Biz geldiiik.
Yorum ve oy atmayı unutmayın. İyi okumalar!
Smut var oyunuzu alırım kanzi
Bol bol yorum gelmezse küser giderim valla
Özel Bölüm
"Dylan!" diye çığlık attım neredeyse. Gülerek kumda başımı bir sağa bir sola çevirirken elinden kaçmaya çalışıyordum. "Dylan yapmasana!" Ellerimi göğsüne yaslayarak üstümden itmeye çalıştım ama işe yaramadı.
"Demek dağ ayısı ha?" dedi gülerek. Elindeki yosunu yaklaştırdı yine ağzıma. "Ceza vakti avukat. Yiyeceksin bunu."
"Dylan!" diye bağırdım yine gülerek. Başımı sağa çevirdim bu sefer de. "Dylan lütfen yapma!" Elimi ağzıma kapatıp diğer elimle de yosun tutan elini tutmaya çalıştım ama tek eliyle iki elimi de tutup başımın üstünden kumlara bastırdı.
"Aç ağzını." dedi gülerek.
"Dylan!" dedim yine başımı sürekli iki yanıma çevirirken. Gözlerim bebeklerinin denize yürümesine yardım eden Bennet ve Elenore'a kaydı. Gülerek bizi izliyorlardı. "Bennet! Patronun beni zehirlemeye çalışıyor!"
"Görüyorum Bay Thomas. Birkaç dakika içinde müdahale edeceğim." Benimle dalga geçmesiyle kaşlarım çatıldı ama ağzıma yaklaştırılan yosun ile başımı soluma çevirdim bu sefer.
"Dylan!" diye bağırdım ismini çığlık atarcasına. "Ne olursun yapma!" Kahkahaları arttı. Yosunu ağzımdan çektiğinde nefes nefese altında çırpınmayı bırakıp gözlerine baktım. Kumlara fırlattı ve beni izledi gülümseyerek.
"Yiyeceğim seni." Ellerimi bırakıp iki yanımdan ellerini kuma yasladı ve üstüme eğildi. Boynumdan öptü gürültülü bir şekilde. "Minik bebeğim benim." Tekrar öptü gürültülü bir şekilde, ellerimi saçlarına geçirirken kıkırdadım. "Oh. Ölürüm sana." Geri çekilip gözlerime baktı.
"Yordun beni." dediğimde gülümseyerek alnımdaki saçlarımı geriye taradı. Kaşlarımı çattım yalandan. "Akşam cezalısın. Dokundurtmayacağım."
"Ceza ve dokundurtmamak mı?" dedi dudakları kıvrılırken. Başımı salladım. "Ben de seni denize atarım o zaman." Birden beni kucağına aldığında ismini bağırdım yine.
"Dylan!" Denize yürürken Bennet'lerden kahkaha geldi. "Öyle bakma da yardım et! Patronun beni boğacak!"
"Birazdan geliyorum Bay Thomas." dedi ve Dylan beni fırlatır gibi yağtığında ben çığlık çığlığa dağ ayısının ismini bağırırken onlar bir kez daha kahkahalara boğuldu.
"Dylan!" Beni tekrar atar gibi yapıp tuttuğunda kollarımı boynuna doladım bağırarak. "Dylan lütfen. Lütfen ya."
"Ne yapmayacakmışsın?" dedi sırıtarak bana bakarken. Hızla dudaklarımı araladım.
"O kadar cezalı değilsin. Birazcık cezalısın." Tekrar atmaya çalıştı beni ama gözlerimi refleksle yumup sıkıca boynuna sarıldım ve konuştum hızlı hızlı. "Tamam! Tamam, ceza falan yok!"
"Ne yok, duyamadım?"
"Ceza falan yok, yemin ederim şaka yaptım!" Gözlerine baktığımda güldü tekrar. "Lütfen. Atma beni."
"Bilemedim avukat. Pek cazip tekliflerle gelmiyorsun, hem de şuan kaderin benim elimdeyken." Gözlerine baktım dudaklarımı büzerek.
"Lütfen, ne istersen yaparım." Kaşları havalandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.