Huzursuz

11.4K 508 49
                                        

Kaşlarımı kaldırarak sorarcasına ona baktım. İçimden bir ses bu işin sonu hiç iyi olmayacak diyordu ama bir parçada ona inat david öldü en kötü ne olabilir ki diye haykırıyordu. Gülümseyerek bize bakarken " Sizler Lutz Akademisine gidiyorsunuz!" diye bağırdı.

Ben onca çileyi okula geri dönmek için mi çektim?!

" Hayır!"

" Ne demek hayır?"

" Daha açık konuşayım. Ben tüm haytımı sırf kollarımdan birkaç kıvılcım çıksın diye ters düz ettim. Şimdi yeniden liseye geri dönmeye niyetim yok!"

" Bu sıradan bir lise değil Adena."

" Nasıl bir lise?"

" Lise bile sayılmaz! Orası bir akademi. Sadece sizin gibiler için. Eğitimini tamamlaman gerek."

" Buna mecbur muyuz?"

" Evet. Hepiniz gidiyorsunuz. Seni yalnız göndermiyorum ki."

" Ne zaman?"

" Yarın sabah yola çıkıyorsunuz."

İrina'nın her şeyi bu kadar ince ayrıntısına kadar planlamış olması ürkütücüydü. Bundan şimdi haberimiz oluyor olması tuhaftı. Sonuçta daha dün akşama kadar burda olabileceğim bile kesin değildi. İrina'nın tüm hayatımızı planlıyor oluşu bana acaba gerçekten bu hayat bizim mi sorusunu sorduruyordu. Yeni bir okula gitmek istemiyordum. Bir kez daha yer değiştirmek , ordan oraya savrulmak istemiyordum.

Ben normal lisede bile sıkıntı çekiyordum ve şimdi gideceğim lisede insanlar suyu , havayı , toprağı , ateşi kontrol edebiliyorlardı. Okulda bir kavga çıkarsa ne olacağını tahmin bile edemiyordum. Ya biri beni sevmez ve yakmaya çalışırsa! Aqua gibi kızlar dünyanın her yerinde vardı ve normalken bile korkunç oluyorlardı. Gerçi Aqua düzelmişti ama bu onun gibi kızların olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Yine de İrina'ya karşı gelmenin anlamı yoktu. Başımı sallarken " Pekala." diye mırıldandım.

" Harika! O zaman sanırım bu akşam konuklarımızla beraber bize katılabilirsin."

" Ne konuğu?"

" Hani şu Colin'le beraber kaçtığınızda ektiğin konuklar var ya tatlım. Buradalar."

" Aman ne güzel."

İrina masasından kalkarken bana attığı bakışla çenemi kapadım. Ayağa kalkıp kapıya yöneldiğimde arkamdan gelip " Kıyafetlerinizi odalarınıza koydurdum. Seninki 1 numaralı oda. Gidip giyinsen iyi olur." dedi. Gerçekten her şeyi nasıl bu kadar iyi planlayabiliyordu.

" Sen cidden gevşemelisin İrina."

" Ben gayet iyiyim."

" Kontrol manyaklığı ciddi bir sorundur."

" Geçen sefer onca insanın önünde beni rezil ettiğini hatırlarsak bu daha manyaklaşmamış halim. Bu seferde aynısı olmasın diye kontrol manyağı olmamı mazur gör lütfen."

1 numaralı odaya giderken Aaron kolumdan yakalayıp gülümsedi. Bu onun ' her şey yolunda' gülümsemesiydi. Beni kendine çekip öperken " Giyinir giyinmez gelirim." dedi. Gülümseyerek kapımı açtım ve girmeden önce " Giyinmeden de gelebilirsin." diye fısıldadım. Yüzüne yayılan sırıtışı görmemeye çalışarak içeri girdim. Kıyafet bir kılıf içinde sandalyeye asılmıştı.

Lacivert ve oldukça şık bir elbiseydi. Saçlarımı topuz yapıp elbiseyi giydikten sonra aynada kendime bakmak gibi bir hata yaptım. Berbat görünüyordum ama herhalde kimse benden bir manken kadar güzel olmamı bekleyemezdi.

ATEŞLE OYNAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin