Biz geldik✨
Beğenmeden geçmeyelim canlar 💋Ay'ın Oğlu ile günlerimiz öyle güzel geçiyordu ki gerçekliğini sorguluyordum. Bu kadar acıdan sonra bunları hak etmiştik.
Zor günler bizim için geride kalmıştı. Arat tarafından sevildiğimi hissetmek tüm yaralarımı sarıyordu. Kendimi hiç olmadığım kadar değerli hisseder olmuştum. Ay Kadın ise beni her geçen gün daha da kabullenir olmuştu. Bu beni olduğu kadar Arat'ı da mutlu ediyordu.
Dostlarımın da mutlu olmasını canı gönülden diliyordum. Saye iyi olduğunu söylüyordu ama içinde ne tür fırtınalar koptuğunu hiçbirimiz bilemezdik. İltay ise perişan bir haldeydi. Bahar sırra kadem basmıştı. Bars ise evlilik hazırlığını tamamlamıştı. Yarın akşam nikah töreni vardı. Hepsi paramparça haldeydi. Nasıl toparlanacaklardı? Ama inandığım bir şey vardı ki her karanlık yolun sonu bir şekilde aydınlığa çıkıyordu.
Yaşanan her şeyin bir nedeni vardı. Umarım en kısa zamandı hepsi mutluluğu bulurlardı.
Yataktan tembel hareketlerle kalkıp dağılmış saçlarımı geriye attım. Çok uzamışlardı ama Arat bu durumdan memnun olduğundan uzun kullanmayı tercih ediyordum. Sahi Arat neredeydi?
Odadan çıkıp ona seslendim. Ses gelmemesine karşın salona adımladım. Ardından mutfağa girdim. Burada da yoktu. Nerde benim biricik aşkım?
Aramak mantıklı bir seçenekti. Telefonumu almak için odaya yöneldiğim sırada kapı sesini duymamla oraya yöneldim. İşte şimdi doğdu güneşim.
"Günaydın güzelim. Yeni mi uyandın?"
Gülümseyip iç çekmeden edemedim. Sabahın köründe bile bu kadar yakışıklı olmayı nasıl başarıyordu?
"Günaydın yakışıklı. Yeni uyandım. Seni arayacaktım ben de tam. Neredeydin?"
Kapıyı kapatıp alnımdan öptü. Belimden tutup beni mutfağa yönlendirdi.
"Kahve yapar mısın?"
Başımı sallayıp onu onayladım. Filtre kahve makinesine kahveyi koyup çalıştırdım. Şimdi demlenebilirdi.
İçerden Arat'ın seslenmesi ile mutfaktan çıktım. Odadan gelen sesle oraya yöneldim. Banyodan bana sesleniyordu.
"Hayatım dolaptan bana bir üst verir misin?"
"Tabiki bekle hemen hallediyorum."
Dolabı açıp üstlerinden hangisini alsam diye düşünürken arkamdan bir boğaz temizleme sesi geldi. Arkamı döndüğümde elindeki yüzük kutusuyla karşımda dikilen Arat ile kalakaldım.
"Gece. Adını söylemeyi çok seviyorum." Derin bir nefes alıp devam etti. "Gece biliyorsun ben pek romantik bir adam değilim. Anlamam pek böyle şeylerden. İçimden geldiği gibi davranmayı daha samimi buluyorum. Öyle süslü cümlelerim pek yok. Tanıyorsun zaten beni. Ama şunu söyleyebilirim ki."
Kutunun kapağını açtığında karşıma çıkan hilal şeklindeki tek taş ile gözlerim doldu.
"Hayatımın sonuna kadar senin adını söylemek, sana seslenmek, senden bir şeyler istemek, sana bakmak ve seni hissetmek istiyorum. Hep yanımda ol istiyorum. Seni sevdiğimi her saniye bil istiyorum. Her şeyimle sana ait olmak istiyorum. Her şeyinle bana ait ol istiyorum."
Gülümseyip "Gece ben seninle bir hayat sürmek istiyorum. Seninle bir ömür aynı yolda yürümek istiyorum." Gözyaşlarım akmaya devam ederken bu anın gerçekten yaşanıyor olduğuna inanamıyordum.
"Benimle evlenir misin Gece?"
Senin için kurşun atar kurşun yerim. Evlenmek ne?
Gözyaşlarım hızla akmaya devam ederken kocaman gülümseyip başımı olumlu anlamda salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
Fantastik"Neden?" Sakin kalmaya çalışıyordu ama bana her an bağıracakmış gibi duruyordu. Seni bu derece sinirlendiren ben miyim Ay'ın Oğlu? "Sevmiyorum." Sana gerçeği söyleyemezdim. Seni o kızdan deli gibi kıskanıyorum diyemezdim. O kız bakışlarıyla bana mey...