Diğerlerinin hepside en az benim kadar şaşırmış görünüyordu. Harry yanıma gelip elini uzatarak beni yerimden kaldırdı ve gülümsedi. Eric'de diğer uçtan koşarak yanımıza geldi ve beklemediğim bir şekilde bana sarıldı.
'' Harikaydın! Farkında mısın bu daha ikinci günün ve sen bir hava dalgasını etkisiz hale getirdin bile!''
'' Ben nasıl yaptığımı bilemiyorum. Dikkatim dağılmıştı ama..''
'' Belkide korkunun motive ettiği insanlardan birisindir. ''
'' Evet ama lütfen bunu sürekli kullanmayalım.''
'' Söz veremem.''
Aqua'nın o çığlığı sırf benim dikkatimi dağıtmak için attığına bahse girerdim ama planı geri tepmişti ve şimdi normalde olduğundan çok daha aksi görünüyordu. Elbette başarımı gölgeleyecek bir yorum bekliyordum ve beklediğim yorum dinlenmek için oturduğumuzda geldi.
Yapmacık bir gülümsemeyle bana bakarken '' Tebrikler. Bir de madalya taksaydınız.'' dedi ama onun dediği hiçbir şeyi duymama kararı almıştım.
Biraz dinlendikten sonra Aqua yorulduğunu söyleyerek aramızdan ayrıldı. İnsanın sadece laf yetiştirerek yorulmuş olması biraz tuhaftı tabi ama ona gitmemesi için yalvaracak değildim sonuçta. Aqua gittikten sonra koşuya başlamak için biraz daha uzağa yürüdük ki böylece koşuyu bitirdiğimiz yer çalışmalarımızı yaptığımız alan olacaktı.
Eric'in yanında yürüdüğüm sırada ona doğru uzanıp '' En hızlınız kim?'' diye sordum ve aldığım cevap beni çok şaşırtmıştı. Bana bakıp gülerek '' Muhtemelen sen olacaksın.'' dediğinde ilk dalga geçtiğini sanmıştım ama ne sesinde ne de bakışlarında dalga geçtiğini gösteren birşey yoktu.
'' Sen ciddi misin?''
'' Senin vücudun tüm bu değişikliklere alışmaya çalıştığı için aslında hepimizinkinden daha güçlü ve hızlı. Genelde güçlerini yeni kullanmaya başlayanların bedenleri bir adaptasyon sürecinden geçer ve bu süreçte de en hızlı ve güçlü onlar olurlar.''
'' Ne yani ben şimdi hepinizden daha iyi mi koşacağım?''
'' İstersen evet. Aslında bizim için en önemli şey beden gücü değil. Her şeyin akılda bittiği bir dünyada yaşıyoruz. Bedenini beynin yönetir ve onu kontrol etmeyi öğrenirsen herşeyi yapabilirsin.''
'' Yapmam gereken hızlı olacağıma inanmak mı?''
'' Sayılır.''
Gülümseyerek cesaret vermek amaçlı omzuma vurdu ve adımlarını hızlandırıp birşeyler söylemek için Leslie'yle Harry'nin yanına gitti. Biraz daha arkalarından onları takip ederken kendi kendime düşündüm. Koşmaya bayıldığım söylenemezdi ama belkide artık sevebilirdim. Eğer dediği gibi kendimi hızlı koşacağıma inandırır beynimi ve düşüncelerimi o şekilde yapılandırırsam bedenimide kontrol edebilirdim.
Aaron yanıma gelip bana çarpık bir gülümsemeyle baktığında bunun avantajını kullanabileceğimi düşündüm. Bir süre bana baktıktan sonra '' Koşu için heyecanlı mısın?'' diye sordu. Omuz silkerken '' Biraz..'' dedim ve '' Sen koşuda iyi misin?'' diye sordum.
'' Evet. Bilirsin övünmeyi hiç sevmem ama oldukça iyiyimdir.''
'' İddaya girebilecek kadar mı?''
'' Bir idda kaybetmek yetmedi mi?''
'' Sana bir tane kazanmak yetti mi?''
Meydan okurcasına ona baktığımı görünce gözlerinde ufak bir parıltı oldu. Bunun hoşuna gideceğini ve kabul edeceğini biliyordum. Elimi öne uzatıp '' Seni geçeceğime iddaya varım.'' dedim. Fazla düşünmeden elimi sıktı ve '' Öyle olsun. Ama eğer ben seni geçersem...'' bir süre düşündükten sonra dudaklarının kenarları hain bir gülümsemeyle kenara kalktı ve bana daha da yaklaşarak fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Teen Fiction- Sen beni mi izliyordun? - Hemde tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır. Birden ortadan kayboldu. Etrafıma bakındım. Hayır yoktu. Gittiğini umdum ama birden sağımda belirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. - S...