Keyifli okumalar...
Dünyanın sadece kendimize çizdiğimiz sınırlardan ibaret olduğunu düşündüm her zaman. Benim kendime yarattığım dünyam kitaplarım, bir fincan kahvem ve arada bir yaptığım tuvallerden oluşuyordu. Kendimi hapsettiğim dünyamda mutlu olmaya çabalıyordum. Huzuru yalnızlığımda bulmayı öğrenmiştim.
Şimdi ise yarattığım o küçük dünyamın sınırları genişliyordu. Asla hayal edemeyeceğim bir bilinmezliğin içindeydim.
Omuzlarımdaki yük günden güne artıyordu. Bana inanan, güvenen insanlar vardı. Yürüdüğüm yolda benimle birlikte yürüyenler... Bu yolda her adımımda varlığını hissettiren insanların bana olan inancını, güvenini sarsmak benim en büyük korkum haline gelmişti.
Ama kaybedecek bir şeyi olmayan ben, kaybedeceği çok şey olan bu insanlara yolun sonunda büyük bir galibiyet verecektim.
"Sonuçta ben ölemeyecek kadar genç, yaşayamayacak kadar da yaşlı bir kızım."
Bars sözlerimle birlikte temizlediği silahını bırakıp bana baktı. Gülümseyip "Söylemeye çalıştığım şey bu savaşta öleceğimi bilsem bile devam edeceğim. Ve sen... öleceğimi bilsen bile devam etmemi sağlayacaksın." Oturduğum koltuktan ayağa kalkıp camın önüne ilerledim. Karşımdaki eşsiz manzarayı seyrederken "Başarısız olursam asıl o zaman öldüm demektir."
Bars silahını beline koyup yanıma geldi.
"Onunla görüşecek misiniz Efendim?"O.. benim ilahi güzellikteki acı aşkım. Onu görmek için yanıp tutuşuyorken aynı zamanda görmemek için kendime bahaneler üretiyordum.
Onunla yüzleşmeye hazır mıydım? Değilsem bile olmalıydım. Sonuçta ben Gece'ydim. Güneş soyundan, Havva kızı...
"Sence onunla görüşmeli miyim?"
Bars birkaç saniye sessiz kalıp "Kendi gücünüzün farkına varın Efendim. Ve sizin bahanelerin ardına sığınmaya ihtiyacınız yok."
"Onunla görüşsem bile ne değişecek ki?"
Sanırım hala bahane üretmeye devam ediyordum. Bars'ın bakışları da bunu doğruluyordu..."Burada olduğunuzdan haberi yok Efendim." Duraksayıp. "Öğrenmesini sağlayabilirim." Dediğinde birkaç saniye düşünmeden edemedim.
Başımı olumsuz anlamda sallayıp "Hayır. Onunla görüşücem ama..." Gözlerimi eşsiz manzaradan alıp Bars'a döndüm.
"Ben ona gitmeyeceğim. Onu bana getireceğim."Bars "Yapmamı istediğiniz nedir Efendim?" Benim için her şeyi yapmaya hazır olan biri.. Gülümseyip "Hiçbir şey Bars. Bu gece sadece yanımda durman yeterli." Duraksayıp "Aslında her zaman olduğu gibi" Diyerek sözlerimi tamamladım. Bars gülümsediğini belli etmemek adına başını eğdiğinde onu utandırmaya son vermem gerektiğini anlamıştım.
****
Üstüme giydiğim siyah pelerinime biraz daha sarındım. Arat'ın olmayan sayılı mekanlardan birindeydik. Ben, Bars ve birkaç adamımla birlikte. Planımı devreye sokmama sayılı dakikalar kalmıştı. Birazdan bu kalabalık mekanı dolduran Araf sakinlerinin önünde sahneye çıkacaktım.
Sahne arkasından Bars ile kalabalığı izliyorduk. Yanımıza bir çocuk gelip Bars'a bir şeyler söylediğinde zamanın geldiğini anlamıştım. Pelerinimin şapkasını yüzümü kapatıcak şekilde biraz daha çekip sahneye doğru adımlamaya başladım. Tüm ışıklar her adımımda kapatılırken tek bir ışık açık bırakılmıştı. İnsanlar aralarındaki uğultuyu kesmiş bana dikkat kesilmişlerdi.
Üstümdeki sahne ışığı ile şimdi başlayabilirdim.
"Merhaba Araf sakinleri. Umarım eğlenceli bir akşam geçiriyorsunuzdur. Buraya çıkıp konuşarak eğlencenizi böldüğüm için üzgün falan değilim." Sözlerimle birkaç kişi gülerken birkaç kişiden hoşnutsuzluk nidaları yükselmişti. "Hepiniz benim kim olduğumu eminim merak ediyorsunuzdur. Sizlere yüzümü göstermeden önce bir şey anlatmak istiyorum. Eminim hepiniz efsanelere inanıyorsunuzdur. Benim aksime. En azından dünyada yaşayan liseli bir kızken inanmıyordum diyelim. Şimdi ise bir efsanenin baş kahramanıyım. Sizi detaylarla boğmak istemem. O yüzden bunları es geçiyorum." Pelerinimin şapkasını yavaşça açarken aynı anda "Ben Gece. Güneş soyundan,Havva kızı. Ve sizin liderinizin almaya çalıştığı diyarın şuanki liderinin yeğeni." Diyerek yüzümü şaşkınlık nidaları çıkararak bana bakan Araf sakinlerine açtım. Herkes aralarında fısıldaşıp şaşkınca bana bakıyorlardı. Bazıları gerçek olduğuma emin olmak ister gibi bazıları tanıdık simama aşinaymış gibi.. "Benim olanı almaya geldim. Laneti kaldırmaya geldim. Aynı zamanda canımı yakanların, canını yakmaya geldim." Bana bakan onca gözün arasından, benim gözlerim tek bir kişiyi bulmuştu. Onu..."Evet Araf sakinleri, burada haberler hızlı yayılıyor bunu da bu gece anlamış oldum. Şu an burada olmasını istediğim kişiyi de bana getirdiğime göre sizler eğlencenize kaldığınız yerden devam edebilirsiniz." Son sözlerimi de söyleyip sahneden ayrıldım.
Mekanın arkasındaki ıssız sokağa geçip beklemeye başladım. Gelecekti. Biliyorum.
Beğenmeden geçmeyelim 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
Fantasy"Neden?" Sakin kalmaya çalışıyordu ama bana her an bağıracakmış gibi duruyordu. Seni bu derece sinirlendiren ben miyim Ay'ın Oğlu? "Sevmiyorum." Sana gerçeği söyleyemezdim. Seni o kızdan deli gibi kıskanıyorum diyemezdim. O kız bakışlarıyla bana mey...