74. BÖLÜM

89 6 0
                                    

Sahra'nın dilinden musmutlu bir bölümle geldim. Diken üstünde okuyacağınıza eminim. Bölüm bu sefer biraz daha kısa. Kdkdkssnsn.

Hatalarım olabilir affedin💕

İyi okumalar dilerimmm🤍

******
Doktor Anıl'ın odasından çıktığında sadece abim ile biz vardık. "Girebilirsiniz. Anıl bey uyandı. Durumu şuan iyi. Yakın zamanda bir Psikoloğa görünmek ona daha iyi gelecektir. Tekrardan geçmiş olsun." Abim başıyla onayladıktan sonra önüme geçti ve ellerimi tuttu.

"Şimdi, şöyle yapacağız. Sen, Anıl'ın yanına gireceksin ve ben bizimkilerin yanına Ali'ye gideceğim." Abimin bu cümlesi beni hayretlere düşürmüştü.

"Sende mi travma geçiriyorsun?" dedim süzerek. Abim gülüp beni kendine çekti. Bana sıkıca sarıldı, bende ona.

"Sen benim her şeyimsin. Bu zamana kadar seni bütün kötülüklerden korudum, koruyacağım. Sana hayatımı adıyorum Sahra. Sana bir kalkan oluyorum her defasında. Bazen o kalkanın altında eziliyorsun. Canını yakıyorum. Seni zarar verecek herkesten koruyayım derken, ben sana zarar veriyorum." Gözünden damlayan bir yaş saçıma düştüğünde anlamıştım ağladığını. Başımı hızla kaldırdım ve alttan ona baktım. Normalde çok nadir anlar yaşardık böyle. Genelde birbirimiz ile uğraşırdık.

"Asla öyle düşünme abi. Sen bana aile oldun. Fazla korumacı olabilirsin ama benim sana her zaman ihtiyacım var." Dedim dolan gözlerimle.

Abim saçlarımı okşadı. Alnıma bir öpücük kondurdu, "Anıl kötü değil. Geçmiş geçmişte kalmalı. Sana ihtiyacı var ve ben onun yanında olmanı istiyorum."

Abime daha sıkı sarıldım. Ayrıldıktan sonra yanağından öptüm. "Ben seni hep seviyorum abim." Dedim yanağını okşayarak.

"Bende hep seni seviyorum kardeşim." Dedi ve yanağımı okşadı. O giderken bende saçlarımı düzeltip odanın kapısını çaldım ve başımı odadan içeri soktum. Anıl yatakta oturmuş ama gözleri kapalıydı.

Ben içeri tamamen girdiğimde gözleri açıldı. Beni görünce yüzünde bir şaşkınlık yayıldı.

Ne diyeceğimi bilemeden, "Merhaba." Dedim sadece. Şaşkın gözleri yüzümdeydi ve dili tutulmuş gibiydi. "Merhaba." Dedi o da. çekinerek odanın içinde gözlerimi gezdirdim. O da bakışlarını toparlayıp başını öne eğdi. Elleri ile
oynuyordu.

"Ben haber duyunca hemen geldim." dedim ona doğru yürüyerek. Ardından kenarda duran sandalyeyi usulca çekip yatağın yanına oturdum. "Bana ihtiyacın olur diye." Dedim başımı öne eğerek. Saçlarım omzumdan önüme döküldü.

"İyiki geldin." Dedi Anıl beni şaşırtarak. Sessiz kalır zannettim. Normalde benle konuşmazdı. Başımı kaldırdığımda bir saçımın tutamını kulağımın arkasına aldı. Nefesim titredi. Dokunuşu o kadar yumuşaktı ki, saçlarımı hiç yıkamak gelmedi o dokunduktan sonra.

"Seni yanımda istemek, senin her ihtiyacım olduğunda yanımda olman bencillik gibi geliyor. Ben sana baktıkça suçlu hissediyorum, haklısın." Dedi bir anda. Sanki travma sonrası konuşma isteği artmıştı. Normalde çoğu kişi içine kapanırdı ama zaten o içine kapanık bir insandı. Ters etki etmişti sanırım.

"Geçmiş geçmişte bırakılmalı. Belki de, açtığın yarayı kapatmalısındır." Dedim alayla. Gözleri ışıldadı bana bakarken. İlk defa bu kadar uzun baktı bana. Gözlerinde kayboldum bir anda onun içinde sanki.

"Öyle yapmalıyım." Dedi buruk bir tebessümle. Kısa bir an sessiz kaldık ve gözlerimiz konuştu. Travma anını konuşup konuşmamakta kararsızdım.

YEKBUNUM (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin