BÖLÜM 45

402 20 2
                                    

Uzun bir bölüm oldu. Keyifli okumalar. Yorumları ve beğenileri bekliyorum 🖤
Instagram:gecevegolgeleri

Azrail'in dudaklarına yerleşen yamuk bir gülüşle beni izlediğini hissediyordum. Soğuk bir ölüm gülüşü ile..

Ben ölümün beni sıcak bir yuva gibi içine alacağını düşünürdüm, Arat ile tanışmadan önce. Sıcacık hissettiren bir yuvayı bilmeyişimdendi sanırım.

Ama Arat bana sıcacık hissettirmişti. Sıcaklığını her bir hücremde hissettirmişti. Arat bana sıcacık hissettiren bir yuvadan fazlası olmuştu. Ve ben bu sıcaklığı tattığımdan beri ölümün soğukluğunu hissediyordum.

Sıcaklığı hissettikten sonra ölümü istememekle bencillik mi ediyordum?

Şu an ise ölümün soğukluğunu ve yaşamın sıcaklığını aynı anda hissediyordum.

Arat'a bakıp gülümsedim. Beni sıcacık yapan bana yaşam veren Ay'ın Oğluna.

Buz gibi suda kollarımızı birbirimize dolamış derin nefesler alıyorduk. Belimdeki elleri beni öyle sıkı kavramıştı ki asla bırakmayacakmış gibi... Tutuşu öyle güven veriyordu ki...

Başımı döndürüyordu. Saçlarından damlayan birkaç damlacık yüzüme düşmüştü. Gözlerimi kırpıştırdığımda gülümseyip, tek koluyla belimi kavrayıp diğer eliyle saçlarını geriye yatırdı.

Bu görsel şölen karşısında dilim tutulmuştu. Ardından benim saçlarımı da arkaya doğru yatırdı. Öylesine yumuşaktı ki dokunuşu. Kırılmamdan korkar gibi..

"Ne düşünüyorsun?"

"Çok güzel olduğunu."

Kıkırdayıp başımı iki yana salladım. Sormak istediğimin bu olmadığını bildiği halde böyle cevap vermesi karnıma kramplar girmesine sebep olmuştu.

"Tamam eksi soruydu sanırım." Derin bir nefes alıp kollarımı boynuna daha sıkı doladım. "Atlamadan önce bana söylediğin sözler..." Gözleri hafifçe kısılmış dudaklarındaki tebessümle söyleyeceğim kelimeler bir anda gitmişti zihnimden. Gözlerimi kaçırıp kendimi toparladım.

Tam tekrar söze gireceğim sırada dudaklarımdaki sıcaklık bildiğim her şeyi yine unutmama sebep olmuştu. Dudaklarımızın mühürlenişi benim bu dünyada da Araf'ta da hissettiğim cennetti.

Üşüyen bedenim bir anda alev almıştı. Öpüşü şefkatliydi, öpüşü sahipleniciydi, öpüşü şu an ölmek isteyeceğim kadar güzeldi. Dudaklarında zehir olduğunu bilsem bile o zehire teslim ederdim kendimi. Alt dudağımı son kez öpüp geri çekildiğinde gözlerimi hala açamamıştım.

Ay'ın Oğlu beni öpmüştü. Bir kez daha yaşatmıştı bana cenneti. Gözlerimi usulca açıp siyah irislerine baktım. Daha da koyulaşmıştı. Sık nefeslerimiz birbirimizin tenine değip geçiyordu.

"Bizim sınırlarımız yok Gece'm. Hiç olmadı."

*****

Hayallerimin ötesinde bir hayat.. Ay'ın Oğlu ile yaşadığım her şey hayallerimin ötesindeydi. Hatta hayalini dahil kuramayacağım kadar imkansızdı benim için.

Şimdi ise hayallerimin ötesinde olan bu hayattan vazgeçecektim. Savaş çok yakındı. Ne zaman olacağını kestiremiyordum lakin hissediyordum. Herkes bir kıvılcım bekliyordu.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin