BÖLÜM 62

190 11 35
                                    

Biz geldik 🎉
Bölüm sonunda görüşelim. Kocaman öpüldünüz 😘♥️
Multimedia: Arat 🖤

İçimdeki kurumuş yapraklar yeşermeye başlamıştı. Ölü ruhum yeniden canlanıyordu. Günlerim öyle güzel geçiyordu ki gerçek olduğuna inanamıyordum. Sevdiğim herkes yanımdaydı. Seviyordum. Seviliyordum. Kocaman bir aileye sahiptim artık... ailenin sadece anne ve babadan oluşmadığını anlamıştım. Benim ailem şu an sahip olduğum herkesti. Kalbimde misafir ettiğim herkes.

Çektiğim tüm acılar beni ben yapmıştı. Karakterimin oluşmasını sağlamıştı. Beni böylesine güçlü yapan geçmişte yaşadıklarımdı ve ben bundan gurur duyuyordum. Acılarım beni olgunlaştırmıştı. Bu çok değerliydi.

Arat ile yaşadığım acı dolu günler de aşkımı daha değerli kılmıştı. Bir zamanlar imkansız gözüyle baktığım o adama sahiptim artık. Elimi uzattığım her an oradaydı. Elimi sıkı sıkı tutmak için...

"Arat artık kalkar mısın?"

Henüz hava aydınlanmamıştı ve ben uyanmış spor yapmak için hazırlanmış bir şekilde Arat'ı uyandırmak için çabalıyordum.

İltay kilo aldığımı söylemişti ve ben sabah gözlerimi bu sözlerin zihnimde çınlamasıyla açmıştım. Bu sözler şu anki enerjimin temelini atıyordu.

Tek başıma spor yapmak istemediğimden Arat'ı da peşimden sürüklemeye çalışıyordum.

"Arat! Sevgilim uyanır mısın?"

Yüz üstü yastığa sarılmış bir şekilde uyuyan Arat'ın sırt kaslarına baktığımda onu spor yapmaya zorlamak saçma geliyordu. Ama amaç ona spor yaptırmak değildi zaten. O yanımda duracak ben de onun kaslarına bakıp motive olacaktım. Bence gayet mantıklı bir sebepti.

Hala uyanmayan Arat ile derin bir of çekip. Ellerimi birbirine sürttüm. Geri çekilip hızla koştum ve Arat'ın sırtına atladım.

Bir yandan tepiniyor bir yandan da bağırıyordum.

Arat uyanıp ne olduğunu anlamaya çalışır bir şekilde bana bakmaya çalışıyordu. Sırt üstü döndüğünde beni belimden tutup tekrar üstüne çekti.

Kaşları çatık bir şekilde bana baktığında -yeni uyanmış hali bile nefes kesiciydi- sırıtıp "Günaydın" diye sevinçle cıvıldadım.

Cıvıldamak?

"Yavrum sana kötü bir haberim var. Gün daha aymadı."

Sabahları biraz huysuzduk. Omuz silkip "Uyandık sonuçta bizim için günaydın."

Sözlerimle dudağının kenarı kıvrılmıştı. Başını olumlu anlamda salladı.

"Peki bize neden bu saatte günaydı yavrum?"

Güzel bir noktaya değinmişti. Dudak büküp "İltay bana kilo almışsın dedi. Spor yapmamız lazım."

Arat kaşlarını çatıp ağzının içinden homurdandı. Büyük ihtimalle İltay'a sövüyordu.

"Güzelim. Sen neden o lavuğun sözüne inanıyorsun? Hala çok güzelsin. Kilo falan almadın."

Çok fazla kilo almamıştım ama vücudumun biraz daha dolgunlaştığını hissediyordum.

"Aldım Arat. Hafif göbeğim çıktı."

"Olsun yavrum daha iyi ele avuca gelir oldun işte."

Arat'ın sözleriyle sinirle omzuna vurup üstünden kalktım. O ise bana gülerek bakıyordu. Bu daha da sinirlenmemi sağlarken kapşonlumu düzeltip "Hemen kalkıp 10 dk içinde kapının önünde oluyorsun!"

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin