Annem.. Aynı saç , aynı gözler , aynı yüz.. Bundan birkaç gün önce bir cafenin güvenlik kamerasından alınmış fotoğraflar ve daha onlarcası. Annem yaşıyordu..
Aklımda bin tane soru dönüp duruyordu. Annem nasıl hayatta olabilirdi? Neden bana bunca zamandır onun öldüğünü söylemişlerdi? Sahte Aaron neden bana yardım ediyordu? Ne hissetmem , ne düşünmem gerektiğini bilemiyordum. Onca sene onun öldüğüne inanmıştım ve şimdi elimde onun yeni çekilmiş bir fotoğrafını tutuyordum. Tüm bu soruların cevabını almak için önce onu bulmalıydım. Kağıtların içini biraz daha kurcaladığımda aslında sahte Aaron'un bana yardım etmek gibi bir niyetinin olmadığını gördüm.
' Annen hayatta olabilir ama ailenden yakın olduğun diğer kişiyi muhtemelen sen bulmadan önce ben alacağım.'
Harika.. Ailemden biri daha ve kim olduğunu bile bilmiyordum. Olduğumdan yerden zorla kalktığımda bacağım gerçekten çok acıyordu. Salona girdiğimde Aaron beni gördü ve koşarak yanıma geldi. Ona dikkatlice bakarken " Sen hangisisin gerçek olan mı ucube olan mı?" diye sordum.
" Diğeri hala ortaya çıkıyor mu?"
" Ah ortaya çıkmak ne kelime. Daha demin onunla küçük bir sohbet ettik. Bacağımı parçalamasının yanı sıra hayatımın bir yalandan ibaret olduğunu öğrendim."
" Adena ben de bir şey öğrendim."
" Önce ben. Annem yaşıyor!"
" Ne?"
Elimdeki fotoğrafları ona uzattım. Fotoğraflara bakarken suratı ciddileşti. İnanmadığı her halinden belli olurken " Bunları nerden buldun?" diye sordu.
" Sahte Aaron verdi. Sonra da beni aynalara doğru fırlattı."
" Tanrım.. İyi misin?"
" Bacağım çok acıyor."
Beni kolumdan çekerek tribünlerden birine oturttu. Yanıma otururken pantolonumun paçasını yukarıya doğru sıyırıp " Temizlesek yeter. Evde krem var." dedi. Çantasından bir peçete çıkarıp ıslattıktan sonra yaranın üzerini temizledi. Üzerindeki ceketi çıkarıp tshirtünden bir parça kopardı ve bacağımdaki yaranın üzerine bağlayıp beni öptü. Paçamı indirirken " Sen ne öğrendin?" diye sordum.
" James.."
" Bir şey mi oldu?"
" Sanırım o senin kardeşin. "
" Bunu nerden biliyorsun. Bir kardeşim olsa onu tanırdım herhalde."
" Bir esirgeme kurumuna verilseydi tanımazdın."
" Ciddi misin? Demek sahte Aaron'un bahsettiği ailemden yakın olduğum kişi oymuş."
Sırt çantasından bir dosya çıkarıp bana verirken " James senden iki yaş küçük ama okula bir yıl erken başladığı için bizim bir alt sınıfımızda. O doğduğunda annen ve baban onu GreenWhile adında bir yere vermişler." dedi.
" Bu bilgileri nerden buldun? Yani nasıl aklına geldi?"
" James'n dosyasında evlat edildiği yazıyordu ve seninle ilk tanıştığımız zamanlar evinizi biraz kurcalamıştım ve bazı evraklar bulmuştum."
Dosyanın belli bir sayfasını açıp kağıtları çıkardı. Dediği gibi başında kocaman harflerle GreenWhile yazıyordu. Kağıdın altında da annem ve babamın imzası vardı. Bunu yaptıklarına gerçekten inanamıyordum. Elimi tutarken " Bu yüzden tüm gün yoktum. Evine dönüp bunları bulmaya çalıştım ve parçalar yerine oturdu." dedi.
" Neden böyle birşey yaptılar ki?"
" Muhtemelen iki dolare çocukla yaşayamayacaklarını bildikleri içindir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞLE OYNAMA
Teen Fiction- Sen beni mi izliyordun? - Hemde tahmin edebileceğinden çok daha uzun zamandır. Birden ortadan kayboldu. Etrafıma bakındım. Hayır yoktu. Gittiğini umdum ama birden sağımda belirdi. Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı. Nefesi kulağımı gıdıklıyordu. - S...