Kırk küsür bölümde sevgili olacaklar demiştim inanmamış kimse bana. Baya ciddiyim ama, kırk dörtte falandı galiba.
Neyse, VOTE SINRI 22
Geçen bölüm 28 oy olmuşş, sağolun aşklar.
Yorum ve oy istiyorumm. İyi okumalar!
Bölüm On Dokuz: "Kızıl Saçlı Bir Kadın"
Dudaklarıma tekrar kaşığı yaklaştırdığında içtim çorbadan. "Doydum." dediğimde tabaktaki makarnaya baktı.
"Makarna da yiyeceksin." diye konuştuğunda bir şey demedim. Bitmiş çorba kasesini adamlarından biri aldı ve makarnayı aldı eline. "Falafel soslu çok seviyordun." dedi makarnaya çatalı batırırken. Ağzıma yaklaştırdığında tekrar araladım dudaklarımı. Benim gibi koltukta oturan Fluffy kulaklarını dikerek kucağıma yerleşti bu sefer. Patisini karnıma bastırdığında yüzüm buruşurken Dylan makarnayı adamına verip Fluffy'i kucağımdan aldı.
"Babanın canı acıyor." dedi ve tekrar koltuğa bıraktı köpeği. "O yüzden uslu dur." Makarnayı tekrar eline aldı ve bir çatal daha yedim.
Tüm tabak bittiğinde adamı kaseyi falan götürürken bana baktı. "Doydun mu?" Başımı salladım. Sağ kolum komple alçıdaydı, sol bileğim ise incinmişti ipler yüzünden, fazla kullanamıyordum, babası vücudumda sağlam yer bırakmamıştı. Dylan bana her şeyde yardımcı oluyordu.
O günden beri bana çok iyi davranıyordu. Birkaç gün sonra eski halimize geri döneceğimizi düşünmüştüm ama onda her ne değiştiyse bana iki haftadır böyle davranıyordu.
Yüzümde dolaşmaya başladı gözleri. Öylece gözlerine baktım. Beni mutlu etmeye çalışıyordu iki haftadır sürekli ama artık bir şey hissedemiyordum. Gülesim gelmiyordu, yataktan kalkmak istemiyordum sabahları. Sadece bir köşeye geçip sonsuza kadar oturmak istiyordum. Sessizce.
"Banyo yaptırayım mı sana?" diye sorduğunda başımı salladım. Ayağa kalktı ve kalkmama yardım etti yavaşça. Elini belime doladı ve merdivenlere yürümeye başladık.
İkinci kata çıkıp odaya girdiğimizde banyoya soktu beni. Suyu ayarlarken klozetin üstüne oturup beklemeye başladım. Küvet dolduğunda banyo topu atıp suyun köpürmesini sağladı ve üstünü çıkarttı. Benimle küvete gireceğini anladım ama umursamadım, birbirimizin her yerini görmüştük zaten.
Bana dönüp benim de üstümü çıkartmama yardım etti. Küvete girdiğinde istediğini yapıp bacaklarının arasına oturdum ona dönük. Duş jelini alırken ilk omuzlarımı yıkadı. Ardından elleri vücudumda dolaşmaya başladı ama hiçbir şey yapmadı. Sadece köpükledi beni.
Saçlarıma geçtiğinde gözlerimize bakmaya başladık birbirimizin. Köpüklü saçlarımı geriye yatırdı gülümseyerek, ardından küvetteki suyun üstünden köpük alıp burnuma koyduğunda gülümsemesi genişledi. Burnumu çekip istemsizce ben de gülümsediğimde bana yaklaştı ve boynumdan öptü derince.
"Gül işte." diye fısıldadı yüzümü kavrayıp yanağımdan öperken. Gözlerimi kapattım. "Gül artık, lütfen." Tekrar boynumdan öptü. Ardından geri çekilip saçlarımı köpük sayesinde ikiye ayırıp tepe yaptığında güldüm. O da gülerken çenemden tuttu ve dudaklarıma nazik bir öpücük kondurdu.
Etrafımızda kimse yoktu ve artık beni öpmek istediği için öptüğünün farkındaydım. Kimseye bir şey kanıtlamaya çalışmıyordu.
Sırtımı ona döndüğümde, duruladı vücudumu. Bittiğinde göğsüne yaslanırken başımı da göğsüne bıraktım. Eğilip saçlarımın tepesinden öptü ilk. Ardından yanağıma kaydırdı dudaklarını, derince öpmesiyle hafif sola gidip geldi başım. Ardından boynumdan öptü aynı şekilde, sonra da omzumdan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.