Biz geldik.
Oy sınırı 50.
Yorum sınırı da var.
İyi okumalar!
Bölüm Seksen İki: "Ampüte"
Dylan'dan
Hastane koridorunda hızlı adımlarla yürürken korkudan kalbim olması gerekenden fazla bir hızla atıyordu. İşim olduğu için beş saatliğine dışarı çıkmıştım. Bu arada böyle bir şey yaşandığına inanamıyordum. Ayrıca kimse bana telefonda onun iyi olup olmadığını bile söylememişti ki bu beni daha fazla endişelendirmekten başka bir işe yaramamıştı.
Sağa döndüğümde ablamla konuşan abimi gördüğümde durdum. Onları umursamadan ortalarından geçip gidecektim ki Johan kapı kolunu tutunmaya çalıştığım elimi bileğimden tutarak yakaladı.
"Bırak dinlensin." Sertçe çektim elimi ondan. Sinirle ona döndüm.
"Benim eşim. İyi olup olmadığını görmek istiyorum."
"İyi değil Dylan. Ama en azından bırak biraz uyusun." Bir şey diyemedim. Her şeyi hatırlamış gibi duruyordu çünkü konuşma tarzı ilk karşılaştığımızkiyle aynı değildi. Ona adımladım yavaşça.
"Neyi var?" diye sorduğumda Jane ile bakıştılar. "Neyi var dedim amıma koyiyim?!" diye bağırdığımda Jane bana baktı öfkeyle.
"Hastanedeyiz, ne diye bağırı..."
"Konuş!" diye bağırdığımda Johan derin bir nefes aldı. Ardından Thomas'ın yattığı odasının kapısını yavaşça açtığında hızla başımı içeri çevirdim.
Yatakta uyuduğunu görmemle bir parçam sakinleşirken içeri adımladım sessizce. Johan da arkamdan girip kapıyı kapattığında yatağının kenarındaki koltuğa oturdum. Onu uyandırmamaya çalışarak elini tuttuğumda sıcaklığı gergin halimi tamamen yatıştırdı.
"Neyi var?" diye sessizce konuşarak ona baktığımda derin bir nefes aldı ve yanıma oturdu. Yüzünü sıvazladı bir süre, ardından bana baktı.
"Kurşun, bacaklarına giden kan akışını yavaşlatıyor ve durdurmak üzere. Acısının olmasının nedeni buydu." Başımı salladım yavaşça.
"Sen dünyanın en iyi cerrahlarından birisin." dedim mavi gözlerine bakarken. "Onu ameliyat edip kurşunu çıkartmaz mısın?" Olumsuz anlamda başını salladı.
"Yapamam Dylan. Yapamamı geçtim, yapmam. En iyisi olsam da, çok riskli bir ameliyat. Onu kaybedebilirsin. Buna katlanabilecek misin?" Bir şey diyemedim. Katlanamayacağımı biliyordu.
"Ne olacak o zaman? Acı mı çekecek sürekli?" Olumsuz anlamda başını salladı.
"Bu kendi haline bırakabileceğimiz bir durum değil. Ya da acısına katlanabileceği. Kurşun çıkartma ameliyatını yok sayarsak tek bir şansı var." Söyle dercesine gözlerine baktım. Gergince gözlerini kaçırırken derin bir nefes aldı.
"Bacaklarının en kısa zamanda ampüte edilmesi gerekiyor."
Kalbim korku ile tekrar hızlanırken sertçe yutkundum ve aklımdan tek geçirebildiğim, kelimenin anlamını yanlış bilmem olmasıydı. "Ampüte?" diye fısıldadım. Gözlerime baktığında titreyen gözlerimi gözlerinde dolaştırdım. "Bacaklarını mı kesecek..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.