Bölüm smut ve aşırı kekoluk içerir xööcösööcödöv
Dün gece attım ama wattpad her zamanki gibi sorun çıkarttı, ben de geri sildim.
Oy sınırı 60. Yorum sınırı da 70.
İyi okumalar!
Bölüm Doksan Dört: "Sadece Bana Aitsin, YataktakiDüşüncelerin Bile"
"Sağa savuracaksın." Yumruğumu tuttu eliyle aşağı itti. "Sola savuruyorsun."
"Çünkü sol daha kolay geliyor." Solaktım ve oldukça rahat geliyordu. "Hem ne fark eder ki?"
"Vur hadi, göstereyim ne fark ettiğini." Umursamadan yumruğumu attığımda öndeki sağ bacağı ile hızlı bir hamlede dengemi bozdu ve elimi tuttuğu gibi ters çevirdi beni, duvara yüz üstü yasladı.
"Gördün mü?" Arkamdaki kolumu sırtıma bastırdığında acırken inledim, bıraktı hızla. "Özür dilerim bebeğim. Gücümü ayarlayamıyorum bazen." Kendine beni çevirdiğinde başımı kaldırıp gözlerine baktım.
"Önemli değil, bir şeyler öğretmeye çalışıyorsun." diye fısıldadım. Elimi tutup bileğimin içini öptü, gözlerimin içine baktı.
"Tekrar deneyelim mi?" Başımı salladığımda geriye çıktı. "Hadi." Gösterdiği gibi yapmıştım ki birden kendimi, sırtım göğsüne yaslı buldum. Kollarımı önümde çaprazladı ve göğsüne çekti sıkıca beni.
"Sol ayağını attın ilk." dedi gülerek. "Unuttun mu? İlk hamle sağ." Somurttuğumda gülerek yanağımdan öptü.
"Çok karmaşık, sen beni koruyamaz mısın? Tek başına?" Kollarımı çözüp beni kendine çevirdi ve ciddileşirken gözlerime baktı.
"Korurum tabi, o nasıl soru?" Beni kendine çektiğinde kollarımı beline dolarken başımı kaldırıp gözlerine baktım. O da kollarını vücuduma doladı. "Ama yine de bunları bilmeni istiyorum. Fazla bilgi göz çıkarmaz, değil mi?"
"Evet." diye fısıldadığımda yanağımı okşadı hafifçe.
"Güzel bebeğim benim." Alnımdan öptü ve geriye çıktı tekrar. "Hadi, son kez çalışalım. Yapabilirsen, tabi." Karşımda durduğunda derin bir nefes aldım ve öğrettiklerini düşündüm, kısa bir süre.
Harekete geçip, dediklerini eksiksiz yaptığımda istemsizce bana açık vermişti. Sağ yumruğumu yüzüne geçirdiğimde geriye sendelemesiyle şaşkınlıkla ona baktım, ellerimi indirdim hızla. "Dylan! Durdurursun sanmıştım!" Ona adımlayıp ellerimi yanaklarına koyduğumda sırıtarak bana döndü ve beni yere sermesi bir saniye bile sürmedi.
Tek elini başımın, diğer elini de belimin altına koyduğunda eline düştüğüm için canım acımamıştı ama korkuyla nefes nefese kalmıştım. "Sana ilk öğrettiğim şey bu değil miydi? Gardını incitmeyeceksin, ne çabuk unuttun?" Bileklerimi tutup başımın üstünde birleştirdiğinde, üstümdeki bedeninin de ağırlığıyla kıpırdayamıyordum bile. Kesinlikle yine o kazanmıştı.
Aklıma gelenle başımı kaldırıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Ayağımı arkadan atmaya çalıştığımda, hızla engel oldu ve dudaklarımızı ayırıp gözlerine baktım. Bu sefer ufak hileme kanmamıştı. "Sen bile, beni yanlızca bir kez kandırabilirsin."
"Seni defalarca kandırabilirim, ruhun bile duymaz." dedim kaşlarımı kaldırıp sırıtarak. "Büyüme kapıldığın anlarda mantığını geriye itiyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.