BÖLÜM 68

181 9 4
                                    

Biz geldik ballar 🎉
Hayat nasıl gidiyor? Yorgun muyuz? Bitik miyiz? Yıkılmadık ama ayakta da değil miyiz? 😂 Neyse umarım iyisinizdir. Haydi bölüme 🤩

NOT: Satır arası yorum yapanı Arat-İltay-Karan öpsün 😂 (Artık hangisini isterseniz. Seç beğen al kampanyası başlasın)

Değiştirmek istediğimiz birçok an vardır. Geçmişe dönebilseydik ne olurdu? Farklı seçimler mi yapardık? Peki ya aslında yaptığımız seçimler her zaman aynı sonuca varıyor olsaydı.

Hayat seçimlerden ve keşkelerden ibaretti. Benim seçimlerim her zaman doğru olmamıştı. Ama hiçbir zaman seçimlerimi değiştirmek istemedim. Seçimlerim bana şimdiki geleceğimi inşa etmemde yardımcı olmuştu. Keşkelerim ise çok fazlaydı. En belirgin keşkem ise bir zamanlar Arat'ı sevmemiş olmaktı.

Şimdi ise iyiki sevmişim diyordum. Keşkelerimiz de bazen seçimlerimize göre şekillenebilirdi.

Arat ve İltay gidişi beni oldukça huzursuz etmişti. Bir şey oluyordu ve bunu bilmemek beni çıldırtıyordu. Ama öğrenecektim. Er ya da geç öğrenecektim.

Şimdi ise elimden bir şey gelmediğinden hepimiz yan yana koltuklara sıralanmış film izliyorduk. Karan'ı da bir nevi kızlar gecemize dahil etmiştik. Romantik komedi izlememizden pek hoşlanmıyor olsa da sesini çıkarmamıştı. Daha doğrusu bakışlarımızdan dolayı susmak zorunda kalmıştı.

Hepimizin inişli çıkışlı bir ilişki hayatı vardı ve sonunu bildiğimiz bir romantik komediye ihtiyacımız vardı.

Bahar peçeteye sesli bir şekilde burnunu sildiğinde yaşlı gözlerimizle hepimiz ona dönmüştük. Karan hariç o ağlamıyordu ve yüzündeki acı çeken ifadeyle bize bakıyordu. Ben neden buradayım der gibi.

Bahar omuz silktiğinde hepimiz tekrar filme dönmüştük. Ayrılık sahnesinde hepimizin ağlamaktan gözleri şişmişti. Sonu ise mutlu bitmesine rağmen Bahar bir süre daha ağlamaya devam etmişti.

"Mutlu son ile biten bir aşk daha.. yalan bunlar yalan." Diyerek isyanını dile getirmeyi de unutmamıştı.

Ağlamaktan başım ağrıdığından ve enerjimiz bittiğinden uyumaya karar vermiştik. Bahar'a misafir odasını hazırlamıştım. Karan ve Saye'ye ise salonda karşılıklı koltukları hazırlamıştım. Saye, Karan'ı gözünün önünden bir saniye bile olsa ayırmak istemiyordu.

Ben de usulca odama geçmiştim. Odamdaki lavaboya girip yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladım. Ardından odaya dönüp pijamalarımı giyip yatağa uzandım. Yorganıma sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım. Uzun ve sonu olmayan düşüncelerimle uykuya dalmıştım.

Ertesi gün hep birlikte kahvaltı yapmıştık. Karan ve Saye'yi kahvaltıdan sonra Uraz adındaki bir arkadaşları almaya gelmişti. Kalmaları konusunda ısrar etsem de Saye hastaneye de uğrayacaklarını söylemişti.

Bahar ile birlikte oturup kahve içerken sabah programı açık televizyona amansız bir şekilde kendimizi kaptırmıştık. Öyle ki bir ara ikimiz de sinirlenip programa bağlanıp ağzımıza geleni sayacaktık.

Neyse ki son saniye ne yaptığımızın farkına varmış ve televizyonu kapatmıştık.

Kahvemi kenara koyup güneşin ışıl ışıl yaptığı salonuma gülümseyerek baktım. Evim çok ferahtı ve ben böyle olmasından oldukça keyif alıyordum.

"Ee Bahar anlat bakalım."

Bahar da kahvesini kenara koyup bedenini bana çevirip bacağını kendine çekti. Şimdi üçlü koltukta birbirimize dönmüş bir şekilde oturuyorduk.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin