AARON'UN AĞZINDAN
En son hatırladığım şey ormanın ortasında dizlerimde yatan kızın başında deliler gibi ağladığımdı. Ondan sonra beni alıp bir arabaya bindirdiler ve sayısız iğneyle uyutarak buraya getirdiler. Buraya geldiğimizde David beni şu anda bulunduğum odaya kapattı. Jason'ı öldürdüğüm ve yaptığım tüm diğer itaatsizlikler için bir cezası vardı.
" Aaron , Aaron , Aaron.. Sana demiştim."
" Neyi?"
" Ne olursa olsun kaybedeceksin demiştim."
" Adena hala hayatta. Bence kaybetmiş sayılmam.
Ellerini birbirine vurunca odadaki tüm ışıklar açıldı. Önümde duran sandalyeye baktım. Bir kral tahtına benzeyen sandalyenin her yanından kablolar fırlamıştı ve uzayıp giden kablolar arkasındaki bir makineye bağlanıyordu. Karanlığın içindeki kıpırtıya dikkatle baktığımda odada yalnız olmadığımızı gördüm. Çok genç ve iri yapılı biriydi. Ağzını açtığı anda benim kadar ukala olduğunu gördüm. En azından eskiden olduğum kadar. David adama bakıp " Seth neden Aaron'u sandalyeye oturup prosedürü başlatmıyorsun. Daha sonra neler olduğunu akşam yemeğinde bana anlatırsın." dedi ve odadan çıktı.
Seth beni koltuğa bağladıktan sonra koluma ve başıma kabloları taktı. Üzerimdeki tshirtü yırtarken içimde , eski ukala Aaron'un kıpırdandığını hissettim ve " Beni çıplak görmek istiyorsan sorman yeterliydi."diye fısıldadım ama suratıma bir yumruk atarken " Kapa çeneni." diye bağırdı.
Bilgisayarın başına geçip birkaç tuşa basarken çekeceğim acı umrumda bile değildi. Sadece Adena'yı düşünüyordum. Bana ne yapacaklarını bilmiyordum ve düşünmüyordum da. Acıyla baş edebilirdim.
" Bunun ne olduğunu biliyor musun?"
" Hayır."
" Sonuçları yavaş gelsede etkili olan bir takım halisnasyonlar ve akıl oyunları sonucu senden bazı şeyleri alacağım."
" Benden hiçbirşey almana izin vermeyeceğim."
" Ah merak etme. İzin istemiyorum. Bu sandalyeden kim olduğunu unutarak kalkabilirsin."
Ellerini , sandalyenin kenarlarına koyup üzerime eğilirken " Benden sana bir tavsiye. O çok sevgili Adena'nı düşün. Çünkü onu senden , tüm anılarından çekip alacağım." diye fısıladı. Ona kafa atıp arkama yaslandım. Böyle birşey yapamazdı. Ben Adena'yı unutmazdım , unutamazdım. Hiçbirşey bana onu unutturamazdı. Ayağa kalkmak , beni bağlayan kablolardan kurtulmak için debelendiğim sırada bir tuşa basarak beni etkisiz hale getirdi. Sanki biri beynimi ele geçirmişti.
Bir anda kendimi bir okulun koridorunda buldum. Benden başka kimse yoktu , zil çalana kadar. Zilin çalmasıyla koridorlar derslerinden sıkılmış öğrencilerle doldu ama kimsenin beni gördüğü yoktu. Beni fark etmeden omzuma çarpıp geçiyor ve bir sonraki sınıflarına doğru yürüyorlardı. Birkaç adım attığımda Adena'yı gördüm. Dolabının önünde durmuştu. Ona doğru yürümek istediğimde birşeye çarptım. Ona yaklaşamıyordum. Yanına bir çocuk yanaştı. Adena gülümseyerek ona uzanıp onu öptü ama beni görmüyordu bile. Ona seslenmeyi denedim. Bağırmayı. Ağzımdan kan çıktı.
Birkaç adım attıklarında çocuğun bir bıçak çıkarıp Adena'nın tam kalbinin üzerine sapladığını gördüm. Aynı acıyı hissettim ve üzerime baktım. Göğüs kısmında oluşan yaraya ve ordan akan kana..
Gözlerimi bir evde açtım. Adena'nın evindeydim , onun odasında. Koşarak aşağıya indim. Salona girdiğimde kendimi gördüm. Benim bir kopyam elinde bir bıçakla Adena'ya doğru yürüyordu. Durdurmaya çalıştım ama başaramadım.
Gözlerimi açtım. Annem yanımdaydı. Giderek silinen görüntüde ona doğru koşan bir çocuk gördüm. Kendi çocukluğumu. Arabaya bindiler. Onları durdurmaya çalıştım ama araba son hızla gitmeye devam etti. Daha köşeyi dönemeden hızla gelen kamyonun altında kaldılar. Öldüler.
Gözlerimi açtım. Adena'yı gördüm. İçinde bulunduğum her olayda o yeniden ve yeniden ölüyordu. Engelliyemiyordum. Gerçek olmadığını söylemeye çalıştım kendime ama zihnim , kendi zihnim bana ihanet etmişti. Beynime söz geçiremiyordum.
Gözlerimi açtım. Düello alanındaydık. Bir süre etrafta kimseyi göremedim. Sonra onu gördüm. Jason'ın altında hayatı için kıvranışını. Elini bana doğru uzattı. Onu tutmak , çekmek için uzandım ama kendimi metrelerce ilerisinde buldum. Jason onu öldürdü.
Yaşamış olduğum herşeyi , tüm geçmişimi yeniden yaşadım. Asla olmaması gereken şekillerde. Kendime geldiğimde bir anda damarlarımdaki tüm kanın çekildiğini hissettim ve boşlukta kaldım. Düşünemiyordum. O odaya , sandalyeye geri dönmüştüm. Seth kabloları çıkarıp beni sandalyeden kaldırdı. Ona yumruk attım ama o kadar zayıftım ki.. Beni yere savurup elindeki şırıngayı omzuma geçirdi ve " Şimdi tek yapmamız gereken beklemek. Onu hatırlayamamanın tadını çıkar." dedi. Kapıya doğru gidip gözden kayboldu. Gözlerim kapandı. Hiçbirşeyin olmadığı bir boşlukta uyuya kaldım.
Uyandığımda sanki saatlerce dayak yemiş gibi hissediyordum. Vücudumun her yanı acıyordu. Ruhum ağırlaşmıştı sanki. Düşündüm. Düşünmeye çalışınca içimi bir korku saldı. Buraya nasıl geldiğimi hatırlıyordum. Ama gerisi bulanıktı. Hatırlayamıyordum. Ailemi hatırlamaya çalıştım. Nasıl öldüklerini hatırlıyordum ama yüzleri , kim oldukları aklıma gelmiyordu. Herşey yavaş yavaş kayboluyordu. Bir kızı düşünüyordum. Kızıl saçlarının arasından ortaya çıkan beyaz yüzünü ve gözlerini.. Beni öptüğünü hatırlıyordum , ona sarıldığımı..ama onu tanımıyordum. Kimdi bu kız?
Biraz fazla dramatik oldu sanki... Umarım beğenirsiniz.öbür bölümler adenanın ağzından devam edecek. multimedya Aaronumuz <3. lütfen bol bo bol yorum yapın ve votelayın.
eleştrilerinizi görmek istiyorum. iyi okumalar :D <3
![](https://img.wattpad.com/cover/9438826-288-k365001.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Novela Juvenil- Sen beni mi izliyordun? - Hemde tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır. Birden ortadan kayboldu. Etrafıma bakındım. Hayır yoktu. Gittiğini umdum ama birden sağımda belirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. - S...