Oy SINIRI 25
Yorum yapmayı da unutmayın, bir önceki bölüme sadece 15 tane gelmiş.
Hafif +18 var.
İyi okumalar.
Bölüm Otuz Bir: "O da Benden Hoşlanıyor"
"Pişt, gel buraya."
Eğildiğimde patilerini boynuma sardı, "Dur!" dedim ama üstüme çıktığı, hayvan gibi olduğu içim yere devrildim ve gülmeye başladım istemsizce. Cüsse farkımıza bakmadan göğsüme yattı. O kadar çok büyümüştü ki beni yerden yere bile çarpabilirdi.
"Fluffy!" dedim ama beni takmadı. "Fluffy kalk üstümden, lütfen." Çenemi yaladığında yüzüm buruştu ve Fluffy kesinlikle üstümden kalkmadı. Ben de boş verip, Dylan'ın bana aldığı, boynumdan sarkan kolyeyi parmağıma dolayıp oynayarak, birisinin beni kurtarmasını umdum ve yerde uzanmaya devam ettim. Nasılda Dylan'ın devriye gezen adamları yerin dibine bile girsem beni buluyordu.
Geçen işteyim diyip annemlere gittiğimde, aramadan on dakika sonra Dylan gelmişti annemlerin evine. Üstüme takip cihazı falan mı takmıştı bu beyinsiz?
"Thomas'ın üstüne sadece ben çıkabilirim."
Dylan tasmasından tutup kaldırdığında kaşlarım çatılı ona baktım ve doğrulup oturdum yere. Fluffy bize bir balış atıp yanımızdan uzaklaştığında, başımı kaldırıp gözlerine baktım.
"Sussana sen." Ayağıyla hafifçe bacağıma vurdu.
"Yalan mı avukat?" Yerde ona yaklaştım, bacağına yapışıp onu çekerek yere düşürmeye çalıştığımda beni izledi tepkisiz, mimik bile yoktu yüzünde. Düşmediğini fark ettiğimde bıraktım, ona baktım yüzümdeki huysuz ifade ile. Derin bir nefes alarak yanıma çömeldi. "Ateşin mi var bebeğim?" Elini boynuma bastırdı.
"Ne alaka?" dedim ters bir şekilde. "Hem nereden senin bebeğin oluyormuşum?" Sinirlenmemeye çalışır gibi gözlerini etrafta gezdirdi. Birkaç derin nefes içine çekti.
"Sen ayda bir regl mi oluyorsun, ne bu sinir?" Kaşlarım çatılırken omzuna vurdum sinirle.
"Salak salak konuşma." Gözlerimi kaçırdım. Sadece sinirliydim çünkü...
Dişlerimi sıkıp yüzümü sıvazladım sinirle. Victoria gelecekti, ben de Dylan'a yavşamasını izleyecektim. Günün sonunda yine bunun yüzünden kavga edecektik. En yakın arkadaşım yıllarca kimseyle ciddi ilişki yapmamıştı, ola ola Dylan gibi bir manyak ve katil mafyaya mı aşık olmuştu?
"Tamam bugün uzak duralım birbirimizden yoksa kalp kıracağız." Ayağa kalktı ve arkasına bakmadan ellerini cebine koydu, eve yürümeye başladı. Çatık kaşlarım düzelirken bir süre benden uzaklaşmasını izledim. Ardından çimenlerin üstünde otururken dudaklarımı araladım.
"Dylan." dediğimde bana döndü. Sertçe yutkundum ve utancımı engellemeye çalıştım. "İki gün önce bana bir söz vermiştin, hatırlıyor musun?"
Dudakları kıvrıldı. Bana yaklaşıp muzip bir sırıtma ile önümde çömeldi tekrar. Saçımı kulağımın arkasına sıkıştırdı yavaşça.
"Hatırlıyorum." Yanağımdan öptü. "Bana böyle şeylerle gel işte."
•••
İnleyerek başımı koltuğun sırt kısmına bastırdım tekrar. Elimi saçlarına attığımda hızlandırdı ağzını. Zevkten ayak parmaklarım içine kadar büküldü, kolumu kıpkırmızı olmuş yüzüme bastırdım. Yanaklarım yanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.