Biz geldik.
Oy sınırı 50, yorum sınırı 70 aşklarım.
Ve tekrar hatırlatmak istiyorum, bölümler perşembe ve pazartesi gelecek ve dışına çıkmayı düşünmüyorum. Erken bekleyenler için söyledim.
İyi okumalar!
Bölüm Yetmiş: "Büyüdüğüm Ev"
"Herkes hazır mı?"
Silahımı son kez kontrol ederken Bennet onayladı beni. "Patron." dediğinde gözlerimi silahımdan çekip ona baktım. "Orda ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Babanız psikopatın önde gideni, onun bedenini tabuttan çıkarmış olabilir."
"Öyle bir şeyle uğraşmaz o." Başımı cama çevirdim ve yaklaştığımız, büyüdüğüm eve baktım. "Yedi ay boyunca neden harekete geçmediğini de anlamıyorum. Muhtemelen bir şeyler planlıyordu ve elinde patladı."
"Yine de siz, her şeye hazırlıklı olun." Başımı salladım. Ardından on araba yavaş yavaş durmaya başladı ve elimdeki silahla indim aşağı herkesten önce. Arabaların kapılarının açılma sesleri kulağımı doldurdu.
Büyük demir kapının önüne, geldiğimizi uzaktan görmüş olmalılar ki saniyesinde adamlar yığıldı. "Bay Dylan." diye Bennet'ın babası öne çıktığında ona döndü gözlerim. "Bu ziyaretinizi neye borçluyuz?"
"Kapıyı aç baba." dedi Bennet öne çıkıp, ifadesizce ona bakarken. "Bir şeyleri kontrol etmeye geldik."
"Ordu ile mi?" Arabadan inen adamlarıma baktım ve dudaklarım kıvrıldı yavaşça. Bennet'ın babasına doğru adımlamaya başladım sırıtarak. Dibine girip gözlerine baktığımda korkusuzca bana bakmaya devam etti.
"Brian." Bana baktı, oldukça yaşlanmıştı ama hala çok genç duruyordu. "Kenara çekilsen iyi olur. Yoksa ben kendim yolu açacağım ve bunu hiçbirimiz istemeyiz."
"İçeride hiçbir şey yok." dedi titreme bile olmayan gözleriyle bana bakarken.
"O yüzden mi bu kadar sıkı koruma var etrafta?" Silahımla çevreyi gösterdim. "Sana son uyarım. Lanet olası kapıyı aç. Yoksa burayı cehenneme çeviririm."
"Babanızın gelmesini bekleyelim, sonra birlikte girin içeri."
Bennet benden önce davranıp silahı başına dayadığında yakasından tuttum ve yüzünü yaklaştırdım yüzüme. "Masum insanların canını yakmasına yardım ediyorsun. Bunun için mi yemin ettin?" Bir başına silah dayamış Bennet'a, bir de bana baktı. "Bana başa geçtiğimde, işlerin böyle yürümemesi gerektiğini öğreten sendin." dedim. Yeşil gözlerini etrafta gezdirdi, bir süre bakmadı bana. Ama gözlerinin odağı tekrar ben oldum.
"Baban içeride." dedi. "Karşılaşacaklarını kaldırabileceksen gir içeri." Yakasını iterej bıraktım ve bizimkiler sürgülü kapıyı silahlarını indiren adamları kenara çekip, iterek açtı.
"Herkesi bahçede toplayın." dedim kapının açılışını izlerken. "Direnenleri de vurun gitsin." Bahçeden içeri girdiğimde aynı anda bir sürü silah üstüme doğrultuldu ama bizimkiler daha fazla olması, onları korkutmuş gibi duruyordu.
"Dylan." diye babamı gördüm. Endişeli bir ifade vardı yüzünde. "Buraya gelmeni neye borçluyum?"
"Evi arayacağım." diye kısa kestim, onunla uğraşmayı sonraya ayıracaktım. "Çekil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.