Biz geldik.
Hesabımı yine arkadaşıma bırakacağım haftaya. Bölüm günleri SALI ve CUMARTESİ olacak. Yine her bölümde oy ve yorum sınırı bulunacak tabi.
Üniversite sınavımdan sonra geri gelirim.
Oy SINIRI 50.
Yorum yapıp yıldıza basmayı unutmayın. İyi okumalar!
Bölüm Elli İki: "Açıklama"
Evdeydim. Başım Dylan'ın ablasının kucağındaydı ve koltukta yatıyordum. Duyar duymaz bana gelmişti, şimdi biraz da olsa daha iyi hissediyordum. Saçlarımı okşuyordu. Önceden bunu Victoria yapardı, eğer kötü bir ayrılık yaşamışsam günlerce beni rahat bırakmazdı ama artık konuşmuyorduk. Onun rolünü Jane yapıyordu.
"Belki de ona sormalısın." Başımı çevirip sırt üstü dümdüz uzandım ve gözlerine baktım. "Neden sana yalan söylediğini."
Omzumu silktim. Sonuç olarak yalan söylemişti ve üstüne üstlük eski nişanlısıyla buluşmuştu. Gözümde birden yere çakılmıştı Dylan. Benimle yatıp, eski nişanlısıyla buluşmaya gidiyordu. Ve lüks bir restaurantta yemek yiyorlardı. Sinirimi bozmuştu.
Yüzüm istemsizce buruşurken ellerimi bastırdım yüzüme. "Yapma." dedi ablası ve ellerimi çekti. Islak gözlerimle gözlerine baktığımda göz pınarlarımda akmaya hazır duran yaşlarımı sildi. "Konuş onunla. Eminim ki her şey çözülecek, çözülmese bile içinin rahatlayacağını biliyorsun."
Burnumu çektim ve duvara bakmaya başladım. O günden beri yanıma gelmemişti ama evimin etrafında birkaç adamı bekliyordu sürekli. "Yanıma gelmedi bile. Belki beni artık istemiyordur."
"O kadar odaklanmışsın ki kafandaki düşüncelere, üç gündür adamlarıyla dışarıda arabada seni beklediğinin farkında değilsin." Kaşlarım çatılırken şokla gözlerine baktım.
"Burda mı?" Başını salladı. Kalktım dizlerinden ve yavaşça cama yürüdüm. Hafif perdeyi aralayıp arabaya baktığımda kapısı açıldı ve Dylan indi aşağı. Kaldırma oturup yere bakarak sigara içmeye başladı.
"Seni kaybetmekten çok korkuyor Thomas." Ona döndüm yavaşça. "Konuşmadan pişman olacağın kararlar verme." Ayağa kalktı ve yanıma yaklaştı. Kolumu okşayıp evden çıktığında Dylan'ın bakışları ona kaydı ilk. Jane olumsuz olduğunu belirtir gibi başını iki yanına salladığında gözleri beni buldu.
Ayağa kalkıp buraya gelmeye başladığında kaşlarım çatılırken hızla çektim perdeyi geri. Birkaç saniye içinde kapım çalındığında ilk birkaç saniye tepkisiz kaldım. Ardından oraya gittim. "Açar mısın?" diye sesi geldi.
"Hayır." dediğimde konuşmadı bir süre.
"Lütfen." dedi sonunda. "Her şeyi yanlış anlıyorsun bebeğim. Lütfen konuşalım." Duyduğum hitap ile dişlerim birbirine kenetlenirken kapıyı öfke ile açıp gözlerine baktım.
"Ben senin bebeğin falan değilim!" diye bağırdığımda yüzünü şok kapladı, galiba bu kadar sinirli olmamı beklemiyordu. Kapıyı hızla geri kapatmaya çalıştığımda kolunu araya koyup itti, denedim ama ona karşı koyamadığım için geri çekildim. Eve girdi ve kapattı kapıyı.
"Çık evimden." dedim öfkeyle kapıyı gösterirken. Bana yaklaşmaya başladığında geriledim. Bacaklarım koltuğa çarptı ve düştüm koltuğa. Ben oturduğumda önümde eğildi. Başımı eğip gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.