KIMB -Özel Bölüm-

916 90 70
                                    

Merhabaaa

Özel bölümle geldik, iyi okumalar!










Özel Bölüm

"Gülme."

Kendimi zorlayıp gülmemi durdurdum ve yemeğimden bir kaşık daha alıp çiğnedim ona bakarak. "Abartıyorsun aşkım. Komik geliyor." Yüzü öfke ile kasıldı, eli yumruk oldu hafifçe.

"Bana bak ben zaten sinirliyim..." Gülmeye devam ettiğimde öfkeyle masadan kalktığında gülmekten ağrıyan karnımı tuttum. Ardından hemen ben de ayağa kalktım.

"Dylan ya, tamam. Sustum bak." Kolundan tuttum ama yürümeye, arkasında beni de sürüklemeye devam etti. "Dylan, lütfen. Dur." Durdu, bana döndü.

"Öldüreceğim."

"Sadece bir rüya." dedim ona yaklaşırken. Sinirli sinirli başını salladı iki yanına.

"Hâlâ rüya diyorsun!"

"Tamam tamam, kabus." Başını salladı. "Gel yemeğimizi yiyelim." Elini tuttuğumda belimden kavradı ve bedenine yapıştırdı beni.

"Gidip robot resim çizen bir adam bulacağım." Sinirle dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve öfkeli öfkeli öptü beni. Geri ayrıldığında nefes nefese gözlerine baktım. "Sonra o adamı bulup..."

"Rüyanda gördüğün adamı hâlâ nasıl bu kadar net..."

"Avukat alma o adamı ağzına." dedi ve tekrar öptü dudaklarımdan sertçe. Gülerek ona karşılık verdim.

"Tüm bu tantana cidden, rüyanda tanımadığım bir adam beni öptüğü için mi?" Başını salladı hızlı hızlı, sinirli bir şekilde. "Bence robot resmini yaptırırsan bize o kadar da yabancı geleceğini zannetmiyorum."

"Neden?" dediğinde güldüm, yanağını okşadım.

"O kadar kıskançsın ki, muhtemelen senle beni öpüşürken görmüşsündür. Rüyanı yöneten mekanizma bile aksinin olmasına izin vermez." Kaşları çatıldı. Bir şeyler hatırladığını anladım.

"Sanki o adam Ryan..." Sekreterimden bahsetmesiyle korkuyla gözlerine baktım. "Evet evet, Ryan'a çok benziyordu. Tanrı bana bir mesaj gönderiyor olmalı. Benim güzel avukatıma göz dikti, eninde sonunda bunun başımıza geleceğini biliyordum."

"Saçmalama Dylan." Hareketlendiğinde önüne geçerek durdurdum onu. "Dylan! Rüyandaki ona benzeyen bir adam beni öpüyor diye öldürmeye gidemezsin!" Durdu bir an, gözlerime baktı. "Saçmalamaya başladın!"

"Bence gidebilir." dedi açılmış kapıdan Bennet içeri girerken. "Ben Patron'u haklı buldum." Yanındaki Ashton başını salladı.

"Depoya alayım mı Patron?"

"Saçmalık! Hepinizi döverim, saçma sapan davranmayın!" Üçü de şaşkınca bana baktı, bu bakışı çok iyi biliyordum. Tamam, dövemezdim ama beni sinir ediyorlardı. Patronlarının onay verdiği her şeyi nasıl uygun bulabilirdi bir insan? Dylan derin bir nefes alıp Bennet'a döndü.

"Çıkalım mı artık?" Başını salladı ve kapıya yürüdüler.

"Dylan." dedim, bana döndü. "Bir şey unutmadın mı?" Masumca ona baktım. Derin bir nefes alıp bana adımladı eğilip sertçe öptü dudaklarımdan. Kaşları çatılı bana baktı ardından.

"Ben gelene kadar, yaptıklarını düşün. Cezalısın."

"Çocuk muyum ben ya? Ayrıca hiçbir şey yapmadım." Bana kaşları çatılı bakmaya devam etti ve doğruldu. Ardından kapıyı açtı ve çıkmadan önce bana bir kez daha kötü kötü baktı. Güldüm, evden çıktı. Koltuğa oturup elimle yüzümü sıvazladım.

killer in my bed •[bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin