Önce Güvenlik

15K 572 68
                                    

Bu gün okul gitmek istediğim son yerdi ve bu ev şu an gözüme harika görünüyordu. Bir şeyler atıştırıp evi toparladıktan sonra odasına geri döndüm ve yatağa yığıldım. Başımı yastığa gömerken derin bir nefes aldım. Kokusuna bayılıyordum. Çok yumuşak , çok eşsizdi. Sanki o şu an yanımdaymış gibi hissettiriyordu. Gözlerimi kapayıp sakinleştiren kokusuyla uykuya daldım.

Telefonumun çalmasıyla uyandım. Zar zor kalkmaya çalıştım ama pek mümkün görünmüyordu. Yatak beni kendine geçiyor gibiydi. Biraz bekleyip telefonun susması için dua ettim. Birkaç saniye sonra sinir bozan zil sesi sustu. Başımı yastığa koyup tekrar gözlerimi kapattığım sırada bir daha çaldı. Kim bu kadar ısrarla beni arıyor olabilirdi ki? Keyfimi bölen telefona bakmak için sinirle koridora çıktım ve aşağıya indim. Cep telefonum değildi yani arayan Aaron'da olamazdı. Eğer o arasaydı cepten arardı ama ısrarla çalan ev telefonuydu.

Merakla ayaklarım daha hızlı ilerldi ve aşağıya inip salona girdim. Masanın üzerinde duran telefonu alıp numaraya baktım. Tanımadığım bir numaraydı. Cevaplayıp kulağıma götürdüm ve " Alo?" dedim ama cevap gelmedi. Birinin hattın öbür tarafında nefes alıp verdiğini duyabiliyordum ama lanet olası konuşmuyordu.

" Nefesini duyabiliyorum. Ne istiyorsun?!"

" Merhaba."

Sahte Aaron sahnelere geri dönmüştü. Tam da yokluğuna alışmış rahat ediyorken , her şeyin normale döndüğünü düşündüğüm bir anda ortaya çıkıp tüm güzellikleri mahvetmeye hazır bir şekilde " Beni özledin mi?" diye sordu.

" Tabiki de hayır."

" Tüh.. Ben seni çok özledim."

" Kapa çeneni."

" Söyleyeceklerimi duymak isteyebilirsin."

" NE?"

"Annen."

" Fotoğraflarını aldım."

"Eğer onu bulmazsan ben bulacağım ve ben bulunca neler olacağını bilirsin."

" Eğer onun kılına bile zarar gelirse.."

" Boş tehditlerini kendine sakla. Sana onu bulman için fırsat vereceğim. Değerlendirmek sana kalmış. Yoksa.."

" Yoksa ne?!"

Telefon kapandı. Saçlarımı önümden çekip gerçeğe dönmek istermiş gibi parmaklarımı saçlarımdan geçirip yolarcasına çektim. Kimdi bu? Kafayı yemek üzereydim. Bu aramalara , oyunlara daha fazla katlanamazdım. Anneme ne yapacaktı? Ne fırsatından bahsediyordu ki bu? Ben annemi daha nasıl bulacağımı bilemezken..

Sinirlendiğim her zaman olduğu gibi gözlerimden birkaç damla yaş döküldü. Onu bulmalıydım. Bunca yıl sonra onu tekrar kaybedemezdim. Telefonu elime alıp numarayı buldum. Ekrana öylece bakarken karar vermeye çalışıyordum. Geri arayabilirdim ama açacağını düşünmüyordum. Tuşa basıp numarayı geri aradım. Çalıyordu.

Ama evin içinde başka bir ses daha yükseliyordu. Tuhaf bir zil sesi yukarı kattan aşağıya doğru gelip kulaklarımı doldururken bir süre olduğum yere çivilendim. Telefonu kapattığımda zil sesi sustu. Merdivenleri aceleyle tırmanırken tekrar aradım. Yukarıdan yeniden aynı zil sesi gelmeye başladı. Beynim bana gitmemi doğruca bu evden dışarıya çıkmamı söylüyordu ama ne zaman mantıklı olan bir şey yapmıştım ki. Beynimin aksine ayaklarıma uydum ve hiç durmadan yukarıya çıktım.

Koridorda yürüyüp sesin geldiği odamın kapısını ittirip içeriye girdim. Ses dolaptan geliyordu. Ellerim titrerken telefonu kulağımdan çekip kenara koydum ve dolabın kapağını açtım. Kotlarımın arasına sıkıştırılmış cep telefonunu bulduğumda çoktan susmuştu. Titreyerek koltuğa oturdum. Bunca zamandır burdaydı. Dibimde. Burnumun dibinde ve bende aşağıda öylece oturuyordum. Buraya nasıl girmişti diye sormak saçmaydı tabi ama inanamıyordum.

ATEŞLE OYNAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin