Keyifli okumalar benim biricik okuyucularım 🖤
Omuzlarımda taşıdığım yükler git gide beni kamburlaştırıyordu. Gücüm kalmadığı halde basamakları tırmanmaya gayret ediyordum. Vazgeçemezdim. Çünkü benim vazgeçme gibi bir seçeneğim yoktu. Hiçbir zaman da olmamıştı. Şuan bulunduğum yerde kalmamı sağlayan ise omuzlarımdaki yüklerdi. Her zaman olduğu gibi hayatım yine ironikti.
Derince yutkunup İltay'a baktım. Çok gergindim. Az sonra yapacağımız şey beni oldukça geriyordu. Kapıdan giren bedenle gerginliğim biraz daha artarken vaktin geldiğini anladım. Arat gözlerini hepimizin üzerinde gezdirip ben de takılı bıraktı.
''Hazır mısınız?'' Özünde bana sorduğu soruyla başımı olumlu anlamda salladım. Bars'a dönüp işaret verdiğimde beni onaylayıp çıktı.
''Ben de bir etrafı kontrol edeyim.'' İltay da çıktığında baş başa kalmıştık. Gözlerinin içine bakarken irislerimin titrediğinden emindim. Yapacağımız şey herkes tarafından hoş karşılanmayacak türdendi. Araf'ı ve benim şehrimi birleştirecektik. İşbirliği yapacaktık aslında. Çünkü her ne kadar dillendirmesekte bir savaş olacaktı. Bunun önüne geçmek için bir şeyler yapmalıydım. Yapmalıydık. Evet artık Arat bu işte benimleydi.
Bana biraz daha yaklaşıp omuzlarımı tuttu ardından alnımdan öpüp geri çekildi. ''Sakin ol. Yanında ben varım ve hiçbir sorun çıkmayacak. Sorun çıkarma gibi bir şansları yok.'' Sonlara doğru sertleşen bakışlarıyla kendinden bu kadar emin oluşuna istemsizce bir kez daha hayran kalmıştım. Başımı olumlu anlamda salladım. Tebessüm edip yanağıma dudaklarını bastırdığında kalbim son sürat atmaya başlamıştı bile. Beni son zamanlarda çok sık şaşırtır olmuştu. Elimden tuttuğunda birlikte odadan çıktık. İki şehrin halkının toplandığı meydana doğru ilerledik. Taş merdivenleri çıkıp tepeye ulaştığımızda gördüğüm kalabalıkla gözlerim olağanca açılmıştı. İki şehir aralarında çok az bir boşluk bırakarak iki gruba ayrılmıştı. Gözlerim Bars'ı ararken sağ tarafta halkımın oluşturduğu kalabalığın önünde duruyordu. Sol tarafta ise İltay vardı. Ona baktığımda bana göz kırpmayı ihmal etmemişti.
Halkıma bir kez daha baktığımda üstlerindeki bu laneti kaldırmayı ne kadar istediğimi bir kez daha anladım. Arat boğazını hafifçe temizlediğinde tüm sesler bıçak gibi bir anda kesilmişti. Çıt çıkmayan kalabalık ve merakla bizi izleyen gözlerle daha da geriliyordum.
''Hepiniz hoşgeldiniz. Bugün burada sizleri toplamam amacımız ittifak kurmak. İki şehrin halkını yani sizleri birleştirmek ve herhangi bir savaşta sırt sırta savaşmanızı sağlamak.'' Arat'ın sözleri biter bitmez birkaç saniye daha derin bir sessizlik oldu ardından Arat'ın halkından biri yüksek sesle ''Bu çirkin suratlarla neden ittifak kuralım ki?'' Bu sözler ortamdaki gerginliği hat safhaya getirirken beni de oldukça sinirlendirmişti. Bu kendini bilmeze haddini bildirmek için öne atılıyordum ki Arat elimi tutup beni geri çekti. Halkımdan yükselen sesleri ise Bars tek hareketiyle kesmişti.
''Yüzünde benzer izlerin olmasını istemiyorsan kes sesini.'' Eliyle halkımı işaret edip ''Onların laneti elbet ortadan kalkacak ve normal yüzlerine kavuşacaklar. Eğer ben sana lanetimi armağan edersem bu sonsuza kadar lanetimle yaşayacağın anlamına gelir.'' Gözlerindeki alevler herkesin korkulu gözlerle bakmasını sağlıyordu Arat'a. Elimi daha da sıktığında bana yandan bir bakış attı. Ölüm Meleğim geri gelmişti. Sözlerine daha keskin bir şekilde devam etti. ''Size seçenek sunmadım. Bu ittifak olacak. İtirazı olan varsa şimdiden şehrimi terk edebilirler.'' Sözlerinin altında yatan tehdit herkesin derince yutkunup birbirlerine bakmalarını sağlamıştı.
Halkımda göz gezdirdiğimde hepsinin gözü bendeydi. Tepkisiz bir şekilde olanları izliyorlardı. Gözlerim Bars'ın hemen arkasından bana el sallayan kızı bulduğunda hafifçe gülümsemeden edemedim. Geçen gün karşılaştığım kızdı. Bars ona bakmadığımı anladığında arkasındaki kıza döndü. Kız hala bana el sallayıp el hareketleriyle bir şeyler söylemeye çalışıyordu. Bars'ın ona dönmesiyle yüzündeki gülümseme yavaşça silinip bir adım geri gitmek zorunda kalmıştı. Sanırım farkında olmadan Bars'a oldukça yaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
Fantasy"Neden?" Sakin kalmaya çalışıyordu ama bana her an bağıracakmış gibi duruyordu. Seni bu derece sinirlendiren ben miyim Ay'ın Oğlu? "Sevmiyorum." Sana gerçeği söyleyemezdim. Seni o kızdan deli gibi kıskanıyorum diyemezdim. O kız bakışlarıyla bana mey...