Biz geldiiik
Biraz geç oldu kusura bakmayın.
Oy sınırı 60. Yorum sınırı da 70.
İyi okumalar!
Bölüm Doksan Beş: "Aile"
Üstüme, boynuma kadar örtüyü çekerken koltuğa homurdana homurdana yastığı koymasını izledim. Burnumu çektim bir kez daha, yaşlı gözlerimle ona baktım.
"Bir hafta koltukta yatacaksın. Bana dokunmak da yok." Canım çok acıyordu. O büyük şeyini sekiz kez içime almıştım, hem de oldukça sert şekillerde. Şimdi ise ağrıdan yataktan bile kalkamıyordum. Ben bu durumdaysam, o da cezasını çekecekti.
"En azından krem süreyim bebeğim."
"Hayır dedim!" Krem sürme ayağına birkaç tur daha atardı bu sapık. Derin bir nefes alıp koltuğa uzanırken ona bakmaya devam ettim.
"Şişmişti biraz. Neden inat ediyorsun?" Dolu gözlerimi kırpıştırdım yavaşça. Canımın ne kadar acıdığının farkındaydım zaten. "Ağlıyorsun bak. İçim acıyor."
"İstemiyorum."
"Neden?" diye fısıldadı elini uzatıp yaşlarımı silerken. Omzumu silktim.
"Çünkü devam edeceksin. Durman için ağlamasam durmazdın zaten." Olumsuz anlamda başını salladı, yüzü endişeli duruyordu.
"Yemin ederim devam etmeyeceğim. Sadece acını almasını istiyorum, başka bir şey istemiyorum." Gözlerine bakmaya devam ettim. "Tamam mı?" İkna olmadım bir süre.
"Tamam." dediğimde kalktı koltuktan. Çekmeceyi açıp ağrı kesici krem çıkarttı ve örtümü açtı. İçine girip beni göğsüne çektiğinde başımı göğsüne koydum. Tek kolunu belime sardığında ben de kolumu göğsüne bıraktım.
"At bakalım bacağını şöyle." Bacağımdan tutup kendine çektiğinde ona doğru attım bacağımın tekini, yüzüm buruştu. Eline krem sıkarken açığa çıkmış girişime yaklaştırdı yavaşça parmaklarını. "Bunu süreceğim ve daha iyi olacaksın." dedi ve kısa bir sürede halletti.
"Özür dilerim bebeğim." Saçlarımdan öptü.
"Affetmeyeceğim. Canımı çok yaktın." Saçlarımı okşadı. "Koltuğuna geri dön." diye fısıldadım huysuzca.
"Bu seksten sonra sabah kollarımda uyanmak istemiyorsan bir şey diyemem." Gözlerine baktım. Ayağa kalktı ıslak saçlarımı okşayıp ve koltuğa uzandı. Bana sırtını dönüp yattı ardından. "Hem hava çok soğuk. Ben ise oldukça sıcaktım ve küçük bedenini güzelce ısıtabilirdim."
Kaşlarım çatıldı. "Örtü de beni ısıtabilir."
"Ama örtü saçlarını öpüp vücudunu okşayamaz ama tabi sen bilirsin. Sonuç olarak cezalıyım ben, fikir belirtmeme gerek yok."
"Bir hafta tek başıma yatsam ölmem."
"Sabah uyandığında dudaklarını da öpebilirdim ama sen en iyisini bilirsin tabi." Huysuzca dudaklarım büzülürken örtüyü burnuma kadar çektim. Birden doğrulup camdan dışarı baktı. "Hay aksi, kar da yağıyor. Bugün ayrı soğuk olacak galiba."
"Sus artık, beni uyutmuyorsun." Bana baktı yine.
"Tabi kaslı ve yakışıklı bir adamın kollarında uyumamak senin tercihin, o yüzden susmalıyım." Bana sırtını dönüp yattı tekrar. "İyi geceler aşkım. Burası da oldukça rahat." Bir şey demedim. Gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
killer in my bed •[bxb]
FanfictionKaranlık ve sırlarla dolu bir hayatı olan Dylan, hayatına almak zorunda kaldığı avukata daha önce hiç hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.