killer in my bed •[bxb]

KIMB -6-

DÜN DE BİR BÖLÜM GELDİ, YUKARI KAYDIRIP İLK ÖNCE ONU OKUMAYI UNUTMA.

Biz geldiiiik.

Yorum ve vote atmayı unutmayın. Yorum yapıp yıldız vermeyenler var abisi delirtmeyin beni cözövösççv

Neyse aşklar.

İyi okumalar?

Bölüm Altı: "Sarhoş Avukat"

Otelin önünde indiğimizde elini bana uzatmasıyla tuttum ve ellerimizi kenetledi birbirine. Rol icabı yapıyordu, sıkıntı çıkarmadım.

"Bay Dylan, hoşgeldiniz." diye hızla güler yüzlü bir kadın yanımıza geldi ama Dylan yüzündeki ürkütücü ve sert ifadeyi silmedi. "Odanızı göstereyim." Asansöre bindiğimizde Dylan'ın adamları dışında başka bir adam daha vardı ve kaşları çatılı bize bakıyordu. Gözleri ilk ellerimize kaydı, ardından bana baktığında Dylan'ın bakışları ona döndü.

Beni elimden tutup hafif arkasına aldı ve adama baktı öfkeyle. "Neye bakıyorsun?" diye konuştuğunda içim titredi. Adam sırf bana baktı diye öldürmezdi, değil mi?

"Özür dilerim." diye adam korkuyla gözlerini kaçırdı ve asansörün kapısı açıldığında indi hızla.

"Araştırın, kimmiş." Şokla ona çevirdim başımı ama bana bakmadı. Elimi Dylan'ın koluna sardım beni görmesi için. Başını aşağı eğip bana çevirdi.

"Sadece asansördeki bir adamdı, mafya tipli insanlar birden dalsa ben de öyle bakardım." dediğimde bana bakmaya devam etti.

"Tespitlerine ihtiyacım yok, kendine sakla. Güvenliğimizi sağlamaya çalışıyorum." Bir şey demeden geri önüme döndüm. Derin ve sessiz bir nefes vererek sakin kalmaya çalıştım. Normal cümlerle onunla konuşmaya çalışıyordum, işe yaramıyordu. Dağ ayısının tekiydi ve düzgün konuşmak ne demek bilmiyordu.

Asansör bizim için açıldığında elimi elinden hızla kurtarıp önden yürümeye başladım. "Thomas." dedi arkamdan uyarırcasına. Umursamadım. Konuşmasını bilmiyorsa, konuşmazdık.

Kadın bizim için odayı açtığında içeri girdim, anahtarları verdiğinde kapıyı hızla kapattı ve bana döndü. "Bundan sonra," Üstüme gelmeye başladığında geriledim. "Sana seslendiğim zaman," Sırtım duvara çarptığında kollarını iki yanımdan yaslayıp ürkütücü gözlerini gözlerime dikti. "Beni ikiletmeden bana bakacaksın. Anladın mı?" Dişlerimi sıktım.

"Siktir git." Yüzümü kavradı yine ve sarstı sertçe.

"Sorumun cevabını duyamadım." Başını başıma yaklaştırdı ve bıraktı itercesine yüzümü. "Saygısızlığı da bırakacaksın artık." Geri çekildiğinde yüzüme dağılmış saçlarımı düzelttim.

Hızlı adımlarımı diğer odaya yönlendirdiğimde ne yapacağımı anlamış olmalı ki üstüme doğru harekete geçti ama koşarak içeri girdim ve kapattım kapıyı. Kilitlediğimde kapıya vurdu öfke ile. "Kırdırtma bana şu kapıyı, aç!"

"Siktir git!" diye bağırdım kendimi yırtarcasına. "Dengesiz davranışlarından bıktım usandım artık!"

"Siktirtme bana tavrını!" Kapıya bir yumruğu daha indiğinde sesimi çıkartmadım bu sefer. Ama hızla kendime geldim.

"Siktir git!" diye kendimi yırtarcasına bağırdım yine. Sessiz kaldı. "Siktir git, nefret ediyorum senden! Nefret ediyorum!" Titreyen ellerimi saçlarıma geçirip sakinleşmeye çalıştım ama işe yaramadı. Kapıya dönüp içimdeki öfkeyi atmak istercesine boğazım yanana kadar bağırdım.