Uyuduğum saatlerin toplamı 2 yi geçmiyordu. Sürekli kabuslar etrafımda dönüp duruyordu. Çığlıklar attım ve terler içinde uyandım. Bir türlü uyuyamadım. O görüntüyü gözlerimin önünden silemiyordum. Her rüzgar estiğinde bile huzursuz oluyordum. Her seste yerimden sıçrıyordum. En ufak şeyde kalkıp odanın içinde birkaç tur atıyordum. Sanki bunu yapar her kimse etrafımda bir yerlerdeydi. Bunun her hafta olan rutin bir şey olmadığını biliyordum. Bunlar bizim gelişimizle belki de daha çok benimle alakalıydı.
Sabahın 6 sında yatağımda bir ileri bir geri sallanarak aklını kaçırmış gibi oturuyordum. Odada bulunan alarm çalınca yerimden sıçradım. Duvardaki ufak tuşa basıp alarmı durdurdum. Sabah kahvaltısına bir saat vardı. Ruhen ve bedenen bu kadar yorgun olacağımı tahmin edemezdim. Berbat hissediyordum. Aldric'in bugün bir konuşma yapacağını tahmin ediyordum. Ne diyeceği çok da merak konusu değildi. Üzüldüğünü ve bunu yapanın bulunacağını söyleyecekti.
Bunu bir merialin yaptığı aşikardı. Onu nasıl bulacaklarını bilemiyordum. Damon buraya yapılan saldırıdan sonra güvenliğin güçlendiğini söylemişti. Buraya giremeyeceklerini söylemişti. Hele ki 100 kişi. Evet belki 100 kişi çok kalabalık ve dikkat çekici olduğu için giremeyebilirdi ama bir tane merialin girmiş olduğunu fark etmeleri bile uzun zaman alırdı. Meriallerinde beyinleri vardı , kafalarının içi samanla dolu değildi ya..
Havlumu alıp dış almak için katımızda bulunan banyoların oraya yürümeye başladım. Diğer bir saldırının ne zaman olacağını düşünüyordum. Belki bu akşam.. Dikkat etmemiz lazımdı. Bunları düşünmemeliydim. Kendimi korkutmak ve huzursuz etmekten başka bir halta yaramayacaktı bu düşünceler. İçeri girip duşların oraya yürüdüm. Bizim katın hepsi burda sayırılırdı. Bir grup kız saçlarını kuruturken dün olanları fısıldaşıyorlardı. Benim geldiğimi gördüklerinde bir tanesi bana bakıp diğerlerine döndü ve fısıldadı ama gerçek bir fısıldama değildi. Benim duyabileceğimden emin olara hafifçe yüksek sesle söylenmiş bir sözdü.
" Zamanlaması tuhaf değil mi? Tam da yeni kişiler gelmişken birden bunların olması.."
Gözlerimi devirip duş kabinlerinden birine doğru yürüdüm. Birinin omzuma dokunduğunu hissedince arkamı döndüm. Kız gülümseyerek bana bakarken " Sen onları takma.. kıskançlık kötü bir şeydir bilirsin." dedi. Gülümseyerek teşekkür ettikten sonra havlumu kenara asıl duşa girdim. En azından biri benim hakkımda kötü düşünmüyordu. Suyu açtıktan sonra şampuan veren mekanizmanın altına elimi uzattım ve saçlarımı köpürene kadar yıkadım.
Sıcak su beni gevşetmek konusunda hep başarılı olmuştu. Tabi bu sefer inanılmaz derecede gevşememiştim ama 10 dakika öncesinden çok daha iyi hissettiğim kesindi. Saçlarımı durularken en sevdiğim şarkılardan birini mırıldanmaya çalıştım ama sözleri nerdeyse unutmuştum. Uzun zamandır müzik bile dinleyememiştim. Zaten çoğu zaman nefes aldığımıza bile şükredecek durumda oluyorduk.
Saçlarımı duruladıktan sonra bu kabustan uyanmak ister gibi yüzümüde iyice yıkadım ve kapattığım gözlerimi açtım. Ağlamaya başladığımı fark etmemiştim bile. Her şey o kadar üst üste gelmişti ki duygularımı kontrol edemiyor ve sinirden ağlamaya başlıyordum. Bir anda ne olduğunu anlamayarak yere baktım. Şampuanlarımızın rengi yoktu ama buna rağmen duşun zemini tamamen kırmızıya boyanmıştı.
Kırmızı boya ya da herneyse yavaşca suya karışıp köpüklerle birleşiyor ve akıp gidiyordu. Bunun kaynağının ne olduğunu anlayabilmek için dikkatimi zemine verdim. Renk , hemen sağ tarafımdaki dıştan geldiğini fark ettim. Aceleyle havluma sarınıp dışarı çıktım. Yanımdaki duşa doğru eğilip " Hey! İyi misin? Her şey yolunda mı?" diye sordum ama ses gelmiyordu. Sessizlikle beraber endişem de giderek artıyordu. Bir kez daha seslendim ama ses yoktu. Kötü bir şey olmuş olabileceğini düşünerek etrafıma baktım. Kızların hepsi çoktan gitmişti. Öbür tarafa geçip başka biri var mı diye baktım ama kimse kalmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Fiksi Remaja- Sen beni mi izliyordun? - Hemde tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır. Birden ortadan kayboldu. Etrafıma bakındım. Hayır yoktu. Gittiğini umdum ama birden sağımda belirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. - S...