Arka sıralardan kapanmaya başlayan ışıklar onun sırasınıda karanlığa gömünce onu göremedim. Etrafıma bakınıp kapıyı aramaya başladım ama ben daha oraya ulaşamadan tüm ışıklar kapandı. Karanlığın içinde kalmıştım. Sahnenin hemen yanındaydım. Yanımdaki perdeye sıkıca tutundum. Sanki bir gemiden düşmüşüm ve bu perde de beni gemiye geri çıkarabilecek tek şeymiş gibi.
Perde açılırken boynumda bir el hissettim ve onun tüylerimi diken diken eden sesini duydum. Nefesi kulağımı gıdıklarken " Yeniden merhaba.." diye fısıldadı.
Kafama ağır bir cismin inmesiyle zaten karanlıktan başka hiçbirşey göremeyen gözlerim kapandı.
Gözlerimi açtım. Heryer yine karanlıktı ama en azından nefes alabiliyordum. Jason beni öldürmemişti. Henüz.. Ellerimi hissetmeye çalıştım , ayaklarımıda.. Hareket ettirebiliyordum ama ikiside sıkıca bağlanmışlardı. Rüyam gerçekten gerçek olmuştu. Daha doğrusu kabusum. Başımı çevirmeye çalıştım. Sanki biri saçlarımı tek tek yoluyormuş gibi bir acı hissettim ama buna rağmen başımı çevirebildim. Köşede ki kızı o zaman gördüm. Diğer köşede de aynı şekilde bağlanmış biri vardı. Kurumuş boğazımı temizlemeye çalışırken " Beni duyabiliyor musun?" dedim.
Önce ikisinden de ses gelmedi. Hatta hareket bile etmediler. Öldüklerini sandım. Sonra erkek olan bana dönüp iyice baktıktan sonra " Evet." diye fısıldadı. Fısıldamasına rağmen sesi gürdü.
" Kimsiniz siz?"
" Asıl sen kimsin?"
" Adena. Siz?"
Ben erkek olandan bir cevap beklerken kız ürkek bir sesle " Kristen." diye adını söyledi. Çocuk , gözlerini kızın üzerinde sabitlerken bana bakmadan " Dylan.." diye fısıldadı. Başıma aldığım darbeden dolayı olayları idrak etmem uzun sürüyordu sanırım ama sonunda kim olduklarını anladığımda yerimde kıpırdandım. David onları nasıl yakalamıştı bilemiyordum ama onca zaman Aaron'un öldüğünü sandığı arkadaşı şimdi karşımda duruyordu. Kendimi tutamayarak " Aaron'u tanıyor musun?" diye sordum. Bir süre durduktan sonra sert bir sesle " Sen Aaron'u nerden tanıyorsun?" diye sordu.
" Erkek arkadaşım."
" Aynı Aaron'dan bahsettiğimizden emin misin?"
" Bunda inanamayacak ne var?"
" Aaron'un bir kız arkadaşı olduğunu sanmıyorum."
" İstediğini sor. Bende cevaplarım."
" Aslında pek de soru cevap oynayacak havamda değilim ama madem ısrar ediyorsun.. Aaron'un ailesi nerde?"
" Araba kazasında onları kaybetti. Onu David büyüttü. Seni de öyle. Sen Kristen'a aşık olunca kaçmaya çalıştınız ve Aaron senin öldüğünü düşündüğü için David'e yemin etti. Yarım bıraktığın tüm görevleri tamamlamak için."
" Bunları nerden biliyorsun? Kız arkadaşı olsan bile sana bunları anlatacağını sanmıyorum."
" Çünkü görevlerinden biri de bendim."
"Nasıl yani?"
" Beni öldürmesi gerekiyordu ama senin başına gelen şeyi aynısı onun da başına geldi."
" Sana aşık oldu.."
" Evet."
İkna olmuş gibiydi. Sanırım artık bana inanıyordu. Derin bir nefes aldı. Kristen hala sessiz bir şekilde kenarda oturuyordu. Tahtaların gıcırdadığını duydum. Dylan ayağa kalkmıştı. Bir karaltının bana doğru yaklaştığını görebiliyordum. Onlraın ayaklarının bağlanmamış olduğunu görünce şaşırdım. Yanıma oturup içeride bulunan azıcık ışıktan yardım alarak gözlerime baktı. Yeşil gözlerine bakarken " Bana inanıyorsun değil mi?" diye sordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Ficção Adolescente- Sen beni mi izliyordun? - Hemde tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır. Birden ortadan kayboldu. Etrafıma bakındım. Hayır yoktu. Gittiğini umdum ama birden sağımda belirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. - S...