gitti. Ne yaptığı hakkında bilgim yok. Ben bayılmıştım.

Tom :
Diana'nın odasında elime geçen ilk kağıt parçasına hızla notu yazdım :

Diana hasta. Sırlar Odasında yatıyor.

Notu alıp Barty'nin hep gittiği kuleye gittim. Bir kenarda durmuş tavana bakıyordu. Dışarıdaydım. Kağıdı uçak yapıp içeri attım. Tam Barty'nin önüne düştü. Barty kağıda baktı ve geri odanın içine attı. Elimi alnıma vurdum. Barty ikinci kez eline aldı uçağı ve yazı yazıldığını gördü. Hızla yazıyı okuyup odadan dışarı fırladı.

Snape :

Yatağımda sırt üstü yatıp son olanlara göre Diana ile barışma oranımı hesaplıyordum. Eğer o an öfke ile konuştuysa beni affedecekti. Eğer ciddiyse bana ihtiyacı olana kadar onu sadece profesörü olacaktım. Aniden kapı açıldı.
Barty : Baba!
Snape : Yalnızlık hepimizin hakkıydı hani Barty?
Barty : Diana.... Sırlar Odasında!
Snape : Zaten bu yüzden kavga ettik Barty?
Barty : Hayır! O! Hasta! Not!
Doğruldum. Barty'nin verdiği nota baktım.
Snape : Bunu kim yazdı?
Barty : Bilmiyorum.
Snape : Gerçek olduğunu nasıl bileceğiz?
Barty : Evet ama gerçek değilse ne kaybederiz? Fazla zaman olmadan barışman lazım baba!
Snape :.... Yapamam. Yüzü... Kötü olmalı.... Yüzüne bakamam....
Barty : Yapmak zorundasın! Sen! Onun! Babasısın!
Snape : Beni reddetti.
Barty : Sadece öfkeliydi!
Snape : Bende reddettim.
Barty : Sende öfkeliydin! Baba zaman kaybediyoruz!
Düşündüm. Ayağa fırlayıp pelerinimi kaptım.

Diana :
Tom : Abine haber vermeyi başardım.
Riddle'a baktım.
Diana : Ben cok kötüyüm Riddle.
Tom : Abin babanı alıp hiç değilse kendi gelecek eminim.
Yanıma oturdu ve başımı omzuna koydu.
Tom : Gelecek olurlarsa kaybolurum.
Diana : Peki.
Başını başımın üstüne koydu. Biraz sonra kaldırıp alnıma bir öpücük verdi.
Tom : Daha iyi misin?
Diana : Sayılır.
Tom : Dudağından öpsem iyi olur musun?
Diana : Riddle... Gerçekten hastayım... Şakayı kaldıramam.
Tom : Tamam tamam.
Ayak sesleri duyduk. Riddle başımı diğer tarafa yasladı ve kayboldu. Tek gözümü açıp gelene baktım. Abim ve babam. Beni görünce koşmaya başladılar. Abim kayarak yanıma geldi.
Barty : Diana!
Diana : Abi...
Barty : Geldik meleğim. Odamıza gidiyoruz.
Babam susuyordu. Yanağım hala acıyordu. Galiba bu yüzdendi. Beni kucağına alması için her şeyi verirdim. Gerek kalmadı gerçi. Babam getirdiği pelerine beni sardı ve kucağına aldı.
Snape : Gidelim...

Şömineden ateş sesleri geliyordu. Bir yandan abim elimi tutuyordu. Babam bana ilaç içirmekle meşguldü. Başımdaki bezi alıp yeniden ıslattı ve tekrar başıma koydu. Yanağımı okşadı ve diğer sandalyeye oturdu.
Barty : Bizim yalnızlığımız üçümüz arasında oluyor...
Snape : Fark ettim.
Baş parmağımı kaldırıp onayladım ve uyudum.

Ertesi sabah abim karşıdaki koltukta uyuyordu. Babam üstüme yeni bir şeyler giydiriyordu çünkü çok terlemiştim.
Snape : Daha iyi mi?
Diana : Evet.
Yüzüme çok bakmıyordu. Yaptığı şeyi görmek istemiyordu. Kıyafetlerimi alıp sandalyeye astı. Karşıma geçip iki eliyle yüzümü tuttu. Önce alnımı, sonra sağ ve en son sol yanağımı öptü.
Snape : Gerçekten özür dilerim meleğim. Bilmem ne düşünüyorsun benim hakkımda ama....
Onu kendime çekip sarıldım. O da bana sarıldı.
Diana : Dediklerim için özür dilerim. Senden daha iyi bir baba olamaz.
Snape : Bende meleğim. Hayattaki tek varlığım olduğun için şanslıyım.
Barty : Ben yok muyum ya?
Snape : Diana yokken sende olmayacağın için öyle diyorum saman kafa.
Abim yerinden fırlayıp diğer yandan bize sarıldı. Babam ayrılıp göz yaşını sildi.
Snape : Daha önce hiç bu kadar göz yaşı dökmemiştim.
Yeniden yerime yattım. Abim de yanıma geçti. Gözümü kapatıp uyumak istedim. Çünkü Riddle rüyama gelecekti...

Gözümü açtım. Çimenlik bir yerdeydim. İleride bir ağaç vardı. O tarafa doğru yürüdüm. Etrafa bakındım. Genellikle rüyalarım böyle olmazdı. Bu Riddle'ın oluşturduğu bir rüyaydı.
Tom : Hey yukarı bak!
Ağaca baktım. Riddle bir dalına oturmuş bana gülerek bakıyordu.
Tom : Çıkabilir misin?
Diana : Sanırım.
Aşağıdaki dallardan birine tutunup zıpladım. Bacağımı dalın üstünden diğer tarafa attım ve üstüne çıkmayı başardım.
Tom : Bu tarafa gel.
Dikkatlice dallardan o tarafa geçtim. Riddle'ın oturduğu dalın diğer tarafına geçtim.
Tom : Eeee ortam nasıl?
Diana : Ağacın tepesi mi? Ah fena değil Riddle.
Tom : Neyse ben iniyorum.
Riddle aşağı atladı.
Diana : Hey! Madem inecektin neden beni tepeye çıkardın?
Tom : Çünkü canım bunu istedi.
Riddle ellerini başının altına aldı ve ağacın altına yattı.
Diana : Riddle inemiyorum.
Tom : İnersin.
Diana : Gerçekten. Çok..... Yüksek....
Tom : Gerçekten mi Diana? Sadece 3 metre yüksekliktesin.
Diana : Benim 2 katım Riddle!
Tom : Ne yapabilirim?
Diana : Ahh!
Yavaşça başka alttaki bir dala geçmeye çalıştım.
Tom : Düşersin. Bekle altında durayım.
Riddle ayağa kalkıp altıma geçti ve kollarını iki yana açtı.
Tom : Hadi in.
Aşağıdaki dala kendimi attım ve biraz sert şekilde üstüne düştüm.
Diana : Ahhh!
Tom : Az kaldı.
Diğer aşağıdaki dala baktım.
Diana : Çok sağlam durmuyor Riddle.
Tom : Sadece hızlı ol.
Hızla kendimi o dala bıraktım. Dalı tutmamla birlikte dal kırıldı ve dal ile birlikte Riddle'ın üstüne düştüm (klişe hsksbdjdbdjdb).
Tom : Ahh!
Diana : Ah! İndim. Sonunda.
Tom : Başardın Diana.
Riddle dalı alıp kenara attı. Kollarını bana sardı.
Tom : Şuan ortam çok daha güzel.
Diana : Öyle mi Riddle? Ben varken ve üstündeyken?
Tom : Evet. Öyle Diana.
Güldüm. Yavaşça kendimi yukarı çektim. Başımı Riddle'ın baş hizasına getirip kollarımın üstünde durdum. Riddle'ın kulağına eğildim.
Diana : Bana aşık mısın Riddle? Ha?
Sustu.
Tom : Neden bunu soruyorsun yoksa sen mi bana aşıksın?
Diana : Bilmem Riddle. Aşık mıyım?
Tom : Bilmiyorum Diana. Aşık mısın?
Güldü. Başımı yavaşça kendine çekip boynuma bir öpücük verdi. Sonra yavaşça çenemin altına bir öpücük verdi.
Diana : Aşık oluyorsun Riddle...
Tom : Ve sende çocukluk aşkım oluyorsun Diana...

Kayıp Snape'in Kızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin