BÖLÜM 58

277 18 21
                                    

Selam bebeklerim ben geldim. Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Sizi çok seviyorum 🖤 Öyle bir içimden geldi bunu söylemek. Aslında bu yoktu falan 😂

Arat'a her baktığımda zihnimde Cemal Süreyya'nın şu dizeleri beliriyordu.

Sen;aklım ve kalbim arasında kalan, en güzel çaresizliğimsin.

Cemal Süreyya, benim dile getiremediğimi ince bir üslupla dile getirmişti.

Onu sevmek ve sevmek istememek... Ona koşmak ve ondan kaçmak... Onu kırmak ve kırılmak... Arat benim en büyük çaresizliğim, en büyük ikilemim ve en büyük avuntumdu.

Beş gündür onu görmüyordum. Olur olmadık yerlerde karşıma çıkmıyordu mesela. Ansızın kapımı çalmıyordu. Neredeydi? Ne yapıyordu?

Gelmesin istiyordum zaten. Peki ya gelmediği için hissettiğim bu şey nedendi? İstediğim olmuştu işte. Yüzünü görmüyordum.

Ama gözlerim en çok onu görmek isterken bu çok zordu. Her sokakta onu arar olmuştum. Her köşe başında onu bekler olmuştum. Her kafede onu özler olmuştum. Her içtiğim kahvede kokusunu anımsar olmuştum.

Bir daha gelmeyecek miydi? Gelmesindi. Ama...o gelirdi. Gelirdi değil mi? Gelsindi.

Cam kenarındaki koltukta oturmuş ıssız sokağı izliyordum. Kapıma geldiğinde ağacın altında beklemişti. O ağaca bakıyordum. Onun beklediği yere. Siyahlara bürünmüş bedenini görür gibiydim. Dedim ya her baktığımda yerde onu arar olmuştum. Yine onu arıyor, kendimi kandırıyordum.

Balkonumdan gelen ışık huzmesiyle hızla ayağa kalktım. Bu da neydi? Balkona yöneldiğimde Ay Kadın karşımda belirmişti. Öfkeli gözlerle yüzümü tarıyordu.

"Seni en başında yok etmeliydim!"

Bakışları nefretini kusarken sözleri de öfkesinin yansımasıydı adeta.

"Aşka olan saygımdan dolayı sana göz yumdum. Oğlumu ele geçiremeyeceğini düşünmüştüm. Hata yapmışım. Oğlum senin yüzünden beni karşısına aldı. Senin yüzünden kadim güçlerin öfkesini üstüne çekti."

Kaşlarım sinirle çatılırken sözlerinin altında yatan gerçekleri anlamaya çalışıyordum.

"Neler söylüyorsunuz? Evime gelip benimle bu şekilde konuşamazsınız! Ne yapmışım da kendinizde bu haklı gerekçeyi görüp bana bağırabiliyorsunuz?!"

Sabrımın taştığını hissediyordum. Ne olmuştu? Arat'ın yokluğunun sebebi Ay Kadın'ı buraya getiren sebeple aynı mıydı?

"Oğlum senin ölümünle tüm şehri karanlığa boğdu! Yıllardır şehirde zifiri karanlık hüküm sürüyor. Bunun tek sebebi sensin! Buna rağmen oğlum yine senin için kendini feda edecek. Senin cezalandırılman gerekirken oğlum 3 gün sonra cezalandırılacak!"

"Anlayamıyorum. Arat'a ne olacak?"

Kalbim korkuyla kasılmaya başlamıştı. Ay Kadın'ı ilk kez bu kadar öfkeli ve ilk kez bu kadar çaresiz görüyordum.

"Kadim güçler öfkelendi. Beş yıldır onları oyalıyorum. Ama artık beni de dinlemiyorlar. Bu durumun doğanın düzenini bozduğunu söylüyorlar. Haklılar da! Ve böyle bir şeyin cezasız kalmayacağını tüm evren bilir."

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin