KIMB -83-

971 104 100
                                    

Biz geldik.

BİR ÖNCEKİ BÖLÜME BAKIN ÇÜNKÜ GECE 23.30 GİBİ BİR VAKİTTE ATMIŞTIM, GÖRMEMİŞ OLABİLİRSİNİZ.

Duyuru bu kadardı aşklarım.

Geçen bölüm kadar oy ve yorum istiyoruuuumm beni çok mutlu ettiniz o yorum ve oy sayısıyla.

İyi okumalar?





















Bölüm Seksen Üç: "Ağrı Kesici Kutusu"

Yüzümün önündeki yakışıklı yüzünü severken gözlerimin dolmasını engelleyemiyordum.

Dylan iki gündür uykusuzdu, benim için. Sürekli ayaktaydı ve uyuyacak vakti bile yoktu. Başka bir tedavi yöntemi bulmaya çalıştığını biliyordum. Ameliyatı olduğu kadar erteletmeye çalışıyordu çünkü.

Morarmış göz altlarını okşadım parmaklarımla. Normalde bakış atsam, uyanan adam hiç gözlerini bile açmadan yavaş nefesleriyle derin bir uykudaydı. Rüyasında bile sorunları ortadan kaldırmak için çabaladığına emindim. Her şeyi ona yükleyerek bencillik ediyor olmalıydım. Hiçbir işe yaramıyordum.

Bacaklarım kesilecekti. Birkaç gün sonra.

Bir daha hiçbir işe yaramayacaktım.

Göz yaşlarım düşmeye başladı istemsizce. Bazen, zihnimin en derinliklerinde ortaya çıkan düşünceleri engelleyemiyordum. Bacaklarımın kesilmesine izin veremezdim. Sorunu ortadan kaldırmam gerekiyordu.

Sorun bendim.

Gözlerini yavaşça araladığında ağladığımı gizleyemedim, kaşları çatılırken hızlı bir şekilde sıyrıldı uykusundan. "Ağrın mı var?" dedi endişeyle.

"Uyu hadi." diye fısıldadığımda olumsuz anlamda başını sallarken göz yaşlarımı sildi. Dudaklarıma bastırdı dudaklarını, yataktan kalktığında üstünü bile değiştirmeden uyuya kaldığını gördüm. Yine bana doktor aramaya gidiyordu.

"Geri geleceğim. Tamam mı?" Başımı salladım, yapma desem de onu durduramayacağımı biliyordum. Odadan çıkışını izledim ve gözlerimi duvara diktim.

Birkaç dakika sonra Bennet girdi içeri, ilaçlarımı almama yardım etti. "Aç mısınız Bay Thomas? Size kahvaltı hazırlattım." Tişörtümü giyerken olumsuz anlamda başımı salladım.

"Hayır, değilim." Sandalyeme oturmama yardım etti ve evden çıktık. Temiz havayı içime çekerken beni ilerletmesine izin verdim ve gözlerimi kapattım.

Bahçedeki masanın önünde durduk. "İstemediğimi söylemiştim." Gözlerim Dylan'ı aradı ama çoktan evden çıkmış olmalıydı.

"Patron zorla da olsa bir şeyler yemek zorunda olduğunuzu söyledi. Lütfen Bay Thomas, biraz da olsa yiyin." Başımı salladım yavaşça. Tabağıma pankek ve pastırmalı yumurtadan biraz alırken hiç yiyesim yoktu.

Öğlene doğru büyük evde, koltukta oturuyordum ve kimse yoktu. Elenore Bennet ile dışarıdaydı, Jane nerde bilmiyordum ve Dylan da benimle değildi. Kucağımdaki ellerimi incelerken oldukça yanlız hissediyordum ama hepsi benim için uğraşıyordu. Bennet ve Elenore, Elenore'un babasının yanına gitmişlerdi, bana iyi bir cerrah bulabilmek için. Jane ise Dylan'ın birden ortaya çıkmış abisini ikna etmeye çalışıyordu.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin