KIMB -54-

1.4K 150 169
                                    

Bazılarınız beni ciddiye almıyor galiba. Oy verenlere sözüm yok ama ben oy sınırı 50'yi aşmadığı sürece bölüm gelmeyecek derken oldukça ciddiydim.

300'e yakın okunma alıyor ve sizden sadece 50 tane istiyorum. Yazık yani, anlamayanlar var hala, o küçük yıldıza dokunmanın bu kadar zor olmadığını.

Bilmiyorum ben gereğinden fazla değer veriyorum galiba okuyanlar için yine de. Ama böyle devam etmeyecek. Hesabı sinir krizleriyle kapatıp gitmem çok yakın.

Sınır 50.

Oy veren aşklarıma iyi okumalar sadece. Zaten yakında hikaye kitlesi seçeceğim, sadece onlara okutacağım vöcdövödö

Smut var la


















Bölüm Elli Dört: "Çocuk"

"Bakayım, bakayım!" diye başka bir adamının sesi geldiğinde gülerek elimi kaldırdım biraz daha. Dylan'ın tüm adamları başıma üşüşmüş, hep birlikte heyecanla alyansı izliyorduk. Hepsi benden daha heyecanlıydı.

"Sanki biraz..." Adams elimi tutup uzaklaştırdı ve gözlerini kısarak yüzüğüne baktı. "Küçük mü?"

"Küçük küçük."

"Masraftan kısmış Patron."

"Yazık Bay Thomas'a."

"Cimri Patron."

Şokla gülerek hepsinin gözlerine baktım. Bir anda içlerinden lisedeki dedikoducu kızlar çıkmıştı. "Hayır ya, küçük değil. Büyük olursa kötü dururdu." Adams başını salladı. Dudaklarını büzerek onayladı beni.

"Haklısın, doğru." dediğinde diğerleri başladı bu sefer.

"Zaten büyüğü de eline olmazdı."

"Patron onu düşünmüş."

"Çok şanslı."

"Patron cimri değil, özür dilerim Patron."

Kahkahalarla karnımı tutarak eğildim hafifçe. Hepsi çok komikti ve bu kadar kaslı ve sert bakan adamların içinden böyle insanlar çıkmasına şaşırmıştım. Daha çok hepsini soğuk, korkutucu ve öfkeli bekliyordum. Onları aralarında gülüşürken çok görmüştüm ama hepsi soğuk, korkutucu ve öfkeli olduğu için iyi anlaşıyor zannediyordum.

"Ee, sonra ne oldu?" dedi Oscar elinde mısırla yanıma otururken. Gülerek diğerlerine döndüm. O gün Oscar gelmemişti, burdakilerin birkaçı da. Onlar için evlenme teklifi gününü tekrar anlatıyordum.

"Susun da dinleyin." dediğimde hepsi heyecanla biraz daha yaklaştı bana. Otuz tane adama masal anlatır gibiydim şuan. Kalanları nöbette olduğu için onlarda sonra anlatmam için bana söz verdirmişti. "Sonra dedim ki, adamlarının patronu kim? Benim, dedi. Sonra senin patronun kim, dedim. Hiç duraksamadı bile, hatta ben soruyu sormadan önce anlamış gibi, sensin tabiki patronum dedi. Ben de aferin dedim, böyle adam olacaksın hep dedim. Artık konuşurken de bana efendim diyeceksi..."

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin