KIMB -51-

1.6K 124 207
                                    

dylmassexual   senin için kitaba Norman ismini de koydum.

Buse bölüm o kadar da uzun değil pipim kadar yazabilirsin.

Oy SINIRI 50.

Smut var.

Yorum da atmayı unutmayın. İyi okumalar aşklarım!



















Bölüm Elli Bir: "Aldatmak"

Liam yurt dışına çıkmıştı ve bildiğim kadarıyla uzun bir süre orda kalacaktı. Açıkçası tehdidi ilk başlarda beni korkutmuştu ama şuan umrumda değildi. Dylan bana aşıktı ve ben de ona aşıktım. Birbirimizi sevdiğimizi biliyorduk, geçmişte olanlarda Dylan bana nasıl davrandığını da hatırlıyordu. Zaten ikinci yatışımızdan sonra ona aşık olduğumu bir keresinde ona söylemiştim. Umursayacağını zannetmiyordum, umursasa bile halledeceğimizi biliyordum. Üstelik bana akıl veren Liam'dı, söylemek gibi bir şey yaparsa suçun yüzde ellisi onundu.

Umursamamaya başladığımdan beri daha rahattım. Amerika'ya geri dönmüştük. İşime gidip geliyordum, davalarımla ilgileniyordum ve Dylan ile bolca vakit geçiriyorduk. Hatta bugün iş yerime gelecek olması beni biraz telaşa sokmuştu.

Kapım tıklanarak açıldığında beti benzi atmış sekreterime baktım. "Ne oldu?" dedim endişe ile. Sertçe yutkundu.

"Bay Thomas, kat arasında mafya kılıklı bir adam var ve sigara içiyor. Sizin sevgiliniz olduğunu söyledi, sigarasını içene kadar hemen size geldim çünkü içeri gelebileceklerini söyledim. Etrafında altı yedi tane adamı var, polisi arayayım mı?"

"Hayır." dedim gülerek ve ayağa kalktım. "O cidden benim sevgilim, sakin olabilirsin." Yüzü yavaş yavaş rahatladı ve başını salladı. Birlikte odadan çıktığımızda onu gördüm. Ona tuzlu bir şeyler ikram eden çalışanımızdan yüzüne kondurduğu zoraki gülümseme ile birkaç tane alıyordu ve bu cidden komikti.

Bakışları beni bulduğunda peçeteye sarıp yanıma geldi. "Bak bunun tadı çok güzelmiş." Ağzıma bir tane yaklaştırdığında hafifçe engel olmaya çalıştım ama zorla yedirdi. Ben mecburi ağzımdakini çiğnerken gülümseyerek yanağımdan öptü.

"Güzelmiş." diye fısıldadım bitince. Peçetesini açıp başka bir tane daha yedirdiğinde güldüm. Bana saklaması çok tatlıydı.

"Kalanını da odanda yersin bebeğim." Belimden tutup kendine çekti ve yanağımdan öptü yine. Ardından bir şey hatırlamış gibi kaşları çatıldı, adamlarına döndü. Benim tüm çalışanlarım şokla ikimizi izliyordu.

Adamlarına baktım. Hepsi küçük biter çocukmuş gibi birbirlerini itişip gülüşerek tuzlu ikramlardan yiyorlardı. "Oscar!" diye Dylan bağırdığında hepsi irkilirken ciddileşip hazır ola geçtiler. Oscar'ın hâlâ ağzındaki yutmak için çiğnediğini görünce güldüm. Bunlar nasıl mafyaydı?

"Evet Patron?"

"Düzgün durun. Kreş değil burası." Oscar başını salladı. Ardından gözleri Dylan'ın eve yeni aldığı çocuğa kaydı. "Sana diyorum çaylak. Duydun mu?"

"Du-duydum Patron." Korkuyla kekelemesiyle Dylan'ın kolunu tuttum, bana döndü hafifçe.

"Kızma, acıkmışlar. Hem bizim pastane çok güzel yapıyor öyle şeyleri, gidip yesinler. Yemek de var." Bana baktı bir süre. Ardından başını salladı.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin