BÖLÜM 60

258 16 29
                                    

Biz geldiik 🎉
Keyifler nasıl?
Uzun bir ara oldu bölüm paylaşamadım ama beni suçlamayın tek suçlu ilham perilerim 😅

Her şeye rağmen buradayım. Sizleri özlediiim 🖤

Biz biz olmayı bir şekilde başarmıştık. Her dar günün ardından ferahlık gelir derler. Ben buna tüm kalbimle inanmaya başlamıştım artık. O karanlık günler geride kalmıştı. Işığa kavuşmuştuk.

Geçen günlerde karanlığıma ait son hatıraları da tamamen hayatımdan çıkarmıştım. Son kez Yengemi ve Melis'i görmeye gitmiştim. Her şeyi öğrenmişlerdi. Amcam artık yoktu ve beş parasız kalmışlardı. Yengem beni şaşırtarak özür dilemiş ve pişmanlığını dile getirmişti. Melis ise bana karşı daha da öfkeliydi. Parasız kalmalarını bile bana bağlıyordu. Babasının suçu olduğunu kabullenemiyordu.

Yengem, Melis'i de alarak kendi ailesinin yanına gitmişti. Artık hayatlarına bu şekilde devam edeceklerdi.

Geçen zamanda ise Saye ile daha sık buluşmuştum. Kalbi kırıktı benim güzel dostumun. Düşünceleri onu rahat bırakmıyordu. Ama elimden hiçbir şey de gelmiyordu. Bars ise son günlerde oldukça sessizleşmişti. Buna bir anlam veremiyordum.

İltay ise üstümüze takip cihazı yerleştirmiş gibi her yerden çıkıyordu. Öyle ki ondan kaçıp baş başa kalmak için harcadığımız özel çabalarımız bile sonuçsuz kalıyordu. Sorun ise şuydu; onu davet ettiğimizde gelmiyordu. Davet etmediğimiz zamanları özellikle seçiyordu. Tek derdi bizimle uğraşmaktı, ki bunu yüzümüze söylemekten de çekinmiyordu.

Bir gün Arat benim sevgilim dayanamayıp bunu sorduğunda aldığımız cevap bu olmuştu. Tabi sonrasında benim kahkahalara boğulduğum İltay'ın ise kaçmak için çabaladığı dakikalarla geçmişti.

"Şifreyi de değiştirdim. Pezevenk şimdi girsin içeri bakayım." Arat'ın söylenerek salona adımlamasıyla gülerek onu izliyordum.

Arat'ın dünyadaki evindeydik. Rezidansın en üst katında olan evi özel güvenlik sistemi ve muhteşem manzarasıyla kusursuzdu.

"Benim İltay'a güvenim tam o bir yolunu bulur." Gülerek söylediğim sözlerle Arat'ın adımları duraksamıştı. Kaşları çatıldığında yüzünde bu ihtimali ciddi ciddi düşündüğünü gösteren bir ifade vardı. Bu kez kahkaha atarak yerimden kalkıp koşarak üstüne atladım. Kollarım boynuna dolanırken bacaklarım belini sarmıştı. Elleri beni sıkıca kavradığında boynuna ve yanağına öpücükler kondurdum. Arat'ın gülümseyen yüzünü görmek için geri çekildiğimde iç çekmeden edememiştim. Çok yakışıklıydı ve benim sevgilimdi.

Arat gülerek kendini koltuğa attığında ona koala gibi yapışmıştım. Temas bağımlısı olduğumu Arat ile keşfetmiştim. Ama benim kadar o da temas bağımlısıydı. Ne zaman yan yana olsak eli mutlaka ya elimde oluyordu ya kolumda ya bacağımda ya da saçımda... Biz bağımlı bir ikiliydik.

Burnumu boynuna gömüp öylece huzuru kokladım. Öyle güzel kokuyordu ki saatlerce kokusunun en yoğun olduğu bu yerde kalmak istiyordum.

Elleri usulca belimde ve saçlarımda geziniyordu. Şefkatini öyle güzel hissettiriyordu ki bana... elleri beni böylesine şefkatiyle sarmaladığında gözlerim doluyordu. Şefkatinin derinliği beni esir alıyordu. Mutlu oluyordum. İçim sıcacık oluyordu. Onunla dolup taşıyordum. Hiç şefkat görmeyen ben afallıyordum. Ve hislerim öyle yoğunlaşıyordu ki gözlerimden dolup taşıyordu.

Geri çekildiğimde gözlerim dolu doluydu bile. Gözlerimi gördüğünde kaşları çatıldı. Sert yüz hatları bu hareketiyle daha da belirginleşirken gözlerinde endişenin yanı sıra şefkatin izleri de vardı.

GECEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin