BÖLÜM 21

735 44 4
                                    

Üzgünüm bölüm geç geldi :(
Kısa ama sık atmaya çalışacağım. Öpüldünüz 😘

Ben sevmeyi onunla birlikte öğrendiğim bir adamın ellerindeydim.  Beni bıraktığı an ölümüm kaçınılmazdı. O çok güzeldi bir erninki kadar beyaz saçları ve dokunmaya kıyamadığım parlak teniyle. Bendeki o çok başkaydı. Bana ne yaparsa yapsın ya da ne yapacak olursa olsun... yıkılmış olsam bile yine de kalkar severdim onu. O bende çok özeldi...

Gözlerimi ondan ayıramıyordum. Salonda oturmuş kahvelerimizi yudumluyor bir yandan da sohbet ediyorduk. Daha çok İltay ile sohbet ediyordu çünkü o konuşurken onu izlemeye öyle dalıyor ve zevk alıyordum ki sohbete dahil olamıyordum.

Elleri sigara paketine uzanıp içinden bir dal alıp yavaşça dudaklarına götürdü. Uzun parmaklarıyla tuttuğu sigara bile onda öylesine güzel duruyordu ki...

Çakmakla sigarasını yakarken kaşlarını çatışını izledim. Her şeyi o kadar kusursuz yapıyordu ki hayran bakışlarımı ondan ayıramıyordum. Bu çocuk benim bağımlılığımdı.

''Gece'yi o ortama sokmak doğru mu sence?'' İltay'ın sesinden adımı duyunca Arat'ı izlemeyi kesip söylenenlere odaklandım.

''Evet bu akşam herkes orada olacak atağa geçmeleri çok olağan. Biz de hazırlıklı gidicez.'' Sigarasını dudaklarına götürüp dumanı üflerken bana döndü. ''Bu akşam neler döndüğünü öğrenmek istiyorum. Çok bile sabrettim.'' Bana bakarak söylediği sözlerle istemsizce yerimde doğrulmuştum.

"Nereye gidiyoruz?"

"Senin öylece ortaya sunulucak bir mal olmadığını herkese göstermeye." Arat'ın sözleriyle kaşlarım çatılmıştı. Sessiz kaldım. Daha fazla söze gerek yoktu. Neler olduğunu ve olacağını tahmin ediyordum.
***
Onun beni sevmeyişini kabullenmiştim ama yine de onu sevmekten vazgeçemiyordum. Geldiğimiz yer araba yarışıydı. Bu ortam çok tanıdıktı. Bir kez daha getirmişti Arat beni buraya, İltay ile de ilk kez burada tanışmıştım.

Bu sefer yarışmaya değil izlemeye gelmiştik. Kenarda bizim için ayrılmış özel bir izleme alanı vardı. Diğer izleyenlerden daha yüksekteydi. Bir yanıma Arat bir yanıma da İltay oturmuştu. Gözlerim etrafı tarıyordu. Yine çok kalabalıktı Araf'taki herkes buraya toplanmıştı sanki. Yanımıza arada birileri gelip Arat ve İltay'a selam veriyordu.

Bana da kaçamak bakışlar atmadan edemiyorlardı. Herkesin gözü üstümüzdeydi bunu hissedebiliyordum.

Gözlerimiz Ay'ın Oğlu ile buluştuğunda dudaklarımda istemsizce bir tebessüm belirmişti. Onun varlığını hissetmek öyle tarifsiz bir duyguydu ki.

"Efendi Arat" Gördüğüm kişi ile tebessümüm anında solarken bakışlarımı ona çevirdim. Arat da ona döndüğünde başımı çevirdim. Tam önümdeki kalabalığa bakıyor ama aslında hiçbir şey görmüyordum.

O kız eğilip Arat'ın kulağına bir şeyler söyledikten sonra yanımızdan ayrılmıştı.
Damarlarımda akan kanı öyle bir hissediyordum ki... Kıskançlık damarlarımdan akıyordu adeta.

O kıskanmama değecek biri miydi? Değildi belki de ama hayatımdaki tek güzel şeyi herkesten her şeyden kıskanmam çok doğal değil miydi?

Çok zordu.. Duygularımı kontrol etmek. Ama başka çaremde yoktu ki. Mecburdum.

Yarışlar başlamak üzereydi. Arabalar yan yana dizilmişti. Hazır bir halde bekliyorlardı. Bir kız tam ortaya geçip bayrağı havaya kaldırdı. Sesler git gide yükseliyordu. Herkes bağırarak bir şeyler söylüyor, ıslık öttürüyordu.

Bayrak aşağıya indiği an arabalar yerinden fırlamıştı. İltay eğilip "Bu gece bir kaza olucak." Demişti Arat'a.

Arat birine baş selamı verdiğinde çocuk hızla gözden kaybolmuştu. Neler döndüğünü kestiremiyordum. Sessiz kalmayı tercih ettim yine.

Arat ayağa kalktığında oturan herkeste ayaklanmıştı. Ben öylece oturmaya devam ediyordum. İltay kolumdan tutup beni de kaldırmıştı.
Beni nelerin beklediğini bilmeden devam ettim..

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin