KIMB -59-

1.2K 118 69
                                    

Ufak bir bilgi: 39.3 dereceden sonraki ateşli hastalanma ölümcül olabiliyor.

Oy SINIRI 50.

Yorum atmayı unutmayın. İyi okumalar aşklarım!

















Bölüm Elli Dokuz: "Ateş"

Dylan'dan

Bahçede oturuyordum, saatlerdir. Sinirim yeni yeni geçmeye başlamıştı. Bu kadar haksız olup bir de üstüme gelmesi beni delirtmişti. Ama ona zarar vermek gibi bir düşüncem yoktu, sadece öfkemi kontrol edememiştim.

Bennet büyük adımları ile yanıma gelip durduğunda ona baktım başımı kaldırıp. Yanıma oturdu benim gibi, bahçeyi izlemeye başladı. Dudaklarım kıvrıldı.

"Bana emir verdin." Bir şey demedi. Neyin olduğunun farkındaydı zaten.

"Onu korumam gerektiğini söyleyen sizdiniz, sizden bile." Bitmiş sigarayı yere fırlattım.

"Ona zarar vermeyecektim." Başını salladı. "Sence ona zarar verir miyim?" Başımı ona çevirdiğimde gözlerime baktı, hiçbir şey demedi.

"Patron." dedi sadece. "İnsanların dolduruşuna geliyorsunuz. Bana dediğiniz şeyi çok iyi hatırlıyorum. Ve bir gün gelir de, ben bile düzgün düşünemeyip, ya da birilerinin oyununa gelip ona zarar vermeye çalışırsam yanında olacağın kişi ben olmayacağım. Bana bunu dediniz."

"Kimsenin oyununa gelmedim."

"Liam aranızı açıyor."

"Liam yalan söylemiyor. Thomas bunu dediğini kabul etti." Derin bir nefes aldı yanımda.

"O zamanki psikolojisini hatırlamıyorsunuz Patron. Hatırlatmama izin verin." Ona bakmaya devam ettim. "Önceden böyle değildiniz. Onun sizden ne kadar çok korktuğunu hatırlıyorum. Bir keresinde neredeyse elini kıracaktınız, onu giysi odasında hıçkırarak ağlarken ben buldum." Sertçe yutkundum. O anlar aklıma gelince bedenimi pişmanlık kapladı.

"Ertesi gün doktora ben götürdüm onu. Parmakları incinmişti ve ufak bir çatlak vardı, elini sardılar." Ertesi gün elinde sargı ile eve gelmesini hatırladığımda utançla gözlerimi yete diktim. "Onu tehtit ediyordunuz. Korkutuyordunuz. Can güvenliğinin olmadığını düşünüyordu. Liam'dan böyle bir akıl aldı ve yapmaya çalıştı ama yapamadı bile. Siz değiştikçe size aşık oldu çünkü. Bunun için neden onu sorumlu tutuyorsunuz? Şuan sizi bu kadar çok severken?"

Bir şey diyemedim. Haklıydı. "Laim'ın amacı ne bilmiyorum, belki de her zamanki gibi sadece eğlenmeye çalışıyor ama olan size oluyor."

Elimle yüzümü sıvazladım derin bir nefes alırken. Haklıydı. "Eski size dönüştüğünüzü düşünecek. Belki de hiç değişmediğinizi. Hayatınızın aşkı olduğunu söylemiştiniz. Böyle bitmesini inanın ki ben bile istemiyorum." Başımı salladım. "Hem de ucunda evlilik gözükürken. Yapmayın, lütfen."

"Haklısın." Ayağa kalktım ve eve yürümeye başladım. Saçma bir şekilde uzuyordu. O zamanlarki halimden oldukça korktuğunu hatırlıyordum, başka bir çıkış yolu bulamamış olmalıydı. Böyle olmasın isterdim ama geçmişi de değiştiremiyordum. Geçmişe odaklanmayı bırakmam lazımdı.

Odamıza çıkıp kapıyı açtığımda ışığın yandığını gördüm. Yatakta yatıyordu ve nefes alış verişleri çok sesliydi. Yanaklarının kıpkırmızı olduğunu fark ettiğimde ona adımladım. "Thomas?" Gözlerini açmadığında elimi yanağına bastırdım, hızla geri çektim ardından. Yanıyordu.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin