KIMB -5-

3K 202 132
                                    

Biz geldik.

Bir önceki bölümü okuyup okumadığınızı kontrol edin.

Dün STAY de geldi ona da bakmayı unutmazsınız.

Yorum ve vote istiyorum. Özellikle istiyorum.

İyi okumalar.





















Bölüm Beş: "Bana Vuracaktı"

Yatağında oturuyordum ve sırtım yastığa yaslıydı. Birkaç gündür toparlanma aşamasında olduğum için oldukça yorgundum.

Dylan da yatakta oturmuş, karşıdaki muhtemelen bir kez bile açmadığı televizyona netflix kuruyordu. Sıkılmamam için.

"Ne zaman telefonumu vereceksin?" diye sorduğumda gözleri hâlâ televizyondayken bana cevap verdi.

"Sana güvenene kadar vermeyeceğim." Sert bakışlarını televizyonda tuttu. "Yani hiçbir zaman." diye ekledi. Dişlerimi sıktım öfkeme hakim olmaya çalışırken.

"Ben senin çocuğun değilim." dediğimde öfkeli bakışlarının sahibi oldum hızla. "Telefonumu istiyorum. Ailemi arayacağım." Dişlerini sıkarak bana yaklaştı. Emir cümlelerinden nefret ettiğini biliyordum ama beni sinir ediyordu. İstemsizce kuruyordum.

"Çok istiyorsan benim telefonumdan ararsın, zaten durumunu biliyor hepsi." Şokla gözlerimi kırpıştırdım. Babam cidden buna izin vermiş miydi? Babam onun avcunun içinde esir hayatı yaşamama ölse izin vermezdi.

"Yalancı şerefsiz." dedim öfkeyle. "Babam asla göz yummazdı böyle bir şey yapmana."

"Bana bak." dedi ve elini sertçe yatağa indirdiğinde istemsizce irkildim. "Seni daha kaç kere benimle saygılı konuşman için uyaracağım?"

"İstediğin kadar uyar, umrumda değil çünkü şerefsiz puştun tekisin."

"Avukat!" diye bağırdı koluma yapışırken. "Ağzını yırttırtma bana."

"Defol git başımdan orospu çocuğu." dediğimde elinin havaya kalkmasıyla korkunun verdiği refleksle geri çekildim hafifçe. Eli havada nefes nefese öfkeyle bana baktı ve bağırarak elini yatağa indirdi. Kumandayı alıp bir yerlere fırlattı ve kapıyı çarparak çıktı odadan.

Gittiğinde gözlerimi açarken başımı cama çevirdim ve dışarı bakmaya başladım. Gökyüzüne çevirdim gözlerimi. Burda esir tutuluyordum, eski hayatımı çok özlemiştim.

İki haftadır bu lanet yerdeydim ve on dört günüm neredeyse aynı geçiyordu. Günde en az bir kez Dylan ile kavga ediyorduk, beni dövmemek için kendini zorlayıp uzaklaşıyordu benden. İstediği her şeyi yapmamı bekliyordu ama ben onun adamlarından biri değildim. Ben onun hiçbir şeyi değildim ve bana söz geçirmek için emir vermesinden nefret ediyordum.

Herkese her zaman sert bakıyordu, yüzündeki o sinirli ve sert ifadenin silindiğini hiç görmemiştim. Çok çabuk sinirleniyordu ve sinirlendiğinde ondan korkuyordum. Bana zarar vermesinden.

Ama galiba güçsüz ve bitmiş halimi gördüğü için acıyordu bana. Muhtemelen elinde kalırdım kavga etsek. O yüzden bazen susmak zorunda kalıyordum, hâlâ yaşayabilmek için.

Ayağa kalktım ve odanın sürgülü camını açıp balkona çıktım. Gözlerim Dylan'ın doldurďuğu küllüğe kaydı, ardından yanındaki bir paket sigaraya. Bir dal çıkartıp yaktım ve içime derin bir nefes çekerken balkon demirlerine yaslandım. Dışarıda birbirleriyle konuşup gülüşen adamlarını izledim.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin