KIMB -81-

1K 110 98
                                    

Pazartesi yks açıklanıyorrr

Oy sınırı 60.

Yorum sınırı da var, iyi okumalar!









Bölüm Seksen Bir: "Acı"

Bir buçuk ayın sonunda Amerika'ya geri dönümüştük ve şimdi arabada, ev yolundaydık. Camdan dışarı bakarken, Dylan sanki arabanın kapısı birden açılacakmış da ben düşecekmişim gibi, kapıya yaslandığım için sıkıca beni tutuyordu belimden.

"Fluffy ne yapıyor acaba?" diye mırıldandım. Onu çok özlemiştim. Ve ailemi de. Küçük kız kardeşim yakında ikinci sınıfa başlayacaktı. "Bizimkileri akşam yemeğine çağıralım mı yarın?"

"Çağıralım bebeğim." Saçlarımdan öptü. "Eve gidince sana ufak bir sürprizim var. Biz tatildeyken yaptılar."

"Ne?" diye heyecanla ona döndüğümde güldü. Belimden tutup beni kendine çektiğinde gözlerine baktım.

"Süprizler söylenmez avukat." Somurttum hafifçe. "Eve girince direkt olarak göreceksin. Çünkü çok büyük bir şey." Kaşlarım havalandı biraz. Ne olduğunu bulamıyordum.

"Çok merak ettim." Yanağımı okşadı yavaşça.

"Biraz daha et." dediğinde güldüm istemsizce.

Bir süre sonra evin kocaman demir kapısının önüne geldiğimizde kapı ağırca açıldı. İçeri girerken kocaman bahçedeki evi gördüğümde sertçe yutkundum. "Direkt olarak göreceğini söylemiştim." Şaşkınlıkla iki katlı, ana evden biraz daha uzakta olan eve baktım. Dışı malikhane tonlarındaydı ve evin camları filmli olduğu için içini göremiyordum.

Araba durduğunda aşağı indi ve kapımı açtı. Kollarını uzatıp beni kucağına aldığında şaşkınlıkla ona baktım. "Baya ufak bir hediyeymiş." dediğimde güldü.

"Ayrı evimiz olsun istiyordun. İyi olmadı mı?" Başımı salladım o eve doğru yürürken. "Her şeyi tamam. Eşyalarını bile taşıdılar. İçini de beğenirsen, artık ikimiz burda yaşayacağız." Eve yaklaştıkça başımı oraya çevirdim. Dylan'ın, ana evinin bulunduğu arazi çok genişti ve o yüzden oldukça büyük, etrafı duvarlarla örülü bir bahçesi vardı. Bu ev ise ana binadan biraz daha uzakta, bahçedeki küçük koruya yakın ve kendi halinde gibi duruyordu.

Evimizin önündeki kulübede yatan Fluffy'i gördüğümde genişçe gülümsedim. "O da mı bizim evimizde kalacak?"

"İki ev arasında o kadar mesafe yok. İstediği yerde kalır ama merak etme. Senden kopacağını zannetmiyorum." Bizi gördüğünde bir kulağı dikleşirken ağzı açıldı ve dilini sarkıtıp kuyruğunu sallayarak buraya koşmaya başladı.

Önümüzde durup partilerini kaldırarak bana dokunmaya başladığında Dylan yere bıraktı beni. "Fluffy..." Yüzümü yaladığında gülerek onu durdurmaya çalıştım. "Dur. Ben de seni çok özledim." Kollarımı büyük bedenine sardığımda başını omzuma koydu ona sarıldığımı anlamış gibi.

Dylan da başını hafifçe okşayıp tekrar beni kucağına aldığında eve yürümeye devam ettik. Bahçesinden içeri girdiğimizde kapının önünde gülümseyerek bizi bekleyen Jane kapıyı açtı. "Hoşgeldiniz. Tatilin nasıldı bakalım?" Saçlarımı karıştırdığında genişçe gülümsedim.

"Çok güzeldi." Bazı şeyleri kafamda aşmama yardımcı olmuştu. Mesela dışarı çıkmak gibi. İnsanların arasına kaynaşmak artık o kadar da göz korkutucu gelmiyordu.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin