KIMB -62-

1.2K 119 200
                                    

Biz geldik.

Yorum yapıp oy atmayı unutmayın.

Sınır 50.

İyi okumalar!




Bölüm altmış iki: "Ölüm"

"Benim işim var, güzel güzel iç tamam mı?" Eliyle çocuk sever gibi saçlarımı okşadığında ittim sinirle elini. Kaşlarım çatılı ona baktım.

"Çocuk muyum ben ya? Bilmiyorum mu nasıl içeceğimi?" diye çıkıştığımda bana baktı bir süre. Ardından olumsuz anlamda başını salladı.

"Bilmiyorsun avukat." Gözlerimi kaçırdım. Alkol eşiğimin bu kadar düşük olması benim suçum değildi. Liam'a baktı dişlerini sıkarak. "Senin de benim işim çıktığı gün mü içesin geldi orospu çocuğu?"

"Sanane." diyip koluma girdi. "Yeni arkadaşımla içecektim zaten, sen planın hiçbir yerinde yoktun. En başından beri." Güldüm hafifçe. Dylan sinirle yüzünü sıvazladı, ardından sakinleşmeye çalışarak bana baktı.

"Bir şey olursa Bennet evde zaten. Haber verirsin tamam mı bebeğim?" Başımı salladığımda Liam'ı oldukça fazla uzağa iterek beni kendine çekti ve yanağımdan öptü. Ben de parmak uçlarımda yükselip boynundan öptüm.

"Görüşürüz. Bu arada Liam, fazla bahis koymamaya çalış. Thomas seni tokatlar." Kart oynayacaktık, ondan bahsediyordu.

"Hadi sen işine artık." Dylan onaylamazca başını iki yanına sallayarak çıktı salondan. Koltuklara oturduk ve o içkileri koyarken ben kağıtları dağıtmaya başladım. "O kadar iyi misin kartta?" Sırıttım.

"Dylan'ın üç kez yendim, altı oyunda." O da benim gibi sırıttı.

"O zaman beni yenemezsin." Kaşlarım çatılırken ona baktım, oldukça iddialı konuşmuştu. Dylan'ı daha önce yendiğini düşündüm.

"Onu yendin mi?"

"Hayır ama kendime inancım oldukça yüksek." Gözlerimi devirerek güldüm. "Bahis koyalım."

"Batmamaya çalış." dedim ve dağıtmayı bitirip kalan kartları kenara koydum. İçkimizi yudumlarken oyunu oynamaya başladık.

Ben Liam'ı oldukça fazla kez yenmiştim ve Liam bardağım boşaldıkça yenisini koyuyordu. Benden daha fazla içmişti ama benim kafam bulanmaya başlamıştı, o ise hala çok sağlamdı. Alkol eşiğim yerlerde sürünüyordu resmen, bundan nefret ediyordum.

İçki şişesini tekrar bardağıma yaklaştırdığında elimi koydum zar zor. "Bana...bu kadar yeter." Elimi itti yavaşça.

"Saçmalama, daha yeni başladık." İçki bardağımı doldurup tuttu ve dudaklarıma götürdüğünde elini tutarak bir yudum aldım. Benim bardağı tuttuğumu görünce elini çekti. "Hem bana daha hiçbir şey olmadı, tek başıma içmek istemiyorum." Onayladım onu. Sarhoş olsam bile evdeydim, sıkıntı yoktu.

Bir süre sonra oyunu bıraktık. Ona bir şeyler anlatıyordum yayıldığım koltukta, elimde bardağımla. Durmam gerekecek kadar sarhoştum ama evde olmamız beni rahatlattığı için sarhoş olmayı sıkıntı etmiyordum. Ama sınırıma da gelmiştim, biraz daha içersem salakça şeyler yapabilirdim.

"Liam." dedim bir süre sonra zar zor, boş bardağım elimden kayıp yere düşerken halıda tok bir ses çıkarttı. "Ben daha fazla içemem." Derin bir nefes alıp bana baktı. Ayağa kalktı ardından.

"Gecemizin içine sıçıyorsun ama şuan." Çok kötü olmuştum. Ne dediğini bile tam anladığımı söyleyemezdim, ayrıca kafamı geçtim midem de felaket durumdaydı.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin