Biz geldik 🎉
Nasılsınız güzellerim?
Bölüm ithafı; @mysoll0264 ve @geceninhasretii
Güzel yorumlarınız için teşekkür ediyorum. Kocaman öpüyorum 😘🥰🖤Günler bize düşmandı. Sinsice geçip gidiyor ve bize de ayak uydurmak düşüyordu. Arat o günden beri hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ama bana içten içe kırgın olduğunu biliyordum. Ona güvenmediğimi düşünüyor ve kendini suçluyordu.
Saye ile konuştuklarımızı o gece sabaha kadar düşünmüştüm. Haklıydı. Ben ona güveniyordum ama her şeyi tek başına yapmaya alışmış biriydim. Sorunlarımın altından tek başıma kalkardım. Ve gerçek şu ki:'Peşimde birileri var Arat. Bana yardım et!' demek aklımın ucundan bile geçmemişti. Her şeyi geçtim ben kimseden yardım isteyemezdim. Ben kimseye gel ve beni kurtar diyemezdim. Hiç dememiştim ki. Nasıl söylenir bilmezdim bile.
Yine de onunla bu durumu paylaşabilirdim. Başımda böyle bir bela var ama ben halledeceğim diyebilirdim. Arat tabiki benden önce her şeyi halletmiş olurdu. Ama bunu da ben istemezdim. Ya da ister miydim? Yorulmuştum bu bir gerçek. Artık sorunlarımı çözebilecek birinin varlığına ihtiyacım olabilirdi. Sanırım ben buna alışmaktan korkuyordum. Arat bir gün giderse ben...
Arat'ın bir gün gideceğini düşünmem bile onu gözümde ne kadar imkansızlaştırdığımı gösterir nitelikteydi. Arat benim için her zaman imkansız olmuştu. O tüm ihtimalleri katletmişti. Beni hep itmişti ve ben hala içimi kemiren o hisle yaşıyordum.
Her şeye rağmen inanıyordum ki bunun da üstesinden gelecektik. Birlikte bunu da aşıp sağlam adımlarla ilerleyecektik.
Arat'ı birkaç gündür doğru düzgün göremiyordum. İşi olduğunu söyleyip gidiyordu. İltay'a sorduğumda ise bilmiyorum diyerek beni geçiştiriyordu. Bildiğinden emindim. Onlar birbirlerinden habersiz nefes bile almıyorlardı.
Kapı çaldığında hızla kalkıp kapıya adımladım. Gördüğüm manzara ile dudaklarımdan ufak bir çığlığın çıkmasına engel olamadım.
Arat ve İltay, kanlar içinde kalmış Karan'ı tutuyorlardı. Karan'ın tüm yüzü kan içindeyken ayakta durmakta zorlanıyordu. Arat ve İltay onu tutmasa duramazdı da.
"Yavrum." Arat'ın ikazıyla kendime gelip geri çekildim. Kapıyı tamamen açtığımda Karan'ı içeri taşıyıp koltuğa bıraktılar.
"Neler oluyor? Karan neden bu halde?" Telaşla sorduğum sorular yanıtsız kalırken İltay birini arıyordu. Arat ise Karan'ın üstünü çıkartmaya çalışıyordu.
"Size diyorum! Karan neden bu halde?!"
Arat, Karan'ın üstündekileri çıkarttıktan sonra karnındaki kesiğe bakıp bir küfür savurdu.
"Gece havlu getir. Güzelim hemen havlu getir sonra açıklayacağım." Arat'ın sözleriyle hızla banyodan havlu alıp salona koşturdum. Önceliğim Karan olmalıydı. Daha sonra öğrenirdim. Arat havluyu Karan'ın yarasına bastırdı.
Karan'ın dudaklarından bir inilti çıktı. Alnı ter içinde kalmıştı.
"İltay yara çok derin değil. Biz dikeriz." Arat'ın sözüyle İltay'ın cevabını beklemeden tekrar banyoya koşturdum. Gerekli malzemeleri alıp geri döndüm.
"Ben hallederim." Diyerek Karan'ın yanına oturdum.
İltay stresli bir şekilde bir sağa bir sola yürüyüp duruyordu. Arat bana yardımcı olmak adına yarayı steril ederken ben de anestezik ilacı hazırlıyordum. İlacı enjekte edip kanı temizledim.
Ardından dikiş atmaya başladım. Kendi yaralarımı da diktiğimden bu artık benim için sıradanlaşan bir olay olmuştu.
"Saye arayıp duruyor. Ne yapacağız? Karan'ı bu halde görürse kafayı yer." İltay'ın sözleriyle Karan başını olumsuz anlamda sallayıp "Yaralandığımı söyleme sakın!" Zar zor çıkan sesiyle konuşmaya çalıştığında bu bile ona acı vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE
Fantasy"Neden?" Sakin kalmaya çalışıyordu ama bana her an bağıracakmış gibi duruyordu. Seni bu derece sinirlendiren ben miyim Ay'ın Oğlu? "Sevmiyorum." Sana gerçeği söyleyemezdim. Seni o kızdan deli gibi kıskanıyorum diyemezdim. O kız bakışlarıyla bana mey...