KIMB -53-

1.4K 122 142
                                    

Evliliğe yaklaştık diye evleneceklerini sanan saf okurlarım... Siz hiç TRNC okmamışsınız.

Yukarıdakiler Dylan ve Thomas'ın yüzükleri.

Soft bir bölüm.

OY SINIRI 50.

Yorum da atmayı unutmayın aşklarım. İyi okumalar!
























Bölüm Elli Üç: "Benimle Evlenir Misin Avukat?"

"Bak! Bu sana çok yakışır."

Dylan beni bu gece lüks bir yerde yemeğe çıkartacaktı ve Jane gelmişti. Hep kendim hazırlanırdım ama bugün Jane yardım ediyordu. Nedenini anlamasam da bu hoşuma gitmişti, güzel zaman geçiriyorduk birlikte. Dylan'ın dedikodusunu bile yapmıştık.

Elindeki gömleğe baktım. Dudaklarım büzüldü ardından. "Boğazlı kazak giymek istiyorum." dedim ve dolaba döndüm. Karıştırmaya başladığımda askılıkların birbirine çarpma sesi duyulmaya başladı. "Tercihen mavi."

Ben sonunda güzel bir kazak çıkartıp ona gösterdiğimde o da ince kumaşlı bir takım elbise bulmuştu bana. "Bu ikisi çok güzel olur." Başımı sallayıp onları aldım ve Jane odadan çıktığında giydim üstüme.

Aynada kendime bakıp sarı saçlarımı düzelttim. İçimdeki mavi kazak, üstümdeki kahverengiye çalan sarı renkteki takım elbise ile şık ve yakışıklı duruyordum. Pantalon üst kısmı bacaklarımı tam olarak sarmıştı ve paça kısımları ona göre çok az boldu, güzel duruyordu. Kazağımı pantalonumun içine koyup dudaklarımı büzerek aynada kendime baktım. Ardından ceketin ortadaki düğmesini iliklediğimde belim ortaya çıktı hafifçe. İyi olduğuma karar verip, Dylan'ın saat çekmecesini açtım ve üstüme uyanlardan seçtim bir tane. Ardından boynuma ve saçlarımın uçlarına parfüm sıktım.

Kapı açıldığında oraya döndü bakışlarım. Jane biraz zorlasa gözlerinden kalpler çıkartabilirdi. "Heyecanlı mısın?" dediğinde kaşlarım havalandı. Mekan için mi soruyordu?

"Ne için?"

"Teklif?"

Kaşlarım çatıldı ağır ağır. Ne dediğini tam olarak anlamamıştım. "Anlamadım." dediğinde yüzünü şok bürüdü. Ardından hızlı kurtulup bana baktı dudakları kıvrılırken.

"Ah, süpriz olacak sanırım." Ona bakmaya devam ettiğimde odanın çıkışına itelemeye başladı beni. "Hadi hadi, Dylan sonra anlatır. Aşağıda bekliyor seni." Başımı salladım ve beni iteleyerek getirdiği merdivenlerden indim.

Dışarı çıktığımda onu gördüm, her zamanki gibi oldukça şık giyinmişti. Arabasına yaslanmış, yere bakarken sigara içiyordu. Benim geldiğimi anlayıp başını kaldırdığında buluştu gözlerimiz. Yanına gelene kadar beni gözleriyle süzmesini izledim. Sigarasını yere atıp ayağıyla ezerek söndürdü.

Eli direkt belimi bulurken başını eğip dudaklarını yanağıma bastırdı ağırca. "Çok güzelsin avukat." Gülümsedim istemsizce. Kollarımı boynuna doladım ve yanağımdan uzun uzun öpmesinin tadını çıkarttım. "Ama sen bu kadar güzel olursan, ben birilerini dövmek zorunda kalabilirim." Kaşlarım çatıldı hafifçe, geri çekilip gözlerine baktım.

"Verdiğin sözleri tut." Gülerek dudaklarıma ufak bir öpücük kondurdu ve arabının kapısını açtı bana.

"Şaka yapıyorum."

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin