Biz geldik aşklarım.
Kaosss
OY SINIRI 22
Yorum ve oy vermeyi unutmayın aşklarım. İyi okumalar!
Bölüm On Altı: "Çocuk Gibi Tatlı"
Arabasında ufak bir yolculuk yapıyorduk. Sadece bu sefer bir araba vardı peşimizde ve içinde de dört adamı vardı. Manzaralı bir yerde yemek yiyeceğimizi söylemişti. İkimizi neden manzaralı bir yere yemeğe götürdüğünü anlamasam da başımı sallayıp onaylamıştım onu.
Göl yoluna girdiğimizde ona baktım. Yola odaklanmıştı ama bana kaydı onun da bakışları. "Ne oldu?"
"Hiç." dedim ve önüme döndüm tekrar. Araba durduğunda geldiğimiz yere baktım. Göl kenarında lüks bir mekan gibi duruyordu ve manzarası cidden büyüleyiciydi.
Arabadan indiğimde elini uzatmasıyla tuttum, kenetledi ellerimizi. Önceden çok yabancı gelen bu harekete yavaş yavaş alışmıştım ve dışarıda elimi tutması normal bir şeymiş gibi geliyordu bana artık. Kış bahçesi gibi hazırlanmış bir yere geçtik. Bir masa ve bir koltuk vardı ve direkt olarak gölün güzel manzarasını görüyordu.
Adamları kış bahçesinin içine dağılırken Dylan'ın yanına oturdum. "Montunuzu alayım." diye bir garson yaklaştığında çıkarttım ve Dylan saçlarımdaki unuttuğum bereyi de çıkartıp montumun içine koyarken, ikimizin de montunu kadına uzattı.
Önümüze yemekler geldiğinde kolunu arkamdan koltuğa attı. Oldukça aç olduğum için yemeğe başladığımda o beni izledi bir süre. "Çok mu acıktın?"
"Evet." dediğimde elini belime atıp sıkmasıyla ona baktım.
"Zayıflamışsın, şuna bak." Elini uzun kolumun içine sokup kaburga kemiklerime dokundu. "Sana kilo aldırsam iyi olacak. Güçsüz düşme."
"Acaba kimin yüzünden oldu?" dediğimde kendi yemeğinden yemeye başlarken bana baktı. Ardından bıraktı elinden çatalı, bana döndü. "Bana o kadar boktan davranıyordun ki hiçbir şey yiyesim gelmiyordu." dedim sesim sona doğru kısılırken. Başını eğip yanağımdan öptüğünde kalbim teklerken gözlerimi şokla kırpıştırdım. Garip olmuştum.
"Özür dilerim tatlı avukat." Gözlerine öfke ile baktığımda gülümsedi.
"Benimle küçük bir çocukmuşum gibi konuşma." Kaşları havalandı alayla. Gülümseyişi genişledi ardından.
"O zaman küçük bir çocuk gibi tatlı davranma."
İkinci bir darbeyi bedenim yerken başımı eğdim ama saklayamadım hafif gülümsememi. Homurdanarak onu ittiğimde güldü ve tabağıma birkaç parça yemek bıraktı.
"Bundan sonra tabağına ne koyarsam yiyeceksin." Bir şey demedim, başımı salladım sadece. Cidden kilo vermiştim birkaç ayda ve kilo alsam iyi olacaktı.
Yemeği benden önce bitirdiğinde tabağıma koyduklarını yedim. Ben de çok yiyen bir insandım ama ilk aylarda o kadar kötü durumdaydım ki fazla yemek yiyememiştim. Çünkü cidden Dylan bana bok gibi davranıyordu. Şimdi ise yavaş yavaş tekrar geliyordu iştahım. Galiba bunun, üstümdeki gerilimin kalkmasıyla oldukça ilgisi vardı.
Bitirip ona döndüğümde dudakları kıvrılı bana baktı ve peçete ile dudaklarımı sildi. "Aferin." Gözlerimi devirdim.
"Sen dediğin için yemedim." Göğsümde kollarımı birleştirip dışarı bakmaya başladığımda güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.