"Senden bir cacık olmaz haberin var değil mi?! Kendini iyi tanıdığını düşünüyorum! Beceriksiz, ahmak! Bıktım senden."
Babamın bana bağırarak söylediği hakaretleri dinliyordum. Oturduğum koltukta, hiç kımıldamadan, her zaman ki gibi ruhsuz bir halde halıyı seyrediyordum. Kafamda tek bir düşünce, bir soru işareti, bir sorgulama yoktu. Gözlerim oraya odaklanmış ve gördüğü tek şey oydu. Halıdaki zümrüdü ankanın tüylerinden vardı. Neden bilmiyorum ama bu evde bana kendimi ait hissettiren ve hoşuma giden, ilgimi çeken tek şey Anka kuşuydu. Tüyleri, efsanesi, sembolüne, içerdiği anlama kadar çok güzel.
"Yekbun beni duymuyor musun!?" babamın sesi ile hiç denk gelmek istemediğim o alev dolu gözlerine denk geldim. O kadar çok kızgındı ki, biraz da içmiş olmalı, etrafta sağa sola dönüp bağırıyordu. Tek sebebi, notlarımın düşük olması.
"Hiç umurunda mı hanımefendinin?! Anca arkadaşlarınla gez. Başka bildiğin bir şey yok. Annen bıraktı seni başıma aldı yeni kocasını da gitti Almanya'ya. Çilesini ben çekiyorum, sefasını o!"
Tek terk edilen sen değilsin baba. Bende terk edildim. Sen karın tarafından, ben annem. Bizi terk eden aynı kadın.
"Ama ben biliyorum seni nasıl adam edeceğimi! Karneni aldığın gün, bir hafta sonra pılını pırtını topluyorsun, trene biniyorsun, gidiyorsun! Dedenlere göndereceğim seni! Bütün yaz orada kal!"
Hiç gitmediğin, bir kere bile aramadığın babanlara mı gönderiyorsun beni?
"Kalk şimdi gözümün önünden!" verdiği emirden sonra koltuğa oturdu. Kısa bir anlığına ona dik dik baktım. Tek kelime etmedim bu konuşma sırasında. Bir kere bile. Konuşmak istemedim. Denedim, dinlemedi. Kulağı sağır, çenesi düşük bir insanla nasıl iletişime geçebilirdim ki ben?
Oturduğum yerden kalktım ve salondan çıktım. Odama girip arkamdan kapıyı kapattım. Ayakta dikelip odama göz gezdirdim. Tam bir genç odası, her şeyi var, yepyeni. Ama ben yokum. Bu odada ben yokum. Bu evde. Bir aidiyetlik hissi yaşamıyorum. Yabancı bir misafir çocuğu gibiyim sanki. Aldığım nefeste bile bir yabancılık var. Nasıl olur da, on yedi senedir yaşadığım bu evde yabancılık çekiyorum ben?
Yavaşça boydan aynamın karşısına yürüdüm. Mesela bu kız. Ruhsuz, gözleri dolmuş, yabancı bu kız. Kimdi? Nasıl biriydi? Ben kendimi bile yabancı görüyordum ayna karşısında. Ben, ben değildim. Ben kimdim? Bu soruydu işte yanıtlayamadığım. Aynalarda gördüğüm yansıma korkutuyordu beni. Kendimi tanımıyordum. Hislerin ve boşlukların arasında kayboluyordum.
Yekbun. Bir tane demek. Sadece bir tane. Ama benden kaç tane vardı sayamıyordum. Nasıl bu ad'a bile ait hissedemezdim? Bu özel ve güzel isim neden bana yakışmıyordu? Gülümsemenin yakışmadığı gibi.
Beni rahatlatacak hiçbir şey yoktu bu hayatta. Kitap okumayı sevmezdim. Nedeni bir kere okumaya kalksam adım inek olurdu. Kim inek olmayı severdi ki? Arkadaşlarım arasında böyle söylenmek hoş değildi. Ben o eğlenceli, güzel, deli dolu kızdım. Babamın karşısında işe yaramaz, annemin karşısında gereksiz(ne düşündüğünü bilmiyorum ama bana göre öyle) ve ayna karşısında bir hiçtim. Girdiğim her ortamda nasıl insan seviyorlarsa o insana bürünüyordum. Sürekli rol değiştiriyordum ama bir yerden sonra kendimin kim olduğunu bilmediğimi fark ettim. Nerede bulabilirdim kendimi?
Bu aynadaki kız, bu yansıma kimdi?
Bir Anka kuşu gibi bir taneydim ama o kim olduğunu biliyordu. Peki ya ben?
*****
DELİ GİBİ HEYECANLIYIMMM.
Herkese MERHABAAAA. Bugün yeni bir kurguya başlıyoruzzzz. Sınavlarım bitti hemen bilgisayar başına oturdummm. Çok özledim hem yazmayı, hem sizleri. Bundan önce bildiğiniz üzere Pastane kitabımı yazıyordum. Okuyanlar bilir tabi. Okumayanlar bence hemen başlamalı. Orada çok ağladık. Bakalım burada neler olacak?
O zamaaann ne diyoruz? Yeni kurgumuz hayırlı olsun gençler. Birlikte başladık, birlikte bitirelim. İlk önce bu kitabın ana karakterinin gerçek olduğunu belirtmek isterim. Yekbuncum, şuan bu kitabı okuyor olmalı. Jsjsjsjsj. O da benim kadar heyecanlı.
Sorularıma başlayalım.
Bölümü nasıl buldunuz? (Sormayı çok sevdiğim soru)Yekbun hakkında aklınızda neler canlandı?
Babası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Diğer bölüm görüşürüz ❤️
578 kelime...
Instagram: yekbunumwatty
Takip edin lütfen canlarım🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEKBUNUM (TAMAMLANDI)
General FictionDÜZENLENECEK! Eski halini okumasanız daha iyi :)) "Tüm muhteşem hikâyeler iki şekilde başlar; ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir." Yekbun'un muhteşem hikâyesi ise bir yolculuk ile başladı. Dertlerini, hayatını ve kend...